Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-83

iş birliğiyle

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Milli Emisyon Ticaret Sistemi Ölü Doğabilir

  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Neler Getiriyor?

  • 2023 Küresel Madencilik ve Metal Sektörü Genel Görünümü Raporu

  • Gelişmekte Olan Ülkeler SKDM’den Memnun Değil

  • Denizcilik Sektörü Artık AB ETS Kapsamında

  • AB’de Yeşil Dönüşüm Tereddütü

  • Yeşil Sözlük: Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları

HAFTANIN SPONSORU

Türkiye’nin ESG alanında öncü şirketi Pera ESG, yenilenen marka adı ve imajıyla artık Trasta ESG olarak hizmet veriyor.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Türkiye'de işletmelerin sürdürülebilirlik raporlarını hazırlarken uluslararası geçerliliği ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'nı belirledi. Standartlar, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun IFRS S1 (Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanması için Genel Gereklilikler) ve IFRS S2 (İklimle İlgili Açıklamalar) temel alınarak oluşturuldu ve böylece hem iş yükü ve hem de uygulama karmaşasının önüne geçilmiş oldu. Ayrıca, artan çevresel duyarlılık ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması nedeniyle yükselen sürdürülebilirlik raporu taleplerini karşılamada kullanılacak standartlar konusunda da netlik sağlanmış oldu.

Trasta ESG, "Sürdürülebilirlik yolculuğunuzun her aşamasında yanınızdayız" mottosuyla, Türkiye'deki şirketlere sürdürülebilirlik raporları konusunda destek sağlıyor. Trasta ESG, sürdürülebilirlik raporlarına yönelik ihtiyaçlar için de yetkin ekibiyle hizmet vermekte.

Trasta ESG’nin hizmetlerine buradan erişebilirsiniz.

TÜRKİYE’NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

Milli Emisyon Ticaret Sistemi Ölü Doğabilir

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Atıl Aşıcı önümüzdeki yılın sonuna doğru kurulması planlanan Milli Emisyon Ticaret Sistemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Dizayn aşamasında yapılabilecek yanlışlara işaret eden Aşıcı şunları ifade etti:

Yeni yapılan bir çalışmaya göre, Türkiye’nin iklim hedeflerinin yetersizliği, karbon fiyatlarının çok düşük seyretmesine sebep olabilir ve 2027 yılında 17 milyonluk tahsisat fazlası oluşabilir. Sistemin etkin çalışması için Türkiye’nin sera gazı azaltım hedeflerini güçlendirmesi gerekiyor. ETS kapsamının yalnızca emisyon büyüklüğüne bağlı olarak belirlenmesi, kirletici sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin ETS dışı kalması sonucunu doğurabilir. Tesis seçim kriteri olarak sadece emisyon büyüklüğünü kullanmanın ve 100 bin tondan az emisyon yapan tesisleri hariç tutmanın olumsuz sonuçları var. Çalışmalar gösteriyor ki böyle bir durumda alçı, cam, mineral yün ve demir üreten hiçbir tesis ETS kapsamında yer almayacak. Bu durum, Türkiye sanayiinin karbonsuzlaşma çalışmalarını olumsuz etkileyecek.

Doç.Dr. Ahmet Atıl Aşıcı

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Neler Getiriyor?

Belirli kriterleri sağlayan AB şirketleri ve AB dışındaki şirketler, "Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD)" çerçevesinde raporlama zorunluluğu ile karşı karşıya. Birleşik Krallık'ta da, kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması ile ilgili çerçeve çalışmaları devam ediyor. Diğer bölgelerden farklı olarak AB ve Birleşik Krallık, tüm paydaşların çıkarlarını gözetecek şekilde daha kapsamlı bir sürdürülebilirlik raporlama yapısını tercih etti. Yeni düzenlemeler sadece borsada işlem gören şirketleri değil, aynı zamanda belirli ciro ve çalışan sayısını karşılayan diğer işletmeleri de kapsıyor. 2025 yılından itibaren CSRD kapsamına girecek büyük şirketler 2024 yılına yönelik raporlarını hazırlayacaklar. CSRD çerçevesinde, AB'de belirli büyüklükte bağlısı olan çok uluslu şirketler de raporlama yükümlülüğü ile karşı karşıya.

