- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 127
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 127
Merhaba sürdürülebilirlik meraklıları! Bu hafta yeni bir arayüz ile karşınızdayız. 2025 hazırlıklarımızın ilk adımı olan yeni bülten yapımız sayesinde nitelikli bilgiyi en okunur haliyle size ulaştırmayı hedefledik.
Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;
Sürdürülebilirlik Raporlamasında Doğa ile İlgili Unsurların Önemi Artıyor
CEO’lardan Plastik Kirliliği Hakkında Açık Mektup
Dijital Batarya Pasaportu Sektöre Neler Getiriyor?
AB Sera Gazı Emisyonları %8 Azaldı
Yenilenebilir Enerji Geçişi İçin Kritik Metaller Listesi Oluşturuldu
Bu Hafta Hangi Sürdürülebilirlik Etkinlikleri Var?
KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Sürdürülebilirlik Raporlamasında Doğa ile İlgili Unsurların Önemi Artıyor
Sürdürülebilirlik raporlamasında doğa bağlantılı bildirimlerin önemi önümüzdeki günlerde artacağa benziyor. Yeşil Büyüme olarak bu alandaki küresel çalışmaları dikkatle izliyoruz. En fazla dikkatimizi çeken kurumlardan biri de Doğayla İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü yani TNFD. Doğa ile ilgili risk ve fırsatların finansal performans üzerindeki etkilerini değerlendiren bir yapı geliştiren TNFD, kuruluşların doğa ile uyumlu geçiş planları hazırlamalarını desteklemek için çalışmalarını hızlandırmış durumda.
TNFD, Ekim ayında Kolombiya'da gerçekleştirilen COP16 İklim Konferansı sırasında doğa geçiş planlamalarına yönelik bir kılavuz taslağı yayımlamıştı. Çalışma, kuruluşların geçiş planlarında yalnızca iklimle ilgili bildirimleri değil, aynı zamanda doğa ile ilgili konuları nasıl bütünleştirebileceklerini detaylandırıyor. Bu kapsamda, şirketlerin doğa ile ilgili risklerini ve etkilerini anlamaları ve stratejik planlarına bu unsurları dahil etmelerinin ileride daha da önem kazanacağını söyleyebiliriz.
Taslak kılavuz, geçiş planı konusunda otorite olan Geçiş Planı Görev Gücü'nün (TPT) iklim geçiş planları için sunduğu bildirim unsurlarıyla uyum içinde hazırlandı. TNFD, TPT'nin önerdiği 19 bildirim unsurundan on altısını koruyarak, iklime özgü iki maddeyi çıkardı ve bunların yerine doğa geçişi için dört yeni bildirim unsurunu ekledi. Değişiklikler, şirketlerin doğa ve iklim konularını entegre bir çerçevede ele alarak daha kapsamlı ve bütüncül bir raporlama yapmalarını mümkün kılmayı hedefliyor.
TNFD’nin bu adımı, doğa ve iklim konusundaki finansal açıklamaların birbiriyle uyumlu hale getirilmesi açısından önemli bir gelişme. Çünkü bu sayede, doğa ve iklim bağlantılı finansal bildirimler, yatırımcılar ve düzenleyici kuruluşlar tarafından daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilebilecek.
Taslak dokümana ulaşarak ayrıntıları incelemek isterseniz, buradan erişebilirsiniz.
SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
CEO’lardan Plastik Kirliliği Hakkında Açık Mektup
Dünya plastik kirliliği sorununa kalıcı bir çözüm arıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Asamblesi (UNEA) tarafından Kasım ayı sonunda düzenlenecek olan INC-5 toplantısı öncesi iş dünyasından da fikirler yükselmeye başladı.
Nedir? İlki 2022 yılında düzenlenen Intergovernmental Negotiation Comittee (INC) görüşmeleri, plastik kirliliğine ilişkin olarak küresel çapta ve bağlayıcı nitelikte bir anlaşmanın metnini ortaya çıkarmak maksadıyla BM tarafından organize edildi. Süren pazarlıklar neticesinde, 27 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 5. Toplantı'da (INC-5), bu amaca ulaşılacağı ümit ediliyor.
Plastik sektörünün değer zincirinde yer alan 250’den fazla şirket, finansal kuruluş ve STK’nın oluşturduğu Küresel Plastik Anlaşması İçin İş Dünyası Koalisyonu ise INC-5 görüşmeleri öncesinde toplanarak plastik kirliliği ile ilgili yapılması gerekenlere dair görüşlerini bildirdi.
