Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-120

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Sürdürülebilirlik alanında çabalar somutlaşır ve yoğunlaşırken siz de olan biteni yakından takip edin. Keyifli okumalar!

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Türkiye’de Sürdürülebilir Finansman

  • SBTi, Yapı Kredi'nin Sürdürülebilirlik Taahhütlerini Onayladı

  • Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'ndan Yeni Kapasite Tahmini

  • EUROSTAT Araştırması: Avrupa’da Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim

  • Birleşik Krallık, 17 Moda Markasını Yeşil İddialar Konusunda Uyardı

  • Azerbaycan, Ulusal ESG Standartları'nı Oluşturuyor

ÖNE ÇIKAN KONU

Türkiye’de Sürdürülebilir Finansman

Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine ulaşması, ciddi bir finansal yatırım gerektiriyor. Dünya Bankası ve Kalkınma Yatırım Bankası'nın verilerine göre, önümüzdeki 10 yıl içinde 251 milyar dolarlık bir yatırım yapılması gerekiyor. Bu hedef doğrultusunda, sürdürülebilir ve yeşil finansmanın önemi her geçen gün artıyor. Ancak, mevcut veriler gösteriyor ki bu yolda kat edilmesi gereken daha çok mesafe var.

Türkiye’de Yeşil Finansmanın Mevcut Durumu

BDDK'nın 2022 yıl sonu verilerine göre, Türkiye'deki bankacılık sektörünün sürdürülebilirlik alanlarına yönelik ticari ve kurumsal kredi hacmi toplamda 494 milyar TL'ye ulaştı. Bu tutarın, sektörün toplam kredileri içerisindeki payı yalnızca %6,5 seviyesinde. Yenilenebilir enerji, bu krediler içinde %56 ile en büyük payı alırken, kadın girişimciliği %13 ve sağlık ve sosyal hizmetler %7'lik paya sahip. Yenilenebilir enerji yatırımlarında ise hidroelektrik (%38), güneş (%25) ve rüzgâr (%18) enerjisi öne çıkıyor.

Kadın girişimciliği de sürdürülebilir finansmanın önemli bir parçası. Sürdürülebilir kredilerin ikinci büyük kalemini oluşturan bu alana sağlanan nakdi kredilerin %55'i özel sermayeli bankalarca, %32'si yabancı sermayeli bankalarca ve %13'ü kamu sermayeli bankalarca finanse ediliyor.

Fosil Yakıt Finansmanı

Diğer yandan, madalyonun diğer yüzünde 2022 yıl sonu itibarıyla fosil yakıtlara sağlanan toplam nakdi kredilerin 151 milyar TL olduğu ve bu tutarın sektörün toplam kredilerinin %2'sine tekabül ettiği görülüyor. Bu krediler incelendiğinde, ilk sırada %45’lik pay ile kömüre dayalı enerji üretimi, ikinci sırada %23’lük pay ile petrol ve doğalgaz arama ve çıkarma faaliyetleri, üçüncü sırada ise %13’lük pay ile petrol ve doğalgaza yönelik taşımacılık faaliyetleri yer alıyor. Kömüre dayalı enerji üretimine sağlanan toplam nakdi kredilerin %45'i özel sermayeli bankalarca, %34'ü kamu sermayeli bankalarca ve %21'i yabancı sermayeli bankalarca kullandırılmaktadır.

