Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 156

İklim Risklerinin Finansal Etkileri, EBA Bankaları ESG Raporlama Yükünden Kurtarıyor, IPSASB'nin İklim Standardı Krizde ve daha fazlası...

Merhaba değerli okurumuz!

Bu hafta gerçekleşen gelişmelerden sizler için derleyerek oluşturduğumuz başlıca analiz konuları şu şekilde;

  • İklim Riskleri ve Fırsatlarının Öngörülen Finansal Etkilerinin Raporlanması

  • Şirketler için Yeni Sorumluluk Dönemi

  • Sürdürülebilirlik Artık Bir Seçenek Değil

  • EBA, Bankaları ESG Raporlama Yükünden Kurtarıyor

  • IPSASB'nin İklim Standardı Krizde

ÖNE ÇIKAN KONU
İklim Riskleri ve Fırsatlarının Öngörülen Finansal Etkilerinin Raporlanması: ESRS, IFRS/TSRS Perspektifleri ile İlk Raporlama Örnekleri

Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularına özellikle uluslararası politika yapıcıları arasında azalan ilgi şöyle dursun, iklim değişikliğinin işletmeler üzerindeki mevcut ve potansiyel finansal etkileri giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu nedenle, Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS), IFRS Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) gibi çeşitli sürdürülebilirlik raporlama çerçeveleri, şirketlerin iklimle ilgili risk ve fırsatların öngörülen finansal etkilerini detaylı bir şekilde açıklamasını zorunlu kılıyor. Bu analizimizde, bu iklim risk ve fırsatlarının finansallara etkisine dair raporlama gerekliliklerini farklı standartlar perspektifinden inceleyeceğiz.

ESRS E1-9: Detaylı Finansal Etki Raporlaması

ESRS'nin "İklim Değişikliği" standardı (E1) altında yer alan E1-9 numaralı Açıklama Gerekliliği, şirketlerin önemli fiziksel ve geçiş risklerinden kaynaklanan öngörülen finansal etkileri ile potansiyel iklimle ilgili fırsatları ayrıntılı olarak sunmasını talep eder. Bu, ESRS 2 SBM-3 paragraf 48 (e-f) altında talep edilen mevcut ve beklenen finansal etkilere ek olarak sunulmalıdır. E1-9'un temel amacı, bu risklerin şirketin finansal durumu, performansı ve nakit akışları üzerinde kısa, orta ve uzun vadede nasıl önemli bir etkiye sahip olabileceğine dair bir anlayış sağlamaktır. Ayrıca, şirketlerin önemli iklimle ilgili fırsatlardan nasıl finansal olarak fayda sağlayabileceği de açıklanmalıdır.

Ancak, son incelemeler gösteriyor ki birçok şirket, ESRS E1-9 kapsamındaki bu detaylı finansal etki raporlaması konusunda henüz olgunlaşma sürecinde. Özellikle geçiş risklerinin nicel olarak ifade edilmesi karmaşık bir alan olarak öne çıkıyor ve birçok şirket geçiş hükümlerine dayanarak bu alanda bir bildirim yapmamayı veya nitel raporlamayı tercih ediyor. Bu durumun nedenleri arasında, iklim risklerinin finansal etkilerini nicelleştirmenin karmaşıklığı ve metodolojilerin henüz tam olarak oturmamış olması sayılabilir.

TSRS/IFRS Perspektifinden İklimle İlgili Finansal Etkilerin Raporlanması 

Bilindiği üzere Türkiye'de yürürlükte olan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ise, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından IFRS Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'nın uyarlanmasıyla hazırlanmıştı. TSRS 2, tıpkı IFRS S2 gibi, iklim değişikliğinin finansal etkilerinin raporlanmasına odaklanır. Şirketlerden, iklimle ilgili stratejilerine dayanarak kısa, orta ve uzun vadede finansal performanslarının ve nakit akışlarının nasıl değişeceğine dair tahminler sunmaları beklenir. Bu tahminler, düşük karbonlu ürün ve hizmetlerden kaynaklanan gelir artışı, iklim olaylarından kaynaklanan varlık hasarlarının maliyeti ve iklimle uyum veya azaltma için yapılacak harcamalar gibi unsurları içerebilir. TSRS 2'nin strateji bölümü (Madde 7-12), risk yönetimi bölümü (Madde 13-17), metrikler ve hedefler bölümü (Madde 18-26) ile senaryo analizi ve dayanıklılık bölümü (Madde 27-31) gibi çeşitli maddeleri, şirketlerin fiziksel ve geçiş risklerinin finansal etkilerini farklı açılardan ele almasını gerektirir. Bu bölümler, şirketlerin iklimle ilgili riskleri ve fırsatları nasıl yönettiğini, iş modelleri üzerindeki etkilerini, finansal performanslarına yönelik öngörülerini ve kullandıkları metrikleri kapsamalıdır.