Koalisyon’un çalışmalarının en göze çarpan ürünü ise aralarında PepsiCo, Mars, Nestle, IKEA, Unilever ve Henkel gibi küresel devlerin de bulunduğu toplam 22 şirketin CEO’sunun ortaklaşa yazdığı mektup oldu.
Mektupta Neler Var? CEO’lar delegelere seslenerek şunların sağlanmasını talep ediyorlar:
1️⃣ Endişe yaratan kimyasalların yanı sıra sorunlu ve önlenebilir plastik ürünlerin kısıtlanmasını ve aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını sağlayan küresel kriter ve listelerin oluşturulması.
2️⃣ Ambalaj gibi plastik içeren ürünlerin döngüsel tasarımı için sektöre özel yaklaşımların ve küresel kriterlerin ortaya çıkarılması.
3️⃣ Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR) programlarının etkili bir şekilde uygulanması için ortak tanımların ve temel ilkelerin belirlenmesi.
4️⃣ Yönetim organının anlaşmayı zaman içinde güçlendirmesi için güçlü bir yetkinin inşasının sağlanması
Hükümetler iş dünyasının bu çağrısını ne kadar dikkate alır bilinmez ancak plastik kirliliği ile ilgili bir çerçevenin kurulmakta olduğu muhakkak. Bu işler hep böyle başlıyor ve belli bir süreden sonra birden hızlanarak 'hot topic' haline geliyor. Gidişatı şimdiden izlemekte fayda var.
Mektuba buradan erişebilirsiniz.
REGÜLASYONLAR
Dijital Batarya Pasaportu Sektöre Neler Getiriyor?
Döngüsel ekonomi anlayışı, üreticilere bir ürünün tasarım sürecinden başlayarak tüm yaşam döngüsü boyunca takip edilebilmesi ile ilgili ciddi sorumluluklar yüklüyor. Fakat bunun materyalize edilmesi ise söylenildiği kadar kolay bir iş değil. Günümüzde teknolojinin ve dijital uygulamaların hayatımıza entegre olma hızı arttıkça, kural koyucular da tasarladıkları düzenlemelerde bu uygulamaların nimetlerinden faydalanmaya başladılar.
Bataryalar, temiz enerjiye geçişte ve elektrifikasyonun yayılmasında belki de en önemli bileşenler konumundalar. Özellikle elektrikli araçların artmasıyla birlikte ciddi bir ‘batarya popülasyonu’na maruz kalacağımız da aşikâr. Konuyla ilgili yapılan en ciddi çalışma olarak AB’nin 2023 yılında yürürlüğe soktuğu Batarya Düzenlemesi göze çarpıyor. Bu düzenleme her çeşit batarya için birçok önemli kriter ve yeni uygulama getirdiğinden ihracatçı Türk pil ve batarya firmaları için kritik önemde. Çünkü gerekli koşulları sağlayamayan ürünlerin pazar paylarında önemli kayıplar yaşanacaktır.
Batarya Düzenlemesi’nin getirdiği en önemli yeniliklerden biri ise Dijital Batarya Pasaportu uygulaması. Şubat 2027’den itibaren zorunlu hale gelecek olan bu dijital kayıt sistemi Hafif Ulaşım Araçları (LMT) bataryaları, kapasitesi 2 kWh'den büyük olan endüstriyel bataryalar ve Elektrikli Araç Bataryaları (EVB) için geçerli olacak.
Metinde bir çeşit ‘elektronik kayıt’ olarak tanımlanan DBP’nin nihai amacı bataryalar hakkındaki tüm bilgileri tek bir platformda toplamak. Bu sayede bataryaların tedarik zinciri boyunca olan izlenebilirliği sağlanmış, çevresel etkileri daha doğru bir şekilde tespit edilmiş ve geri dönüştürülebilirlik için gerekli altyapı oluşturulmuş olacak.
Ek Bilgi: Dijital Batarya Pasaportu uygulamasını Dijital Ürün Pasaportu ile karıştırmamak gerekiyor. DPP birçok farklı sektör için geçerliyken DBP ise sadece bataryalar için tasarlanmış bir uygulama. Her ikisinin de temel mantığı ise aynı.
Bataryayı piyasaya süren girişimcinin sağlayacağı bir QR kod sayesinde erişilebilecek olan DBP’nin içereceği bilgiler ve bunlara kimlerin erişebileceği düzenlemede ayrıntıları ile belirlenmiş. Buna göre;
Üretici bilgileri, bataryanın türü ve enerji kapasitesi, içerdiği tehlikeli maddeler, ürünün karbon ayak izi, ürünün içerdiği geri dönüştürülmüş malzeme oranı, bertaraf koşulları gibi bilgiler kamuya açık olacak ve herkes tarafından erişilebilecek.