Risk ve Karlılık Perspektifi

Bankaların sunduğu finansal ürün ve hizmetler de elbette getiri ve risk seviyesi karar mekanizmalarında oldukça önemli bir rol oynuyor. Risk perspektifinden bakıldığında sürdürülebilirlik alanlarına kullandırılmış kredilere ilişkin tahsili gecikmiş alacaklar (TGA) oranı %1,95 olarak belirtiliyor. Bu oran, bankacılık sektörünün genel TGA oranı olan %2,10’un altında yer alıyor, bu da sürdürülebilir yatırımların genellikle daha düşük risk taşıdığı anlamına gelebilir. Bu bağlamda istisnai olarak hidroelektrik sektörüne verilen krediler %7'lik TGA oranı ile dikkat çekiyor. İklim değişikliği kaynaklı fiziksel risklere maruziyet açısından bu sektör önemli bir yer tutuyor. Hidroelektrik kredileri hariç tutulduğunda, sürdürülebilir kredilerdeki TGA oranı %0,52'ye kadar geriliyor, bu da genel ortalama veya fosil yakıtlara yönelik kredilerin TGA oranlarıyla karşılaştırıldığında oldukça aşağıda ve düşük riskli olarak değerlendiriliyor.

Fosil yakıtlara yönelik kredilerde ise TGA oranının %8,72 seviyesinde olduğu görülmekte. Bu yüksek oranın kömürle bağlantılı madencilik ve enerji üretimi faaliyetlerinin sürdürülebilirlikle bağlantılı risklere daha fazla maruz kalması nedeniyle ortaya çıktığı değerlendiriliyor.

Neden Sürdürülebilir Finansman?

Bu veriler ışığında, sürdürülebilir finansmanın Türkiye ekonomisi ve çevresel hedefleri için ne kadar kritik olduğunu görüyoruz. Yenilenebilir enerji projelerinden kadın girişimciliğine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir finansman, sadece çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de destekliyor. Buna karşılık, fosil yakıt finansmanındaki risklerin yüksekliği, sürdürülebilir yatırımların önemini bir kez daha vurguluyor. Türkiye’nin net sıfır hedeflerine ulaşmak için, sürdürülebilir finansmana daha fazla odaklanmak ve bu alanı büyütmek hayati önem taşıyor.

TÜRKİYE’NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

SBTi, Yapı Kredi'nin Sürdürülebilirlik Taahhütlerini Onayladı

Yapı Kredi'den yapılan açıklamaya göre, bankanın 2030 yılına kadar , kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonları ile ve kapsam 3 finanse edilen kredi portföyü kaynaklı emisyonlarını azaltma hedefleri, Bilimsel Tabanlı Hedefler İnisiyatifi (SBTi) tarafından onaylandı.

Bu onayla birlikte Yapı Kredi, Türkiye'de SBTi doğrulaması alan ilk büyük ölçekli özel banka oldu.

Bankanın hedefleri, Koç Holding tarafından hayata geçirilen Karbon Dönüşüm Programı dahilinde, 2021'de başlatılan ölçümleme ve modelleme çalışmaları sonucunda belirlenmişti.

Banka, SBTi tarafından doğrulama alan diğer Türk bankaları arasında yüzde 29 ile en yüksek kredi portföyü hedef kapsamını sunarak, zorunlu hedef portföyünün tamamı için taahhüt veriyor.

Sektörel Dekarbonizasyon Yaklaşımı (SDA) ile belirlenen finanse edilen emisyonlarını 2030'a kadar çok ciddi oranda azaltacaklarını aktaran CEO Gökhan Erün'ün açıklamasının bir bölümünü aşağıda paylaşıyoruz.

'Diğer uzun vadeli kurumsal krediler portföyümüzdeki yatırım değerine göre, kapsam 1 + 2 + 3 portföy sıcaklık skorunu ise 2021 yılındaki 3,2 santigrat dereceden 2026 yılına kadar 2,75 santigrat dereceye düşürmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Hedef ve taahhütlerimizin SBTi tarafından onaylanması, Yapı Kredi olarak yaptığımız ölçümleme, modelleme, hedef ve taahhütlerimize ilişkin yaklaşımlarımızın Paris Anlaşması'na uygun olarak bilime dayalı olduğunu da teyit ediyor. Topluma, insana ve doğaya dost ve sürdürülebilir bir gelecek adına bütün gücümüzle sınırları kaldırmak için çalışmayı sürdürüyoruz.'