Şirketlerin ilk raporlamada TSRS 1 konularına yönelik bir raporlama yapma zorunluluğu da düşünüldüğünde raporların kullanıcılarının TSRS 2 uyarınca yapılacak raporlamalarda iklimle ilgili yapılacak açıklamaların finansallara etkisi hakkında makul derecede detaylı bilgiler bekleyeceği, bu bilgileri en etkili biçimde paylaşan şirketlerin iyi uygulama örneği olarak öne çıkacağı beklenebilir. 

Farklı Çerçevelerin Ortak Noktaları ve Vurguları

ESRS E1-9, IFRS S2 ve TSRS 2, şirketlerin iklim değişikliğinin finansal etkilerini raporlaması gerektiği konusunda benzer bir anlayışa sahiptir. Ancak, detay düzeyi ve odak noktaları farklılık gösterebilir. ESRS E1-9 nicel verilere ve varlıklar üzerindeki doğrudan etkilere daha fazla odaklanırken, IFRS S2 ve TSRS 2 finansal önemlilik prensibini ön planda tutar.

İklime Riskleri ve Finansallar Üzerindeki Etkilerine İlişkin Raporlama Örnekleri

İklim risklerinin finansallar üzerindeki etkisini göstermede önemli rol oynayan faktörlerden biri de senaryo analizleridir. Senaryo analizlerine başka bir içeriğimizde daha detaylı eğileceğiz. Fakat burada şu ana kadar yayınlanmış çeşitli raporlarda iklim riskleri ve finansallar ilişkilerini incelemek faydalı olacaktır. Bu risklerin metin içerisinde, tablolar halinde veya çeşitli görsellerle açıklanması mümkündür. Fakat hesaplama metodolojisinin ortaya konması şeffaflık ve anlaşılabilirlik açısından en önemli husustur. Aşağıda Maersk’in sürdürülebilirlik raporundan varlıklara yönelik fiziksel iklim risklerine ve bunların finansal büyüklüklerine ilişkin bilgiler bulabileceğiniz iyi hazırlanmış bir görseli paylaşıyoruz.

Maersk 2024 Yıllık Raporu

Bu analizimizde ele aldığımız İkinci örnekte ise farklı bir yaklaşım izlendiği görülüyor. Saint-Gobain şirketinin raporunda metnin içerisinde risklere yer verilmiş, diğer açıklamaların yanında net bir ifade ile Grup olarak 10 riskin tespit edildiği fakat bu risklerin herhangi bir önemli finansal etkisinin olmadığı ortaya konmuş. Politik/hukuki risklerden teknolojik risklere, müşteri taleplerinden değer zincirine çeşitli riskleri tespit etmekte başarılı olan şirket bu risklerin önemli bir finansal etki teşkil etmediğini ileri sürmesi özellikle bunun nedenlerinin de yeterli şeffaflıkta açıklanmadığı düşünüldüğünde iyi bir uygulama olarak gösterilemez. Görsel 2’de görüldüğü gibi şirket raporunda 10 riskin önemli bir finansal etkisi olmadığını ileri sürüyor.