Bataryanın teknik özellikleri, performans parametreleri ve dayanıklılık verileri, bataryanın nasıl söküleceği, gerekli araçlar ve güvenlik önlemleri, bataryanın halihazırdaki mevcut performans kapasitesi, bataryanın orijinal, kullanılmış ya da atık statüsünde olup olmadığı gibi daha detaylı bilgiler ise meşru menfaati olan kişiler ile paylaşılacak. Ancak bu kişilerin kimler olacağını henüz bilmiyoruz, Tüzükte henüz bu ayrıntılar yok.
Avrupa Komisyonu bazı bilgileri ise sadece kendine saklıyor. Bu ayrıntılar da ilerleyen zamanlarda belirlenecek. Bataryanın şarj/deşarj döngüsü ve daha önce başına herhangi bir kaza gelip gelmediği gibi bilgilerden oluşacağı tahmin ediliyor.
Ürünü piyasaya süren girişimci ya da Tüzük’teki tabiriyle ‘ekonomik operatör’ bilgilerin doğruluğundan ve gerektiğinde güncellemekten sorumlu olacak. Ancak, ürün ekonomik ömrünü doldurup atık statüsüne geçtiğinde DBP’nin sorumluluğu girişimciden üreticiye geçecek. Ayrıca, bir ürün geri dönüştürüldüğünde o ürüne ait ürün pasaportu da lağvedilecek.
AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI
AB Sera Gazı Emisyonları %8 Azaldı
Avrupa Komisyonu geçtiğimiz hafta Parlamento ve Konsey’e yönelik olarak sunduğu 2024 İklim Eylemleri İlerleme Raporu’nda AB’nin net sera gazı emisyonlarının 2022 yılına göre %8.3 oranında azaldığını açıkladı. Bahse konu oran, COVID yılı olarak sayılan 2020’yi hariç tutarsak, son 30 yılda kaydedilen en büyük yıllık düşüş olarak göze çarpıyor.
Arka Plan Bilgisi: Senelik olarak yayımlanan İklim Eylemi İlerleme Raporu, bir diğer önemli doküman olan yıllık Enerji Birliği Durum Raporu’nu tamamlayıcı nitelikte bilgiler içeriyor. Temel olarak AB'nin emisyon azaltma hedeflerine doğru kaydedilen ilerlemeyi özetleyen rapor, iklim değişikliğiyle mücadelede elde edilen önemli başarıları ve son gelişmeleri de ortaya koyuyor. Her Üye Devlet için fiili emisyonlar ve gelecekte öngörülen emisyonlar ile AB’nin bu konudaki politikaları ve tedbirleri, iklim finansmanı ve adaptasyon hakkındaki bilgileri de raporda bulmak mümkün.
Rapora göre AB, GSYH’sini 1990 seviyelerine göre %68 oranında büyütürken aynı periyot içerisindeki sera gazı emisyonlarını ise %37 oranında indirmeyi başardı. Bu da ekonomik büyüme sürerken 2030 yılı için hedeflenen %55 rakamına ulaşılabileceğini gösteriyor.
Diğer çıkarımları ise şöyle özetleyelim:
AB Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında yer alan enerji ve sanayi tesislerinden kaynaklanan emisyonlar 2023'te %16,5'lik rekor bir düşüş kaydetti. ETS kapsamındaki emisyonlar şu anda 2005 seviyelerinin yaklaşık %47,6 altında ve 2030 hedefi olan -%62'ye ulaşma yolunda ilerliyor.
AB ETS kapsamında, elektrik üretimi ve ısınmadan kaynaklanan emisyonlar, yenilenebilir enerji kaynaklarının artması ve kömürden çıkışın hız kazanmasıyla birlikte 2022 yılına kıyasla %24 oranında azaldı. Ancak havacılık bu gidişata bir istisna oluşturuyor; sektörden kaynaklanan emisyonlar, COVID sonrasında ortaya çıkan trendi sürdürerek %9,5 oranında arttı.
Bilindiği üzere AB ETS’den elde edilen gelirler, iklim yatırımlarını finanse etmek maksadıyla kullanılıyor. Bu kapsamda, elde edilen 43,6 milyar avro gelirin 7.4 milyar avroluk kısmı, iklim projelerine hibe sağlayan İnovasyon Fonu ve Modernizasyon Fonu'na tahsis edilirken, geri kalan bütçe ise doğrudan Üye Devletlere aktarılacak.