ENERJİ

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'ndan Yeni Kapasite Tahmini

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), nükleer enerjiye dair genişleme tahminini art arda dördüncü kez yukarı yönlü revize etti. Kurumun yeni yayımladığı "2050’ye Kadar Enerji, Elektrik ve Nükleer Enerji Tahminleri" raporuna göre, iyimser senaryoda dünya nükleer kapasitesinin 2050 yılına kadar 2,5 kat artarak 950 gigawatt’a (GW) ulaşması bekleniyor. Bu artışın büyük bir kısmının, küçük modüler reaktörlerin (SMR'ler) katkısıyla gerçekleşmesi öngörülüyor. Kötümser senaryoda ise küresel nükleer kapasitenin %40 artarak 514 GW seviyesine ulaşması bekleniyor.

Kurumun bu güncellenmiş tahminleri, düşük emisyonlu teknolojilerin yaygınlaştırılması gerekliliği konusunda artan küresel mutabakatla örtüşüyor denebilir. Örneğin, geçtiğimiz yıl Dubai’de düzenlenen COP28 İklim Değişikliği Konferansı’nda nükleer enerji, ilk kez Global Durum Değerlendirmesi'ne dahil edilmiş ve bu alandaki çalışmaların hızlandırılması gerektiği vurgulanmıştı. Nükleer enerjiye olan bu ilgi, IAEA ve Belçika’nın ev sahipliğinde düzenlenen Nükleer Enerji Zirvesi'nde de gündeme gelmiş ve nükleer enerjinin temiz ve güvenli bir enerji kaynağı olarak kabul edildiği bir kez daha belirtilmişti.

IAEA'nın iyimser senaryosuna göre, 2050 yılına kadar dünya genelindeki nükleer kapasitenin dörtte birinin küçük modüler reaktörlerden oluşması bekleniyor. Bu reaktörler, elektrik üretiminin yanı sıra elektrik dışı uygulamalara yönelik de çözümler sunarak, hem iklim hedeflerine ulaşılmasına hem de sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak. Ayrıca rapora göre, mevcut nükleer reaktörlerin ömrünün uzatılması, düşük emisyonlu elektrik üretimi için en maliyet etkin yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor.

Raporda, nükleer kapasitenin iyimser senaryodaki gerçekleşebilmesi için bazı önemli unsurların hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor: finansmana erişim, enerji piyasalarında daha elverişli düzenlemeler, iş gücü gelişimi ve SMR'ler konusunda iş birliği ve küresel uyum gibi faktörler bu başarı için kritik öneme sahip olacak.

IAEA, önümüzdeki ay düzenleyeceği Küçük Modüler Reaktörler ve Uygulamaları Konferansı'nda, bu yeni nesil reaktörlerin güvenli ve hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi için ulusal otoriteleri, üreticileri ve uluslararası kuruluşları bir araya getirmeyi hedefliyor.

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

EUROSTAT Araştırması: Avrupa’da Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim

Görsel: ec.europa.eu

EUROSTAT tarafından yayımlanan son verilere göre, Avrupa'da Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 12 (SDG 12) "Sorumlu Tüketim ve Üretim" konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi. 2023 yılında AB'de hammadde tüketimi, 2018'e göre %5 azalarak kişi başına 14,1 tona geriledi. Döngüsellik oranı ise 2022'de %11,5 seviyesinde sabit kaldı.

Çevresel ürün ve hizmetler sektöründe yaratılan katma değer, 2021'de GSYH'nin %2,52'sine yükseldi. 2023 verileri, hammadde tüketiminde metalik olmayan minerallerin %52,3 ile en büyük paya sahip olduğunu, bunu biyokütle (%21,8), fosil enerji taşıyıcıları (%18,1) ve metal cevherlerinin (%7,8) izlediğini gösteriyor.

