Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-88

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve KOBİ’ler Eğitimi

Yeşil dönüşüm çabalarında KOBİ'lerin bilinçlendirilmesi net-sıfır hedeflerine doğru ilerlemede çok önemli bir faktör. Hedeflerine ciddiyetle ilerleyen tüm ülkeler gibi ülkemizde de kuruluşlarımız bu alanda yoğun gayret gösteriyor.

Yeşil Büyüme olarak bizler de geçtiğimiz günlerde böyle anlamlı bir gayretin parçası olma şansını elde ettik. KOSGEB Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları ve bölge/il yöneticilerinin de katıldığı ve Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik Uyumu Teşvik Etmek için Özel Sektörün Güçlendirilmesi (FOSTER) Projesi kapsamında "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve KOBİ'ler" konulu bir eğitimle KOBİ'lerin yeşil yolculuğuna katkıda bulunmaya çalıştık.

Bize böyle bir fırsatı sundukları için başta KOSGEB Başkan Yardımcısı Sayın Bilal Kendirci olmak üzere tüm KOSGEB çalışanlarına ve Frankfurt School TURCASIA Regional Office yetkililerine teşekkür ederiz.

Eğer siz de Yeşil Büyüme’den sürdürülebilirlik eğitimi almakla ilgileniyorsanız [email protected] adresinden bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Euro 7 Düzenlemelerinin Otomotiv Sektörüne Etkileri

2025'te yürürlüğe girmesi öngörülen yeni Euro 7 standartları otomotiv sektörüne yönelik olarak egzoz emisyonlarını düzenlemenin ötesine geçen ve fren sistemlerinden kaynaklanan partikül emisyonları için de ek sınırlar belirleyen ilk emisyon standartları olarak dikkat çekiyor.

Yeni standartlar, fren balataları ve lastiklerden yayılan ve insan sağlığı açısından potansiyel risk oluşturabilecek maddeler içerebilen partikül madde (PM) miktarını sınırlamayı amaçlıyor. Buna göre, binek araç fren balatalarından yayılan partikül madde sınırı 7 mg/km olacak. Ticari araçlar için belirlenecek partikül madde sınırının miktarı ise 2024’ün ikinci yarısında kesinleşecek. 

Bu durum elbette otomotiv sektörünü de inovasyon arayışına sokmuş durumda. Binek araç ve ağır vasıta üreticileri fren sistemleri için Euro 7 düzenlemelerine uygun ürün tasarımı hazırlıklarına başladı. Otomotiv endüstrisi, fren sistemlerinden kaynaklanan emisyonların azaltılması için farklı yöntemler üzerinde çalışıyor. Bunlardan en önemlileri olarak özel kaplamalı fren diskleri uygulaması ve NAO (Non-Asbestos Organic) çelik dışı formülasyonlara geçiş örnekleri verilebilir.

☕ Otomotiv yan sanayii sektöründeki Euro 7 hazırlıklarının ayrıntısı için yazarımız Nazlı İncekara’nın detaylı analizini okuyabilirsiniz.

Çin’den Emisyon Ticaret Sistemi’ne Yeni Düzenleme

Çin 2021 yılında devreye aldığı ve dünyanın en büyük karbon ücretlendirme sistemi olan ETS’ye ilişkin yeni düzenlemeler getirdiğini duyurdu.

2060 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen ülke halihazırda dünyanın en büyük emisyon üreticisi ve yıllık emisyonu, listenin ikinci sırasında yer alan ABD’nin iki katından fazla. Yeni ETS düzenlemeleri, özellikle sera gazı emisyonlarının %40’ından fazlasına sebep olan enerji sektörüne odaklanıyor. Ayrıca sistemin çimento ve alüminyum da dahil olmak üzere diğer yüksek emisyonlu sektörlere yönelik olarak genişletilmesi de hedeflenmekte.