Binalar, tarım, evsel ulaşım, küçük sanayi ve atık emisyonları 2023 yılında yaklaşık %2 oranında azaldı.
AB bir süredir orman arazileri açısından negatif bir trendden muzdaripti. 2023 itibarıyla bu eğilim değişmiş durumda. AB’nin doğal karbon yutağı alanları 2023 yılında %8,5 oranında artış gösterdi. Fakat rapor bu durumu da yeterli görmüyor.
Bu pozitif noktalara rağmen 2023 yılında Avrupa, kayıtlara geçen en büyük orman yangınlarını, en yağışlı yıllardan birini, selleri ve giderek artan sıcaklıkları da tecrübe etti. Bu durum raporda es geçilmemiş ve tüm üye devletlere İklim Riski Değerlendirmesi’ni politika önceliği olarak benimsemesi tavsiye edilmiş.
TEKNOLOJİ
Yenilenebilir Enerji Geçişi İçin Kritik Metaller Listesi Oluşturuldu
Yenilenebilir enerjiye geçiş hızlandıkça, bu dönüşüm için gereken malzemelerin nasıl sağlanacağı sorusu gerek hükümetlerin gerekse de tedarik zinciri unsurlarının korkulu rüyası haline gelmeye başlamış durumda. Bu sorunun ise birden çok cevabı var. Çünkü herkesin hangi metalleri kritik olarak tanımladığı tamamen bağlamsal bir konu. Daha önce birçok kuruluş ve hükümet kritik metal listeleri oluşturdu. Örneğin AB'nin listesinde çelik yapımında kullanılan koklaşabilir kömür bulunurken ABD'liler ise petrol rafinerilerinde kullanılan lutesyumu kritik metal olarak kabul ediyor. Oysa yenilenebilir enerji alanında bambaşka bir ihtiyaç profili söz konusu.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), bu alandaki boşluğu doldurmak amacıyla, yalnızca yenilenebilir enerji teknolojilerinin ihtiyaç duyduğu kritik metallerin yer aldığı bir liste geliştirdi. IRENA’nın çalışması, enerji geçişi sürecine özel olarak şekillendirilmiş iki ana aşamadan oluşuyor. İlk aşamada, akademik yayınlar, uluslararası kuruluşların raporları ve hükümet belgelerinden yenilenebilir enerji için kritik kabul edilen metallerin toplandığı bir meta-liste oluşturuldu. Ardından, IRENA, bu metallerin arz güvenliği ve ikame edilebilirlik gibi özelliklerini göz önünde bulundurarak bir “kritiklik endeksi” geliştirdi.
Endeks, metalin yerkabuğundaki bolluğu, pazar çeşitliliği, gelecekteki talep senaryoları ve geri dönüşüm potansiyeli gibi göstergeleri içeriyor. Buna göre listeye giren en kritik metaller ve kullanım alanlarını özetledik:
Lityum ve Kobalt: Elektrikli araç teknolojisinin en önemli bileşeni bataryalar. Bataryaların en önemli bileşenleri ise lityum ve kobalt. Lityum, bataryalara uzun ömür ve yüksek enerji kapasitesi sunarken; kobalt, stabiliteyi sağlayarak performansı artırıyor.
Galyum ve İndiyum: Güneş enerjisi panellerinin yüksek verimlilikle çalışabilmesi için galyum ve indiyum gibi elementler kritik rol oynuyor. Bu metaller, güneşten toplanan enerjinin daha yüksek bir verimle elektrik enerjisine dönüşmesini sağlıyor. İndiyum, özellikle ince film güneş panellerinde kullanılan nadir metallerden biri ve panellerin verimliliğini artırıyor.
Neodimyum ve Disprosyum: Rüzgar türbinleri de önemli bir enerji kaynağı. Ancak türbinlerin jeneratörlerinde kullanılan güçlü mıknatıslar, özellikle neodimyum ve disprosyum olmadan mümkün değil. Bu nadir toprak elementleri, türbinlerin güçlü ve dayanıklı olmasını sağlıyor. Böylece uzun süre ve yüksek performansla çalışabiliyorlar.
Diğer Kritik Metaller: Bu metallerin yanı sıra platin grubu metaller (PGM’ler), tellür ve praseodim gibi elementler de farklı teknolojilerin temel yapı taşları olarak öne çıkıyor. Her biri, yenilenebilir enerji sistemlerinin daha verimli, sürdürülebilir ve uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Grafit ise bataryalarda lityumun yanında yer alarak enerji depolama performansını artırıyor.
