Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 160

AB’den beklenmedik geri adım, sanayide sürdürülebilirlik eğilimleri, enerji piyasalarının yeni raporlama kurallarına tepkisi ve tekstil atıklarına uluslararası denetim sinyali...

iş birliğiyle

Merhaba değerli okurumuz!

Bu hafta gerçekleşen gelişmelerden sizler için derleyerek oluşturduğumuz başlıca analiz konuları şu şekilde;

  • AB, Anti-Greenwashing Düzenlemesini Askıya Alıyor

  • İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması Sonuçları Açıklandı

  • Enerji Piyasalarının GHG Protocol'ün Kapsam 2 Değişikliğine Tepkileri

  • NGFS Finansal İstikrar İçin Kısa Vadeli İklim Senaryolarını Yayımladı

  • Tekstil Atıkları Küresel Denetim Altına Alınıyor

  • SBTi, Otomotiv Sektörü İçin Net Sıfır Standart Taslağını Yayınladı

HAFTANIN SPONSORU
Sustainfinity ile Sürdürülebilirlik Raporlamasını Hızlandırın ve Kolaylaştırın

Geleneksel sürdürülebilirlik raporlama projeleri, aylar süren danışmanlık süreçleri ve karmaşık veri toplama aşamaları nedeniyle işletmeler için hem zaman hem de kaynak açısından büyük bir yük oluşturuyor. Sustainfinity, bu süreci yalnızca bir aya indirerek, hız ve esneklik kazanmanıza yardımcı oluyor.

Süreç Nasıl İşliyor?

  1. Sustainfinity, ilk aşamada şirketinizin değer zincirindeki paydaşların görüşlerini topluyor. Sonrasında bu görüşler, yapay zekâ ile analiz edilerek kapsamlı bir ön rapora dönüştürülüyor.

  2. Yalın, ancak veriye dayalı bir ilk rapor, tek tuşla oluşturuluyor. Bu sayede haftalar süren manuel analizleri geride bırakarak süratli bir başlangıç yapmış oluyorsunuz.

  3. Sustainfinity, kuruluşunuzun sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda izlenmesi gereken KPI ve metrikleri belirlerken GRI standartlarıyla uyumlu bir platformdur. Her metriğin hangi SDG ve GRI açıklamalarıyla ilişkili olduğunu açıklar. Verilerden hareketle performansınızı yıllık veya çeyrek dönemler halinde takip edebilirsiniz.

  4. Tüm veri girişleri tamamlandığında, platform yapay zekâ desteğiyle 100-120 sayfalık kapsamlı bir sürdürülebilirlik raporunu sadece birkaç tuşla oluşturuyor. Eldeki bu rapor; konular, performans indikatörleri, GRI indeksi ve kurumsal stratejinizle uyumlu bir biçimde düzenleniyor. Üstelik kullanıcılar istedikleri her konuda müdahale edebilir, ekleme veya iyileştirme taleplerini platformun yapay zekâsıyla paylaşabilirler.

Danışmanlar için de Bir Araç

Sustainfinity yalnızca şirketlere değil, danışmanlara da önemli bir kolaylık sunuyor. Danışmanlık şirketleri de Sustainfinity’yi kullanarak, özelleştirmeleri hızla uygulayabilir, raporu ihtiyaçlara göre düzenleyebilir ve müşterilerine çok daha hızlı sonuçlar sunabilirler.

Sustainfinity’nin yapay zekâ kullanımı, uluslararası standartlarla uyumu ve özelleştirmeye açık yapısı sayesinde, sürdürülebilirlik performansınızı yönetmek ve raporlamak hiç olmadığı kadar kolay, hızlı ve esnek hale geliyor.

Daha fazla bilgi almak için Innoem sayfasını ziyaret ederek sürdürülebilirlik raporlama süreçlerinizde yeni bir sayfa açın.

YEŞİL BÜYÜME’NİN ÜRETTİKLERİ

Türkiye Sigorta Sektöründe İklim Riskleri ve İş Dünyasına Etkileri Raporu

İklim krizinin sigorta sektörü üzerindeki etkileri giderek daha görünür hale geliyor. Artan doğal afetler, sıkılaşan düzenlemeler ve değişen müşteri beklentileri sektörde yapısal bir dönüşümü kaçınılmaz kılıyor.

Yeşil Büyüme olarak hazırladığımız kapsamlı değerlendirme, bu dönüşümün Türk sigorta sektörü özelinde nasıl şekilleneceğini ele alıyor. Fiziksel ve geçiş risklerinden 2030 senaryolarına kadar uzanan incelememiz, yalnızca sigorta sektörü değil, sanayi şirketleri ve finans dünyası için de yol gösterici nitelikte.

Profesyonel Paket abonesi iseniz ücretsiz olarak erişebilir ya da tekil olarak satın alabilirsiniz.

