- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 161
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 161
İklim Kanunu’nun yasalaşması, AB Taksonomisi’nde sadeleşme adımları, CCUS yatırımlarında son durum ve fazlası
Merhaba değerli okurumuz!
Bu hafta gerçekleşen gelişmelerden sizler için derleyerek oluşturduğumuz başlıca analiz konuları şu şekilde;
İklim Kanunu Teklifi Yasalaştı
AB Taksonomisi’nde Yeni Önemlilik Eşiği ve Basitleştirme Adımları Yolda
CCUS Yatırımları ve Karbon Piyasalarında Küresel Eğilimler, Riskler ve Türkiye için Olası Senaryolar
Varlık Yönetiminde İklim Riski Tartışması: Sierra Club Foundation, BlackRock ile İlişkiyi Kesti
KPMG'nin Küresel Bankacılıkta Sürdürülebilirlik Raporlaması Analizi
Case Study Analizi | Vancity Sürdürülebilirliği İklim ve Sosyal Etki Üzerinden Nasıl Tanımladı?
AB, Uluslararası Karbon Offset’e İzin Vermeye Hazırlanıyor
ÖNE ÇIKAN KONU
İklim Kanunu Teklifi Yasalaştı
Türkiye’nin uzun süredir hazırlıklarını sürdürdüğü İklim Kanunu, 2 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Paris Anlaşması'nın onaylanmasının ardından iklim mevzuatının eksikliğine yönelik yapılan eleştirilerin ardından geliştirilen tasarı, önceki aylarda geri çekilmiş, yapılan değişikliklerle yeniden gündeme gelmişti.
İklim Kanunu’nun Yasalaşma Süreci
🗓️ 10 Nisan: İlk 4 madde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
🗓️ 25–26 Haziran: 5–11. maddeler görüşüldü; 3 maddede değişikliğe gidildi.
🗓️ 1 Temmuz: 12–16. maddeler kabul edildi, kanunun tümü oylamaya hazır hâle geldi.
🗓️ 2 Temmuz: Genel Kurul’da yapılan oylama sonucunda teklif 242 kabul, 141 ret oyuyla yasalaştı.

Yasayla Gelen Temel Yenilikler
Türkiye’de ilk kez iklim değişikliği ile mücadele ve uyum faaliyetleri yasal zemine oturtuldu. Sera gazı emisyonlarının azaltımı, adaptasyon, planlama, izleme ve raporlama süreçlerine ilişkin ilkeler, görev dağılımları ve yükümlülükler açık şekilde tanımlandı.
Ayrıca, İklim Değişikliği Başkanlığı'nın yetkileri artırılarak politika yapımı, uygulama, izleme ve denetim süreçlerinde merkezi bir rol üstlenmesi öngörülüyor.
Yönetişim ve Planlama Yapısı
Her ilde vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulacak. Bu kurullar, yerel düzeyde sera gazı azaltımı ve uyum odaklı eylem planlarının hazırlanmasından ve takibinden sorumlu olacak. Yerel planların adil geçiş ilkeleri gözetilerek tüm paydaşların katılımıyla hazırlanması esas alınacak.
Ulusal düzeyde ise İklim Değişikliği Başkanlığı, strateji ve eylem planları geliştirme, karbon piyasasını düzenleme, veri toplama ve değerlendirme gibi görevleri yürütecek. Başkanlık ayrıca ETS kapsamında izin süreçlerini yönetecek, karbon kredisi üretimi ve denkleştirme sistemlerini işletecek.
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Kuruluyor
Kanun, Türkiye’de ilk kez ETS’nin kurulmasını öngörüyor. Bu sistem ile karbon fiyatlandırması piyasa temelli mekanizmalarla hayata geçirilecek. Temel unsurlar şöyle:
İzin yükümlülüğü: ETS kapsamına girecek sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, üç yıl içinde sera gazı emisyon izni almak zorunda olacak. Bu izin, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından verilecek ve tesisin emisyon hacmine göre tahsisat yapılacak.
Yıllık tahsisat teslimi: İşletmeler, her yıl doğrulanmış sera gazı emisyon değerlerine karşılık gelen miktarda tahsisatı piyasada teslim edecek. Bu tahsisatlar, piyasa koşullarına göre ücretli veya ücretsiz verilebilecek.