Çin ETS’si şu ana kadar, başlangıçta mutlak ve tipik olarak azalan bir emisyon üst sınırı uygulayan çoğu karbon ticareti sisteminin aksine, şirketlere gerçek üretim seviyelerine göre zaman içinde ayarlanan bir emisyon tahsisatı uyguladı. Tahsisatlar şu anda ücretsiz olarak verilirken, yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte Çin, ücretsiz tahsislerin azaltılmasına zemin hazırlayarak ücretli ve ücretsiz tahsislerden oluşan bir sistem uygulayacağını açıkladı.

Yeni yönetmelik ayrıca ETS'ye uyulmaması durumunda daha katı cezalar öngörerek, emisyonların yönetmeliklere uygun olarak hesaplanmaması, rapor edilen emisyon verilerinde büyük kusurlar, eksiklikler veya tahrifatlar ya da denetim için numune sunulmaması gibi ihlaller için 2 milyon yuan'a (yaklaşık 9 milyon TL) kadar para cezaları getiriyor.

Yeni düzenlemeler Mayıs 2024'ten itibaren geçerli olacak.

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

EFRAG, ESRS İle İlgili Soruları Cevapladı

Görsel: handelskammaren

Dikkatli okuyucularımızın hatırlayacağı üzere, Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren şirketler için (belirli kriterlere sahip üçüncü ülke şirketleri dâhil), kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasını 2024 yılından itibaren zorunlu hale getiren “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi” kapsamında kullanılacak olan Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (ESRS)’nın ilk seti 31 Temmuz 2023’te kabul edilmişti.

Bu raporlama çerçevesinin kaleme alınışını üstlenen EFRAG, geçtiğimiz hafta, ESRS ile ilgili kamuoyu görüşü sürecinde gündeme gelen soruların bir kısmını cevaplayarak kendi platformunda duyurdu.

Soruların bazılarını sizin için burada sunuyoruz:

  • İşletmelere özgü sürdürülebilirlik konularının somut örneklerini içeren ve bunların bulunması ve ele alınmasıyla ilgili herhangi bir kılavuz var mı?

  • Güncel bir standardın ESRS 2 ile birlikte uygulanabilir olan Açıklama Gerekliliklerini içermediği durumlarda, ESRS 2 gereklilikleri bu konuyla ilgili olarak uygulanabilir mi?

  • Organizasyonun sürdürülebilirlik raporlamasında açıklanması gereken ‘önemli konu’ sayısına ilişkin bir alt limit var mı?

  • ESRS 1'de etki önemliliği ve finansal önemlilik için tanımlanan zaman ufku arasında bir fark var mı?

  • Sigorta şirketleri için Kapsam-3 emisyonların raporlanmasının kapsamı nedir?

  • Konsolide bir sürdürülebilirlik raporunda tüm bağlı ortaklıklar ve ana şirket sera gazı emisyonları için aynı kriterleri ve metodolojiyi mi kullanmalıdır?

  • Nakliyeden kaynaklanan Kapsam-3 emisyonlarını hesaplamak için izin verilen yöntemlerle ilgili bir gereklilik veya rehberlik var mı?

Kurum diğer soruları, konu başlıklarına göre tasnif ederek üç aylık periyotlar şeklinde cevaplamaya devam edecek. EFRAG’ın soru-cevap modülüne ve yukarıdaki soruların ayrıntılı cevaplarına buradan erişebilirsiniz.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi Zor Dönemeçte