Saint-Gobain CSRD Uyumlu Entegre Raporu 2024

Yukarıda paylaşılan CSRD raporlaması örneklerinin yanı sıra ülkemizde yayımlanan ilk TSRS raporlarına bakıldığında da aynı eğilimin görüldüğü söylenebilir. Ekseriyetle iklim risklerinden bahseden şirketler bunları finansallarla eşleştirmede güçlük yaşıyorlar. Bu alanda hem Avrupa hem de Türkiye’deki şirketlerin gelişime oldukça açık olduğunu söylemek mümkün

Y🌍RUM: İklim riskleri ve fırsatlarının öngörülen finansal etkilerinin raporlanması, sürdürülebilirlik raporlamasının vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. ESRS E1-9, IFRS S2 ve TSRS 2 gibi farklı çerçeveler, şirketlerin bu bilgileri paydaşlarına şeffaf bir şekilde sunmalarını zorunlu kılıyor. Şirketlerin bu standartlara uyum sağlayarak, iklim değişikliğinin finansal durumları üzerindeki potansiyel etkilerini net bir şekilde ortaya koymaları, yatırımcıların ve diğer paydaşların bilinçli kararlar almasına olanak tanıyacaktır. Bunun yanı sıra yapılacak bu analizlerin raporlama kullanıcıları için önemi bir yana, daha da öncelikli olarak şirketlerin kısa-orta-uzun vadede maruz kalacakları iklimle bağlantılı fiziksel ve geçiş risklerine hakim olmaları ve gerekli önlemleri alarak dirençliliklerini arttırmaları açısından eşsiz bir fırsat olarak görülmesi gerekiyor. Bu alandaki raporlama uygulamalarının gelişmeye devam etmesi ve şirketlerin bu konudaki olgunluk düzeylerinin artması hem şirketler hem gezegen hem de topluluklar yani  sürdürülebilirliğin üç saç ayağı (ekonomi, çevre, sosyal) için de hayati öneme sahip.

Ücretsiz abonelerimiz için tanımlanan makalelerin sonuna geldiniz.

1000TL karşılığında premium bülten abonesi olabilir ve bültendeki diğer yazıları da okuyabilirsiniz.

  • Sürdürülebilirlik artık şirketlerin hayatta kalma stratejisinin merkezinde yer alıyor. Yönetim kurulları için asıl soru: Geleceği bugünden yöneten bir yapı mı olacağız, yoksa krizlere geç tepki veren bir miras mı bırakacağız? (Devamı)

  • EBA’nın yeni önerileriyle ESG raporlaması, kurumların ölçeğine göre sadeleşiyor ve veri sunumu daha anlamlı hale geliyor. Bu esneklik bankalara ne kazandıracak, sürdürülebilirlik artık nasıl bir yük olmaktan çıkıyor?(Devamı)

  • IPSASB’nin kamu sektörü için hazırladığı ilk iklim standardı, kamu politikalarının kapsam dışı bırakılması nedeniyle ciddi eleştiriler alıyor. Kurumun bu yaklaşımı, iklim üzerindeki asıl etkilerin görünmez kalmasına ve standardın güvenilirliğinin sorgulanmasına yol açtı. (Devamı)

KEŞFEDİN
Bu hafta gözümüze çarpan diğer haberler

Araştırma yaparken karşımıza çıkan ve bu hafta bültene koymadığımız diğer haberleri sizler için aşağıda derledik.

BİTERKEN
Yeşil Büyüme ile İşbirliği Yapın

Bu hafta da bültenin sonuna geldik. Yeşil Büyüme’nin diğer hizmetlerini aşağıda bulabilirsiniz.

Dinamik Regülasyonlara uyum ve sürdürülebilirlik alanındaki deneyimimizden faydalanmak isterseniz işte Yeşil Büyüme’nin size değer katabileceği alanlar:

  1. Kurumsal Sürdürülebilirlik Eğitimleri - Başta GRI, CSRD ve TSRS raporlama çerçevelerini kapsayan, kurum ve sektöre özel sürdürülebilirlik ve raporlama eğitimleri için irtibata geçin.

  2. Sürdürülebilirlik Raporlaması Danışmanlığı - Şirketinizin sürdürülebilirlik çalışmalarının, risk ve fırsatların üst bakışla raporlara yansıtılması için iletişime geçin.

  3. Sürdürülebilirlik İletişimi- Çoğunluğu yönetici seviyesinde 8000+ abone ve 32.000+ sosyal medya takipçisi ve ~20.000 Websitesi okuyucusuna mesajınızı iletin. Kapsamlı işbirliği paketi için irtibata geçin.