Denetim ve yaptırım: İzin almadan faaliyet gösteren tesislere, geçmişe dönük emisyon verilerine göre milyonlarca TL’ye varan idari para cezaları uygulanacak. Zamanında teslim edilmeyen tahsisatlar için ise ceza, piyasa fiyatlarının iki katı düzeyinde hesaplanacak.
Karbon Piyasası Kurulu: ETS piyasasının işleyişi, tahsisat kuralları, denkleştirme oranları ve uluslararası karbon kredilerinin kullanımı gibi konular Karbon Piyasası Kurulu tarafından belirlenecek.
Denkleştirme ve gönüllü piyasalar: ETS kapsamında işletmelerin bir kısmı, karbon kredisi alarak denkleştirme yapabilecek. Ulusal karbon kredilendirme sistemi kurulacak ve gönüllü karbon piyasalarına entegrasyon sağlanacak.
Pilot dönem ve geçiş süreci: ETS’ye geçiş aşamalı olacak. İlk etapta pilot uygulama yapılacak, bu dönemdeki ihlaller için yaptırımlar yüzde 80 oranında indirimli uygulanacak.
Finansal Altyapı ve Yaptırımlar
Finansman tarafında da önemli düzenlemeler getiriliyor. ETS gelirleri, karbon kredisi katkı payları ve idari para cezaları özel gelir olarak İklim Değişikliği Başkanlığı bütçesine aktarılacak. Bu fonlar, şu alanlarda kullanılacak:
Yeşil teknoloji yatırımları ve temiz üretim süreçlerinin desteklenmesi
Kapasite geliştirme, eğitim, bilinçlendirme ve yeşil iş gücünün yetiştirilmesi
Türkiye Yeşil Taksonomisi’nin geliştirilmesi ve yatırım rehberliği sağlanması
Adil geçiş uygulamalarının finansmanı
Kanun aynı zamanda idari yaptırımları da sistematik hale getiriyor. Sera gazı emisyon izni olmadan faaliyet gösteren işletmelere yüksek miktarlarda para cezaları uygulanabilecek. Doğrulanmış emisyon raporunu zamanında sunmayan veya tahsisat teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletmeler de cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalacak.
Uygulama Takvimi
Tüm kamu kurumları, görev alanlarına uygun şekilde sera gazı azaltımı ve uyum hedeflerini içeren strateji ve eylem planları hazırlamakla yükümlü kılındı. Yerel düzeyde ise hazırlıkların tamamlanması için son tarih 31 Aralık 2027 olarak belirlendi. Cumhurbaşkanlığı bu süreyi bir yıl daha uzatabilecek. Ayrıca, ETS kapsamına alınan tüm işletmelerin üç yıl içinde sera gazı emisyon izinlerini alması gerekiyor.
AB Taksonomisi’nde Yeni Önemlilik Eşiği ve Basitleştirme Adımları Yolda

AB'deki gelişmeleri basına sızan belgeler üzerinden izlemek artık bir alışkanlık oldu. Bu sefer ise gündemde AB Taksonomisi'ne getirilen basitleştirme önerileri var. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı öne sürülen ve basına sızdırılan bir yasa taslağına göre, AB Taksonomisi kapsamında raporlama yükümlülüklerini azaltmaya yönelik yeni değişiklikler yolda. Söz konusu taslak, Komisyon’un Şubat ayında duyurduğu “Sustainability Omnibus” paketindeki ilk basitleştirme önlemlerinin bir devamı niteliğinde.
Yeni Önemlilik Eşiği: Yüzde 10 ve Yüzde 30 Barajları
Taslağa göre Komisyon, ekonomik faaliyet başına %10’luk bir asgari raporlama eşiği ve kümülatif %30’luk bir toplam eşik getirmeyi planlıyor. Bu yeni eşik, büyük şirketlerin önemsiz ekonomik faaliyetler için detaylı taksonomi uyum değerlendirmesi yapma zorunluluğundan muaf tutulmasını sağlayacak.
Taslak metnin benimsediği bu yaklaşım, Şubat ayında getirilen ve %10’dan daha az taksonomi uyumlu gelire sahip şirketlerin uyum açıklaması yapma zorunluluğunu ortadan kaldıran finansal önemlilik kriterinin daha geniş kapsamlı bir uzantısı olarak görülüyor.