Avrupa Birliği, şirketleri değer zincirindeki paydaşlarından da sorumlu tutan ve çevre ve insan hakları ile ilgili bazı yükümlülükler getiren Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi ile ilgili yasal sürecin sonuna yaklaştı. 30 Ocak'ta yayımlanan nihai taslağın resmi olarak yürürlüğe girebilmesi için Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Son dönemde Avrupa Birliği'nde kurumsal sürdürülebilirlikle ilgili çıkarılan düzenlemelerle ilgili bazı gevşetmeler göze çarpıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen'in Eylül 2023’teki, KOBİ'ler için getirilen düzenlemelerin biraz daha hafifletilmesi yönündeki çağrısını, Almanya'nın Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi'nde öngörülen 250 çalışan eşiğinin 500'e çıkarılması teklifi izledi. Sektör özelindeki kurumsal sürdürülebilirlik standartlarının ve Avrupa Birliği dışındaki şirketlere yönelik getirilecek olan düzenlemelerin iki yıl daha ertelenmesi de aslında bu eğilimin bir uzantısı olarak değerlendirilebilir.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi risk tabanlı bir yaklaşımı benimsiyor ve şirketlere kendi değer zincirlerini de kapsayacak şekilde ciddi çevre ve insan hakları ihlallerini tespit etme sorumluluğu yüklüyor. Direktifin Avrupa Birliği ülkeleri tarafından kabul edilmesi sonrası ülkelerin iç hukuklarına dahil edilmesi için iki yıl süre tanınıyor. 9 Şubat 2023 tarihinde Avrupa Konseyi'nde yapılacak oylamada Direktifin nihai taslağının kabul edilip edilmeyeceğine karar verilecek. Direktifin mevcut hali ile ilgili Almanya’nın ciddi itirazlarının olduğu biliniyor. Avrupa Komisyonu'ndan olumsuz bir sonuç çıkmasını gelecek aylarda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri ile birlikte değerlendirdiğimizde, Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi'nin onaylanma sürecinin tahminlerden daha fazla uzun sürebileceği ifade ediliyor.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

Avrupa Komisyonu'ndan 2040 İçin Emisyon Azaltma Hedefi Önerisi

Avrupa Komisyonu, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım atarak, 2040 yılı için net sera gazı emisyonlarını %90 azaltma hedefi önerisini sundu. Öneri, 1990 seviyelerine göre bir karşılaştırma temel alıyor ve Avrupa'nın Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerine uyum sağlamayı amaçlıyor.

Komisyon, bu hedefe ulaşmak için gerekli politika koşullarını da belirledi. Bunlar arasında; 2030 çerçevesinin tam olarak uygulanması, Avrupa endüstrisinin rekabetçiliğinin korunması, adil bir geçişe odaklanılması, uluslararası ortaklarla eşit şartların sağlanması ve 2030 sonrası çerçeve üzerine stratejik bir diyalog başlatılması gibi hususlar yer almakta.

2040 iklim hedefinin belirlenmesi, Avrupa endüstrisi, yatırımcılar, vatandaşlar ve hükümetler için önemli sinyaller göndererek, AB'nin 2050'de iklim nötrlüğü hedefine ulaşma yolunda kalmasını sağlayacak kararların alınmasına yardımcı olacak. AB bu sayede aynı zamanda, Avrupa'nın enerji bağımsızlığını artırarak gelecekteki krizlere karşı direncini güçlenmeyi ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmayı da hedefliyor.

Komisyon öneri metninde, 2040 hedefine ulaşılmasını sağlayacak koşulların yerine getirilmesi için mevcut yasaların tam olarak uygulanmasının, Ulusal Enerji ve İklim Planlarının güncellenmesinin ve sanayi ile sosyal ortaklarla iş birliğinin önemini vurguluyor.

Ülkemizin net-sıfır hedef yolculuğunda AB düzenlemelerinin takibinin büyük önem taşıdığı düşünüldüğünde benzer hedefleri bizim de bir an önce belirleyerek gerekli yasal zemini sağlama konusunda çalışmaya başlamamamızda büyük fayda var.