ÖNE ÇIKAN KONU
AB, Anti-Greenwashing Düzenlemesini Askıya Alıyor

Avrupa Birliği’nin, greenwashing vakalarını önlemeyi ve şirketlerin çevresel beyanlarının doğruluğunu sağlamayı amaçlayan “Green Claims Directive” (Yeşil Beyanlar Direktifi) teklifi, son dönemde oluşan siyasi gelişmelerin ardından durma noktasına geldi. Önce Avrupa Komisyonu’nun geri çekilme sinyalleri vermesi, ardından da İtalya’nın desteğini çekmesiyle birlikte, dosyanın ilerlemesi neredeyse imkânsız hale geldi.

Direktif Ne Getiriyordu?

2023 baharında önerilen ve müzakere süreci devam eden Green Claims Direktifi, şirketlerin “çevre dostu”, “karbon nötr”, “doğaya zararsız” gibi iddialarını bilimsel ve doğrulanabilir temellere oturtmayı hedefliyordu. AB içindeki “yeşil aklama” (greenwashing) vakalarının artması üzerine gündeme gelen düzenleme, şirketlerden bu tür iddialarını belgelemelerini ve kamuoyuna açık şekilde doğrulamalarını zorunlu kılacaktı.

Direktif, mikro ölçekli işletmeleri başlangıçta kapsam dışında bıraksa da, müzakereler ilerledikçe bu işletmelerin de düzenlemeye tabi olabileceği ihtimali doğmuştu. Bu durum ise, hem Komisyon hem de bazı üye ülkeler nezdinde siyasi temelli ciddi çekincelere yol açtı.

Ne Oldu da Süreç Askıya Alındı?

Geçtiğimiz hafta Avrupa Komisyonu, sürecin geldiği noktayı “basitleştirme gündemi” ile uyumsuz bulduğu gerekçesiyle direktifi geri çekme niyeti taşıdığını açıkladı. Bu açıklama, hem Avrupa Parlamentosu hem de üye ülkelerde kafa karışıklığına neden oldu. Zira müzakereler hâlâ devam ediyordu ve taraflar anlaşma arayışındaydı.

İtalya’nın hafta sonu verdiği kararla desteğini tamamen çekmesi, sürece son darbeyi vurdu. Bu kararla birlikte, müzakereleri yürüten AB Konseyi Dönem Başkanlığı, artık direktif üzerinde ilerlemek için yeterli siyasi desteğe sahip değil.

Şimdi Ne Olacak?

Aslında Komisyon’un resmi olarak çekilme kararı alıp almayacağı henüz netlik kazanmış değil ancak mevcut siyasi atmosfer, Green Claims Direktifi’nin bu haliyle yasalaşmasının zor olduğunu gösteriyor. AB içinde “yeşil yıkama” iddialarının düzenlenmesine yönelik kapsamlı ve bağlayıcı bir mevzuat arayışı, şimdilik rafa kalkmış görünüyor.

Değerlendirme

Green Claims Direktifi'nin askıya alınması, Avrupa Birliği'nin sürdürülebilirlik hedeflerine giden yolda önemli bir sapma olarak okunabilir. Kurumsal bazdaki çevre beyanlarının doğruluğunu sağlamak amacıyla hazırlanan bu düzenleme, yalnızca tüketici güvenini artırmayı değil, aynı zamanda çevre dostu üretim iddialarının gerçeklerle uyuşmasını amaçlıyordu. Dolayısıyla bu geri adım, hem şirketlerin iklim iddialarını şeffaflaştırma çabalarına hem de döngüsel ekonomi hedeflerine darbe vurabilir.

Özellikle AB Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olarak sunulan bu direktifin rafa kalkması, diğer sürdürülebilirlik politikalarını da dolaylı biçimde etkileyebilir. Zira Green Claims Direktifi, geniş bir eko-etiket sisteminin ve sürdürülebilir ürün piyasasının hukuki temelini oluşturacaktı. Bu boşluk, hem tüketicilerin güveninde aşınmaya hem de çevresel taahhütlerde geri kaymalara yol açabilir.

Türkiye Açısından Ne Anlama Geliyor?

Türkiye, 2021 yılında yayımladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı’yla AB ile ticaretinde sürdürülebilirlik kriterlerini ana gündemine almış durumda. Özellikle ihracat odaklı sektörlerde çevresel beyanlar giderek daha fazla önem kazanıyor. Green Claims gibi düzenlemeler, Türk şirketlerinin AB pazarında nasıl konumlanacağını ve ne tür doğrulama süreçlerine tabi olacaklarını da belirliyordu.