Operasyonel Harcamalara (Opex) Yönelik Esneklik
Taslak ayrıca, iş modeli açısından önemsiz olan operasyonel harcamalar (Opex) için raporlama yükünü azaltmayı da hedefliyor. Buna göre, şirketler bu tür harcamalar için yalnızca toplam faaliyet giderlerini bildirmekle yetinebilecek, taksonomi uyumu açısından ayrıca detaylı bir değerlendirme yapmak zorunda kalmayacak. Komisyon bu kararı, bu tür verileri “karar alma açısından sınırlı bilgi değerine sahip” olarak gördüğü için almış.
Finansal Kuruluşlara Ek Zaman
Finansal kuruluşlar için ise isteğe bağlı taksonomi açıklamasının zorunlu hale geleceği tarih 2027’den 2028’e erteleniyor.
DNSH Kriterleri Gözden Geçirilecek
Komisyon ayrıca, “Önemli Zarar Vermeme” (DNSH) hükümlerinde daha fazla basitleştirme yapmayı planlıyor. Tüm raporlama gereklilikleri ve teknik eleme kriterlerinin, özellikle de tüm DNSH kriterlerinin, sistematik ve kapsamlı bir gözden geçirmeye tabi tutulacağı ifade ediliyor.
Paydaş Geri Bildirimleri Etkili Oldu
Bu yeni değişiklikler, Şubat ayında başlatılan ve 300’den fazla paydaşın katıldığı kamu istişare sürecindeki eleştiriler ve öneriler doğrultusunda şekillendi. Özellikle gelen önerilerde önemlilik eşiği, CSRD uyumu ve Yeşil Varlık Oranı (GAR) ile tutarlılık konularındaki endişeler dikkat çekmişti.
Takvim ve Sonraki Adımlar
Komisyon, yeni düzenlemeleri 2025 ikinci çeyrek sonuna kadar kabul etmeyi hedefliyor. Revizyon sürecinin ilk aşaması ise 2026 yılı başından önce tamamlanacak.
Yasa kabul edildikten sonra, metin Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’nin incelemesine sunulacak.
Ancak tekrar etmekte fayda var, şu ana kadar Avrupa Komisyonu'nun konuyla ilgili resmi bir duyurusu bulunmamakta. Komisyon şu aşamada sızdırılan taslak hakkında resmi bir yorum yapmaktan kaçınıyor.
Ücretsiz abonelerimiz için tanımlanan makalelerin sonuna geldiniz.
1000TL karşılığında yıllık premium bülten abonesi olabilir ve bültendeki diğer yazıları da okuyabilirsiniz.
Uluslararası enerji danışmanlık firması Wood Mackenzie, bu hafta içerisinde yayımladığı detaylı analizle Karbon Yakalama, Kullanım ve Depolama (CCUS) ile karbon offset (dengeleme) piyasalarının 2050 yılında yakalaması beklenen büyüme dinamiklerine ışık tuttu. (Devamı)
ABD merkezli kar amacı gütmeyen bir vakıf olan Sierra Club Foundation, yatırımlarını global varlık yönetimi şirketi BlackRock’tan çektiğini açıkladı. Sebep, BlackRock’ın artık iklim risklerini eskisi kadar önemsemiyor oluşu.(Devamı)
“PRB İmzacısı Bankaların Sürdürülebilirlik Stratejileri” serisinin bu bölümünde Kanada’nın en büyük kredi kooperatifi olan Vancity’nin sürdürülebilirlik yolculuğunu inceliyoruz. Vancity, sürdürülebilirlik stratejisini sadece karbon azaltımı üzerinden değil; aynı zamanda finansal kapsayıcılık ve toplumsal etki üzerinden kurgulayan bir kurgulamış. (Devamı)
AB, 2040 iklim ara hedeflerini yakın zamanda kamuoyuna açıklayacak. Ancak taslak belge basına sızdı bile.(Devamı)
AB YEŞİL MUTABAKATI
AB, Uluslararası Karbon Offset’e İzin Vermeye Hazırlanıyor

Avrupa Birliği uzun süredir beklenen 2040 iklim hedefini önümüzdeki günlerde nihayet netleştirerek açıklayacak. Ancak 2050 Net-Sıfır hedefine giden yolda önemli bir ara durak olan hedeflerin neleri içeriği basına sızdı bile. Bu hafta belge üzerine belge sızdırılıyor:) Bu sefer de Politico’nun ele geçirdiği taslak metne göre Komisyon, 1990 seviyelerine kıyasla %90 emisyon azaltımı hedefliyor. Ancak bu kez, önceki dönemlerden farklı bir detay dikkat çekiyor: 2036’dan itibaren sınırlı ölçüde uluslararası karbon kredisi kullanımı serbest olacak.