Listede yer alan diğer kritik metalleri buradan görebilirsiniz.
ETKİNLİKLER
Bu Hafta Hangi Sürdürülebilirlik Etkinlikleri Var?
Bu hafta dikkatler Bakü'deki COP29'da olacak. Bununla birlikte sürdürülebilirlikle ilgili konuların tartışılacağı başka etkinlikler de var. Bazılarını sizin için derledik:
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları | Webinar
📍 Mekan: Çevrimiçi
📅 Tarih: 13 Kasım 2024, 14:00 CET
👥 Düzenleyen: MDPI
ℹ️ Açıklama: Webinar, şirketlerin sürdürülebilirlik raporlama süreçlerini daha etkin ve şeffaf hale getirmelerine destek olmayı amaçlıyor. Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) başta olmak üzere, uyulması gereken ESG kriterleinin ve SKA'ların nasıl karşılanabileceğine dair kapsamlı bilgiler sunulacak.
🔗 Kayıt Linki: Webinar Kayıt
Sürdürülebilir Malzemeler Konferansı ve Fuarı
📍 Mekan: Koelnmesse, Halle 10.1, Köln, Almanya
📅 Tarih: 13-14 Kasım 2024
👥 Düzenleyen: Sustainable Materials Expo
ℹ️ Açıklama: Avrupa'nın önde gelen sürdürülebilir malzeme etkinliklerinden biri olan fuar, yenilenebilir ve döngüsel malzemeler üzerine en son gelişmeleri sunuyor. 200’den fazla katılımcı ve 100’ün üzerinde konuşmacı, sektörün geleceğine dair önemli ipuçları ve yenilikçi çözümler paylaşıyor. Konferans programı, üç farklı oturumda en yeni sürdürülebilirlik trendlerini ele alacak.
🔗 Kayıt Linki: Ücretsiz Kayıt
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının Uygulanmasında Şirketlere Destek
📍 Mekan: Albert Borschette Konferans Merkezi, Brüksel, Belçika (Hibrit Katılım)
📅 Tarih: 15 Kasım 2024, 09:00 - 17:00 CET
👥 Düzenleyen: Avrupa Komisyonu
ℹ️ Açıklama: Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (ESRS) uygulanmasına dair pratik bilgiler sunan etkinliğe başta EFRAG Başkanı Patrick de Cambourg olmak üzere kurumsal sürdürülebilirlik ekosisteminin önemli oyuncuları katılacak. Etkinlikte özellikle KOBİ’ler için dijital araçlar ve denetim desteklerinin nasıl kullanılabileceğini ele alınacak. Katılımcılar, raporlama sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları ve çözüm yollarını uzmanlardan dinleme fırsatı bulacak.
🔗 Kayıt Linki: Etkinlik Kayıt (Son kayıt tarihi 8 Kasım)
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GELİŞMELERİ
Gözden Kaçanlar ve İlgi Çekenler
Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:
PAYLAŞ VE KAZAN
Sürdürülebilirlik Raporu Hazırlama Rehberi
Aşağıdaki size ait linki kopyalayıp 1 arkadaşınızın bültenimize kayıt olmasını sağladığınızda ”Sürdürülebilirlik Raporu Hazırlama Rehberi 2024” ücretsiz olarak mail kutunuzda olacak.
Size Özel Paylaşım Linki (Kopyalayıp Paylaşabilirsiniz): https://bulten.yesilbuyume.org/subscribe?ref=PLACEHOLDER
BİTERKEN
Yeşil Büyüme ile İşbirliği Yapın
Dinamik Regülasyonlara uyum ve sürdürülebilirlik alanındaki deneyimimizden faydalanmak isterseniz işte Yeşil Büyüme’nin size değer katabileceği alanlar:
Kurumsal Sürdürülebilirlik Eğitimleri - Başta GRI, CSRD ve TSRS raporlama çerçevelerini kapsayan, kurum ve sektöre özel sürdürülebilirlik ve raporlama eğitimleri için irtibata geçin.
Sürdürülebilirlik Raporlaması Danışmanlığı - Şirketinizin sürdürülebilirlik çalışmalarının, risk ve fırsatların üst bakışla raporlara yansıtılması için iletişime geçin.
Sürdürülebilirlik İletişimi- Çoğunluğu yönetici seviyesinde 9000+ abone ve 28.000+ sosyal medya takipçisi ve ~20.000 Websitesi okuyucusuna mesajınızı iletin. Kapsamlı işbirliği paketi için irtibata geçin.