Net-Sıfır Endüstri Yasası Üzerinde Uzlaşmaya Varıldı

Avrupa Konseyi ve Parlamentosu 6 Şubat 2024’te Avrupa Birliği’nde net-sıfır teknolojilerin geliştirilmesini hızlandırmayı hedefleyen “Net-Sıfır Endüstri Yasası“ üzerinde geçici uzlaşmaya vardı. Yasa kapsamında temiz teknolojilerle ilgili idari süreçlerin kısaltılması ve stratejik projelerin daha güçlü bir şekilde desteklenmesi planlanıyor. Kurulacak olan Net-Sıfır Endüstri Akademileri ile bu teknolojilerin geliştirilmesi için ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün geliştirilmesine yönelik adımlar atılacak. Yasada belirtilen temel hususları özetleyecek olursak:

  • Net sıfır teknolojileri için tek bir liste oluşturulacak ve bu teknolojilerde stratejik projeleri seçmek için kriterler belirlenecek.

  • Yeşil teknolojilere yatırımı kolaylaştırmak amacıyla, izin prosedürleri basitleştirilecek ve stratejik projeler desteklenecek.

  • Stratejik teknoloji ürünlerinin pazara erişimi kolaylaştırılacak.

  • İş gücünün bu sektörlerdeki becerilerini artırmak maksadıyla net-sıfır sanayi akademileri kurulacak.

  • Tüm ortak eylemleri koordine etmek maksadıyla bir platform oluşturulacak.

  • İnşaat izin prosedürlerine ilişkin kurallar basitleştirilecek.

  • AB'de üretim faaliyetlerinin çekiciliğini artırmak ve net sıfır üretim kapasite oluşturmak için net-sıfır sanayi vadileri oluşturulacak.

Geçici anlaşmanın şimdi her iki kurum tarafından da onaylanması ve resmen kabul edilmesi gerekiyor.

AB Onarım Hakkı Direktifi Çıkıyor

Avrupa Konseyi ve Parlamentosu, bozulan/kırılan kusurlu ürünlerin tamirini teşvik edecek Direktif üzerinde geçici uzlaşmaya vardı. Kabul edilen Direktif, onarım hizmetlerine erişimi daha kolay, daha hızlı, şeffaf ve daha cazip hale getirerek tüketicilerin değişim yerine onarım talep etmelerini kolaylaştıracak. Geçici anlaşma;

  • AB yasalarına göre onarım gereksinimi olan tüm ürünlere uygulanmakta,

  • Onarım gereksinimi olan malların üreticilerine onarım yükümlülüğü getiriyor,

  • Tüketicilere onarım hizmetiyle ilgili temel verileri sağlayan bir Avrupa bilgi formu oluşturuyor,

  • Ulusal onarım bilgi platformlarını bir Avrupa çevrimiçi platformunda birleştiriyor.

Direktife göre, üreticilerin tamirle ilgili daha detaylı bilgiler (onarım süresi, ücreti, değiştirme koşulları) sunması gerekiyor. Direktif ile birlikte tüketicilerin değiştirme seçeneği yerine tamir seçeneğini seçmesi halinde ilgili üreticilerin sorumluluk süreleri 12 ay uzatılıyor. Üreticilerin yedek parçaları internet sitesi üzerinden tüm paydaşlar ile paylaşması, bu parçaların 3D yazıcılar ile üretilmesinin engellenmesinin yasaklanması Direktif ile birlikte gelen yenilikler arasında.

YEŞİL SÖZLÜK

Değer Zinciri

Raporlayan işletmenin iş modeliyle ilişkili tüm;

  • etkileşimler,

  • kaynaklar ve

  • ilişkiler ile işletmenin içerisinde faaliyet gösterdiği dış çevredir.

Değer zinciri; işletmenin -tasarım aşamasından teslimata, tüketime ve kullanım ömrünün sonuna kadar- ürün veya hizmetlerini oluşturmak için kullandığı ve bağımlı olduğu etkileşimleri, kaynakları ve ilişkileri kapsar.

Hazır olduğunuzda Yeşil Büyüme'den aşağıdaki hizmetleri alabilirsiniz.

Login or Subscribe to participate in polls.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎 GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşça kalın!