AB’nin 2030 ve 2050 hedeflerinde azaltım faaliyetlerinin sadece kıtanın kendi iç önlemleriyle gerçekleştirilmesi şartı bulunuyordu. Bu yeni öneri ise ilk kez uluslararası karbon kredilerine kapı aralıyor.
Buna göre AB ülkeleri, 2040 hedeflerinin en fazla 3 puanlık kısmını, gelişmekte olan ülkelerde hayata geçirilen projelerden sağlayabilecek.
Ancak önemli bir şart var: Bu krediler kesinlikle AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) içinde geçerli olmayacak. Yani karbon fiyatlandırma mekanizmasının istikrarı korunmaya çalışılıyor. Ayrıca uluslararası karbon kredilerinin kullanımına izin veren bu kararın, Komisyon bünyesinde yer alan teknik uzmanların şiddetli itirazlarına rağmen alındığını da belirtelim. Bu da konunun tamamen teknik gerekçeler düzleminde ilerlemediğini gösteriyor.
Peki Komisyon Ne Amaçlıyor?
Bu yeni açılımın arkasında birkaç motivasyon olduğu görülüyor:
Üye devletler arasındaki politik pazarlıklar,
Maliyet etkinliği arayışı,
Ve bir yandan da AB’nin Paris Anlaşması taahhütlerini ihmal etmeden daha esnek bir yol haritası oluşturma çabası.
Taslakta ayrıca, bu karbon kredilerinin kullanım koşulları için ileride yeni bir AB mevzuatı çıkarılacağı ve mutlaka yüksek kalite, ek ilave azaltım ve izlenebilirlik kriterlerine uyulacağı ibareleri geçmekte.
Sürecin Arka Planında Ne Var?
Aslında bu esneklik maddesi, Almanya’nın son aylardaki pozisyonunu yansıtıyor. Fransa, Polonya ve Macaristan gibi ülkeler ise hedefin duyurulmasının ertelenmesini savunuyor.
Komisyon ise “%90 azaltım, AB’nin rekabetçiliği, dirençliliği ve enerji bağımsızlığı için en iyi yol” diyerek pozisyonunu netleştirmiş durumda.
Türkiye Açısından Ne Anlama Geliyor?
Türkiye’nin SKDM başta olmak üzere AB kaynaklı iklim regülasyonlarına maruziyeti göz önünde bulundurulduğunda, 2040 hedefi ve offset mekanizması hem risk hem fırsat içeriyor.
AB içindeki talep artışı, Türkiye merkezli karbon projeleri için yeni pazarlar yaratabilir.
Ancak proje kalitesi, ek ilave azaltım ve izlenebilirlik gibi kriterler göz önüne alındığında, mevcut karbon projelerinin niteliği ve raporlama kalitesi ciddi bir gündem olacak.
Önümüzdeki haftalarda hedefin resmileşmesi ve detayların netleşmesiyle, bu yeni dönemin Türkiye özelinde daha somut etkilerini görmeye başlayacağız.
BİTERKEN
Yeşil Büyüme ile İşbirliği Yapın
Bu hafta da bültenin sonuna geldik. Yeşil Büyüme’nin diğer hizmetlerini aşağıda bulabilirsiniz.
Dinamik Regülasyonlara uyum ve sürdürülebilirlik alanındaki deneyimimizden faydalanmak isterseniz işte Yeşil Büyüme’nin size değer katabileceği alanlar:
Kurumsal Sürdürülebilirlik Eğitimleri - Başta GRI, CSRD ve TSRS raporlama çerçevelerini kapsayan, kurum ve sektöre özel sürdürülebilirlik ve raporlama eğitimleri için irtibata geçin.
Sürdürülebilirlik Raporlaması Danışmanlığı - Şirketinizin sürdürülebilirlik çalışmalarının, risk ve fırsatların üst bakışla raporlara yansıtılması için iletişime geçin.
Sürdürülebilirlik İletişimi- Çoğunluğu yönetici seviyesinde 8000+ abone ve 32.000+ sosyal medya takipçisi ve ~20.000 Websitesi okuyucusuna mesajınızı iletin. Kapsamlı işbirliği paketi için irtibata geçin.