Bu direktifin geri çekilmesi, kısa vadede Türk ihracatçıları için idari yüklerin artmasını engellemiş olabilir. Ancak orta ve uzun vadede AB’nin sürdürülebilirlik politikalarındaki bu tür belirsizlikler, yatırım kararlarını ve stratejik planlamaları zorlaştırabilir. Ayrıca kendi iç pazarını düzenlemeyi hedefleyen Türkiye için bu gelişme, benzer bir çevresel beyan düzenlemesinin ertelenmesine neden olabilir. Oysa küresel tedarik zincirlerinde daha şeffaf ve hesap verebilir sistemler kurmak, Türkiye gibi üretici ülkeler için bir rekabet avantajı yaratacaktır.

Bundan Sonrası

Green Claims Direktifi şimdilik durdurulmuş olsa da, yeşil iddiaların düzenlenmesine duyulan ihtiyaç ortadan kalkmış değil. Özellikle çevre duyarlı tüketicilerin ve yatırımcıların beklentileri, piyasa standartlarını yönlendirmeye devam edecek. Bu nedenle şirketlerin gönüllü doğrulama, şeffaflık ve izlenebilirlik araçlarına yatırım yapmaları, yalnızca regülasyonlara uyum için değil, aynı zamanda güvenilirlik ve itibar açısından da stratejik önem taşıyor.

Türkiye için bu gelişmeler, pasif bir izleyiciden çok, aktif bir politika geliştirici olmanın önemini bir kez daha gösteriyor. Yeşil geçişin, sadece mevzuat takibiyle değil, kendi iç normlarımızı oluşturmakla mümkün olduğunu unutmamak gerekiyor.

Ücretsiz abonelerimiz için tanımlanan makalelerin sonuna geldiniz.

1000TL karşılığında yıllık premium bülten abonesi olabilir ve bültendeki diğer yazıları da okuyabilirsiniz.

  • İstanbul Sanayi Odası, IPSOS işbirliğiyle hazırladığı İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması’nın 2025 yılı sonuçlarını açıkladı. Türkiye genelinde 606 sanayi firmasının katılımıyla yapılan çalışma, sürdürülebilirlik ajandasının firmalar nezdinde giderek daha fazla karşılık bulduğunu ancak uygulamaya yansımalarının hâlâ zayıf olduğunu ortaya koydu. (Devamı)

  • Geçen hafta GHG Protocol’ün Kapsam 2 standardını güncellemeye hazırlandığını paylaşmış, bunun şirketlerin yenilenebilir enerjiyle ilgili beyanlarını nasıl temelden değiştireceğini özetlemiştik. Enerji sektöründen bahse konu güncelleme ile ilgili yorum ve itirazlar gelmeye başladı. (Devamı)

  • Merkez Bankaları ve Denetçiler Ağı (NGFS), bu ihtiyaca yanıt olarak Mayıs ayında kısa vadeli iklim senaryolarını yayımladı. Beş yıllık bir zaman ufkuna sahip bu senaryolar, iklim risklerinin makroekonomik ve finansal sistem üzerindeki etkilerini ölçmek için merkez bankalarına, denetçilere ve politika yapıcılara yeni bir araç sunuyor. (Devamı)

  • Geçtiğimiz ay düzenlenen 17. Taraflar Konferansı’nda (COP-17), tekstil atıklarının uluslararası ticaretinin düzenlenmesi yönünde resmi bir süreç başlatıldı. Karar, çevresel kaygılar kadar, döngüsel ekonomi hedefleri açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. (Devamı)

  • Science Based Targets initiative (SBTi), geçtiğimiz hafta yaptığı duyuruyla otomotiv sektörüne özel ilk net sıfır standart taslağını kamuoyuna sundu. Hem otomobil üreticilerini hem de parça tedarikçilerini kapsayan standart, yüksek emisyonlu alanlara yönelik yayımlanan sektörel standartlar serisinin en yeni halkası niteliğinde. (Devamı)

BİTERKEN
Yeşil Büyüme ile İşbirliği Yapın

Bu hafta da bültenin sonuna geldik. Yeşil Büyüme’nin diğer hizmetlerini aşağıda bulabilirsiniz.

Dinamik Regülasyonlara uyum ve sürdürülebilirlik alanındaki deneyimimizden faydalanmak isterseniz işte Yeşil Büyüme’nin size değer katabileceği alanlar:

  1. Kurumsal Sürdürülebilirlik Eğitimleri - Başta GRI, CSRD ve TSRS raporlama çerçevelerini kapsayan, kurum ve sektöre özel sürdürülebilirlik ve raporlama eğitimleri için irtibata geçin.

  2. Sürdürülebilirlik Raporlaması Danışmanlığı - Şirketinizin sürdürülebilirlik çalışmalarının, risk ve fırsatların üst bakışla raporlara yansıtılması için iletişime geçin.

  3. Sürdürülebilirlik İletişimi- Çoğunluğu yönetici seviyesinde 8000+ abone ve 32.000+ sosyal medya takipçisi ve ~20.000 Websitesi okuyucusuna mesajınızı iletin. Kapsamlı işbirliği paketi için irtibata geçin.