Birleşik Krallıkta belirli bir miktarın üzerinde enerji tüketen şirketler halihazırda "Kolaylaştırılmış Enerji ve Karbon Raporlama Yönetmeliği" kapsamında enerji ve emisyon konularında raporlama yapıyor. Yakın dönemde Birleşik Krallık'ın, özellikle borsada işlem gören şirketler için "Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu" tarafından hazırlanan S1 ve S2 standartlarına göre raporlamayı zorunlu tutması bekleniyor.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi:

Ocak 2023'te kabul edilen CSRD kapsamında kademeli olarak yaklaşık 50.000 şirkete sürdürülebilirlik raporlamasının zorunlu tutulması planlanıyor. CSRD kapsamında kullanılması planlanan Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (ESRS)'nın ilk seti ise 31 Temmuz 2023'te kabul edildi. 

2024 yılı içerisinde kabul edilmesi planlanan KOBİ'lere yönelik standartların onaylanma süreci 2 yıl ertelendi. ESRS ile birlikte gelen en önemli yeniliklerden biri de sürdürülebilirlik raporlamalarına denetim uygulanacak olması. 2024 yılından itibaren sınırlı güvence (limited assurance) ile başlaması planlanan denetimlerin 2028 yılından itibaren daha katı olan makul güvence (reasonable assurance) seviyesine çıkarılması planlanıyor.

Konuyla ilgili ayrıntılı analizimizi buradan okuyabilirsiniz.

Yaklaşan raporlama zorunluluklarına karşı tedbir almak istiyorsanız [email protected] adresinden bizimle iletişime geçerek eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizle ilgili bilgi alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporlamalarında Önemlilik Değerlendirmesi Eğitimimize iştirak etmek için👇

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

2023 Küresel Madencilik ve Metal Sektörü Genel Görünümü Raporu

Görsel: unsplash

Uluslararası danışmanlık firması KPMG’nin üst düzey yöneticilerle görüşerek hazırladığı 2023 Küresel Madencilik ve Metal Sektörü Genel Görünümü raporu geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Raporun temel bulguları şu şekilde özetlenebilir:

☑️ Madencilik ve metal sektöründe net-sıfır ekonomiye geçiş ile ilgili talepler karşılama konusunda bir endişe yaşanmazken, lityum ve bakır gibi kritik metallerle ilgili bazı tereddütler bulunuyor.

☑️ Madencilik sektörünün çevresel etkilerini azaltmaya yönelik tedbirlerin başında enerji verimliliğinin artırılması geliyor.

☑️ Önümüzdeki 5 yıl içerisinde yaşanacak teknolojik gelişmeler madencilik sektöründeki karar vericilerin tahminleri üzerinde en belirleyici faktör olabilir.

☑️ Madencilik sektöründe ESG performansının iyileştirilmesinde en güçlü itici güç yönetici ve yönetim kurullarının kurumsal sürdürülebilirlik politikalarına verecekleri destek olarak görülüyor.

Gelişmekte Olan Ülkeler SKDM’den Memnun Değil

Görsel: freepik

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, AB’de yerleşik üreticilerin ETS’den kaynaklanan yüksek karbon maliyetlerinden dolayı imalatlarını üçüncü ülkelere taşımalarını önüne geçmek için tasarlandı. Buna göre, AB’ye mal ihraç eden dış ülke imalatçıları da, ürettikleri ürünün sebep olduğu emisyon miktarına göre ek karbon ücreti ödemek durumundalar. Ekim 2023’te devreye giren SKDM iki yıllık bir geçiş sürecinin ardından 2026 yılında tam olarak devreye girecek ve ödemeler de  başlamış olacak.

Ancak başta Hindistan olmak üzere birçok gelişmekte olan ülke SKDM’den ve uygulanış biçiminden memnun değil. Eleştiriler şu noktalarda toplanıyor:

☑️  SKDM, her ne kadar karbon kaçağını engellemek gibi önemli bir amaca sahip olsa da, küresel Kuzey ve Güney arasındaki ekonomik ve teknolojik uçurumları göz ardı ediyor. Uygulama, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nde yer alan ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesiyle çelişerek tüm ulusları eşit konuma getirmekte. 

☑️ AB, Emisyon Ticaret Sistemi’ne benzer bir karbon vergisi uygulayarak, ülkeler arasındaki satın alma gücü paritesi farklılıklarını göz ardı ediyor.

☑️ Tek tip bir raporlama sisteminin dayatılması, çevresel raporlamanın egemen doğası için bir tehdit oluşturmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ihracatçılara böyle bir sistemin dayatılması aşırı kuralcı olarak görülüyor.

☑️ SKDM uygulamaları küresel ölçekte, emisyon raporlamasında ve ilgili idari süreçlerde kapsamlı bir artış doğuracaktır.

Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz? Bize yazın, tartışalım.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

Denizcilik Sektörü Artık AB ETS Kapsamında

1 Ocak 2024 Pazartesi itibariyle denizcilik sektöründen kaynaklı emisyonlar AB ETS kapsamında ücretlendirmeye başlandı. Avrupa limanları arasında ve AB limanları ile üçüncü ülke limanları arasında seyahat eden 5000 GT’un üzerindeki gemilerden kaynaklı emisyonlar 1 Ocak itibariyle izleme raporlama doğrulama (monitoring, reporting verification (MRV)) kapsamında raporlanacak. AB limanları arasındaki seferler için emisyonların tamamı, AB limanları ile üçüncü ülke limanları arasındaki seferler için ise emisyonların %50’si için şirketler tahsisat teslim etmek zorunda kalacak. Kademeli olarak hayata geçecek olan sistemde 2024 yılı emisyonlarının %40’ı, 2025 yılı emisyonlarının %70’i ve 2026 yılı emisyonlarının %100’ü kapsama alınacak.

Bir önceki yıla ilişkin emisyonlarla ilgili tahsisatların bir sonraki yılın 30 Eylül tarihine kadar teslim edilmesi gerekiyor. Yara Deniz Teknolojileri tarafından yapılan çalışmaya göre denizcilik sektörünün AB ETS kapsamına alınması, AB limanları arasındaki gemilerin yakıt masraflarını %50 oranında artırabilir. AB ETS’nin muhtemel olumsuz etkilerini azaltmak isteyen şirketlerin rüzgar yardımlı tahrik sistemi ve yosun oluşumunu engelleyen teknolojik çözümlere yönelmesi bekleniyor.

AB’de Yeşil Dönüşüm Tereddütü

Görsel: commission.europa.eu

Yeşil dönüşüm elbette pahalı bir girişim ve bu dönüşümü gerçekleştiren ilk kıta olmayı hedefleyen AB ülkeleri de Yeşil Mutabakat’ın maliyetini çok yakından hissediyorlar. Yasa yapıcılar ideal durumu gözeterek gerekli düzenlemeleri bir an önce yürürlüğe sokmak isteseler de, halkın tepkisini de göz önüne almak zorunda olan siyasetçilerin gündemi her zaman AB ile uyuşmayabiliyor.

2024’ün bir seçimler yılı olmasının da elbette bunda büyük payı var. Hem AB Parlamentosu’nda hem de Avrupa ülkelerinde gerçekleşecek yerel ve genel seçimler, özellikle sağ partilerin yeşil dönüşüm harcamaları hakkında seslerini yükseltmelerine sebep oluyor.

Elcano Kraliyet Enstitüsü Kıdemli Analisti Miguel Otero-Iglesias Politico’ya yazdığı makalesinde AB ülkelerinin yeşil dönüşüm harcamalarını kısmayı düşünürken bu alanda liderliği Çin ve ABD’ye kaptırma riskini hatırlatarak ülkeleri uyarıyor. Özellikle Almanya’nın son günlerde duyurduğu bütçe kısıtlama kararını eleştiren Otero-Iglesias, ABD’nin 2022 Kasım ayında çıkardığı Enflasyonu Düşürme Yasası ile birlikte yeşil teknolojilere toplam 369 milyar dolar  sübvansiyon bütçesi ayırdığını hatırlatarak bütçe kısıtlamanın maliyetinin ileride daha büyük olacağı tahmininde bulunuyor.

📗YEŞİL SÖZLÜK

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)

Görsel: kgk.gov.tr

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS), Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayınlanan, işletmelerin sürdürülebilirlik raporlamalarında uyacakları genel hüküm ve esasları belirleyen bir standartlar serisidir.

Bu standartlar, büyük işletmelerin sürdürülebilirlik raporlaması ve yeşil finansmana erişimini kolaylaştırmayı amaçlar. Seri, S1 - Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve S2 - İklimle İlgili Açıklamalar olmak üzere iki bölümden oluşur ve Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun (ISSB) IFRS S1 ve IFRS S2 standartlarına dayanır.

29 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazete kararı ile yürürlüğe giren TSRS, aktif toplamı 500 Milyon TL, yıllık net satış hasılatı 1 Milyar TL, çalışan sayısı 250'den fazla olan işletmeler için zorunludur. Bu ölçütlerden en az ikisini art arda iki raporlama döneminde aşan işletmeler, TSRS kapsamında Sürdürülebilirlik Raporu hazırlamalıdır.

Sürdürülebilirlik Raporlaması çerçeveleriyle ilgili eğitim ve danışmanlık almakla ilgileniyorsanız lütfen bizimle [email protected] adresinden irtibata geçiniz.

Hazır olduğunuzda Yeşil Büyüme'den aşağıdaki hizmetleri alabilirsiniz.

Login or Subscribe to participate in polls.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎 GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!