EUROSTAT’ın “SDGs & me” isimli aracı, her ne kadar ülkemizi kapsamasa da, SKA'lar konusundaki performans verilerini takip etmekte oldukça faydalı.

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Birleşik Krallık, 17 Moda Markasını Yeşil İddialar Konusunda Uyardı

Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar Otoritesi (CMA), moda markaları ve perakendecilerin ürün ve hizmetleri hakkında çevresel iddialarda bulunurken Yeşil İddialar Kuralları'na uymalarını zorunlu kılıyor.

CMA, aralarında tanınmış markaların da bulunduğu 17 moda şirketine "greenwashing" ile ilgili mektuplar gönderdi. Mektuplarda, bu şirketlerin iş uygulamalarını gözden geçirmeleri gerektiği vurgulandı ve çevresel iddialarıyla ilgili endişelere dikkat çekildi. Bu endişeler arasında geniş veya genel terimlerin kullanımı ve bazı ürünlerin yanlış bir şekilde “eko” koleksiyonlarına dahil edilmesi bulunuyor. CMA bu uyarıları, moda sektöründe sürdürülebilirlik iddialarının tüketicileri yanıltıp yanıltmadığını incelemek amacıyla 2022 yılında başlattığı soruşturma kapsamında yaptı.

CMA’nın sektör incelemesinde ortaya çıkan endişeler arasında, geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı gibi çevresel sürdürülebilirlik iddialarının temellendirilmemesi ve bu iddiaların hangi ürünlerle ilgili olduğuna dair yeterli bilgi verilmemesi yer alıyor.

CMA’nın bu gibi soruşturmaları sektörde şimdiden bazı değişikliklere sebep olmuş durumda. Bu yılın başlarında ASOS, Boohoo ve George at Asda gibi moda perakendecileri ile imzalanan resmi anlaşmalar neticesinde şirketler, reklam ve tanıtımlarında sürdürülebilirliğe dair iddiaları artık daha dikkatli bir biçimde ele almaya başladılar.

CMA yakında tüketici yasalarını ihlal eden şirketlere, dünya çapındaki gelirlerinin %10'una kadar para cezası uygulama yetkisine sahip olacak.

İKLİM

Azerbaycan, Ulusal ESG Standartları'nı Oluşturuyor

Görsel: azernews.com

Bir süredir yeşil dönüşümle ilgili etkili adımlar atan Azerbaycan, bu çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Azernews'in haberine göre, Azerbaycanlı yetkililer ülke genelinde Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim (ESG) standartlarını geliştirme konusunda yoğun bir çalışma yürütüyor. Bu önemli adım, Bakü'deki “KOB Evi”nde düzenlenen bir toplantıda duyuruldu ve toplantıya üst düzey yetkililer de katıldı.

Toplantıda, Azerbaycan’ın yeni ulusal ESG standartları üzerinde çalıştığı ve bu çalışmaların Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) ve Azerbaycan Standardizasyon Enstitüsü'nün teknik desteğiyle sürdürüldüğü belirtildi. Bu standartların amacı, ülkede sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek kapsamlı bir çerçeve oluşturmak.

Son olarak, Azerbaycan Merkez Bankası tarafından onaylanan 2023-2026 Sürdürülebilir Finans Yol Haritası da bu çabaların önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor.

BİTERKEN

Yeşil Büyüme, kurumsal sürdürülebilirlik alanında, özellikle ESG stratejileri, raporlama ve sürdürülebilir finans konularında danışmanlık hizmetleri sunuyor ve eğitimler düzenliyor. Bunun yanı sıra, AB Yeşil Mutabakatı ve ilgili düzenlemeler çerçevesinde regülasyon takibi ve ESG uyum hizmetleri sağlayarak, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına destek oluyor.

İnternet sitemizi ziyaret ederek hizmetlerimize göz atabilir ve bizimle iletişime geçebilirsiniz.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected]üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşça kalın!