- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-81
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-81
iş birliğiyle
Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!
Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ‘Türkiye Yeşil Fonu‘nu Kuruyor
Küresel Değer Zinciri Gelişimi Raporu'ndan Ana Çıkarımlar
Mısır'ın Yeşil Hidrojen Hamlesi ve Türkiye'nin Potansiyeli
AB, Modernizasyon Fonu Aracılığıyla Temiz Enerji Projelerine 2 Milyar Avro Yatırıyor
Avrupa Birliği, ESG Derecelendirme Süreçlerine Yönelik Yeni Düzenlemeler Getiriyor
AB Emisyon Ticaret Sistemi’nin Geçirdiği Dönüşüm
Yeşil Sözlük: Değer Zinciri
HAFTANIN SPONSORU
Bu haftanın sponsoru ESG skorlaması alanında Turkiye'nin öncü şirketi Pera ESG.
GRI standartlarına uygun sürdürülebilirlik raporunuzu yazmak için Pera ESG'den destek almak ister misiniz?
Pera ESG'nin skorlama, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
TÜRKİYE’NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ‘Türkiye Yeşil Fonu‘nu Kuruyor
Fotoğraf: tskb.com.tr
TSKB, Türkiye Yeşil Fonu için Dünya Bankası ile 155 milyon ABD doları tutarında anlaşma imzaladı. Türkiye’de ve dünyada kredi ile finanse edilerek kurulan ve emisyon salımı azaltım ve kapsayıcı dönüşüm odaklı ilk girişim sermayesi yatırım fonu olan Türkiye Yeşil Fonu’nun, iklim risklerinin yönetilmesini merkeze alan yol haritası ile ülkemizin 2053 Net Sıfır hedefine önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.
İmza töreninde konuşan TSKB Genel Müdürü Murat BİLGİÇ varılan anlaşmayla ilgili olarak şunları söyledi:
Bankamız tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi ile Dünya Bankası’ndan alınacak 155 milyon dolar tutarında kredi ile Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi AŞ aracılığıyla bir girişim sermayesi yatırım fonu olan Türkiye Yeşil Fonu'nu kuracağız. Dünya Bankası ile uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız ve geliştirdiğimiz bu projenin amacını ülkemizdeki firmaların yeşil dönüşümünü desteklerken, sermaye piyasaları yolu ile iklim finansmanına yönelik kaynakların çeşitliliğini ve miktarını artırmak olarak tanımlayabiliriz. Bu doğrultuda kuracağımız fon aracılığı ile firmalara sermaye yatırımı sağlarken özel sektör sermayesini de harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Geleneksel faaliyetlerimizin aksine Dünya Bankası’ndan sağlanacak bu kaynak müşterilerimize kredi olarak aktarılmayacak, TSKB uzmanlığıyla yönetilen bir fon bünyesine alınarak kriterlere uygun firmalarımızda sermaye yatırımı gerçekleştirilecek.
DEĞER ZİNCİRLERİ
Küresel Değer Zinciri Gelişimi Raporu'ndan Ana Çıkarımlar
Fotoğraf: freepik
Dünya Ticaret Örgütü’nün Asya Kalkınma Bankası ile ortaklaşa olarak hazırladığı Küresel Değer Zinciri Gelişim Raporu, uluslararası ticaretin en önemli bileşenlerinden olan değer zincirlerinin sürdürülebilir esaslara dayanmasıyla ilgili son durumu oldukça ayrıntılı bir şekilde analiz ediyor. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan rapordaki ana çıkarımları şöyle özetleyebiliriz:
Jeopolitik Etkiler: Çin-Halk Cumhuriyeti ve ABD arasındaki ticaret gerilimleri, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, küresel enerji tedarik zincirlerini olumsuz etkilemekte. Bu durum, enerji ticaretindeki politikalarda jeopolitik kaygıların öne çıkmasına neden oluyor.
Bölünmüş Enerji Tedarik Zincirleri: Artan ticari gerilimler ve gittikçe çeşitlenen yaptırımlar, özellikle Avrupa Birliği-ABD ve Avrasya enerji tedarik zincirlerini büyük bloklara ayıracak gibi görünüyor.
Yenilenebilir Enerji ve Siyasi Değişim: Yenilenebilir enerjilerin, küresel enerji tedarik zincirlerinin ve hatta siyasi ortamın yeniden şekillenmesinde önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Yarı İletken Sektörü: Yarı iletken değer zincirleri, son derece karmaşık yapıları sayesinde dünya genelindeki çeşitli lokasyonların katılımıyla iyi bir şekilde entegre olmuş durumda. Bu durum, herhangi bir ekonominin bu sektörü tamamen kontrol etmesini veya tekel kurmasını engelliyor. Ancak ABD, özellikle çip tasarımında faaliyet gösteren ‘fabrikasız firmalar’ aracılığıyla, yarı iletken değer zincirlerinde önemli bir oyuncu olmaya devam ediyor.
Yerli Yarı İletken Üretimi: Yerli yarı iletken üretimini yeniden şekillendirmeye veya desteklemeye çalışan hükümet politikalarının etkili olması zor görünüyor.
Küresel Değer Zincirlerinin Yeşillendirilmesi
CO2 Emisyonları: Gelişmekte olan ekonomilerde yerel değer zincirlerinden kaynaklanan CO2 emisyonları 2001'den bu yana iki katına çıktı. Bu emisyonları azaltmak için daha etkili politikalara ihtiyaç var.
Karbon Yoğunluk ve Fiyatlandırma: KDZ'ler genellikle karbon yoğunluğu yüksek faaliyetler içerir. KDZ'ler bir dereceye kadar yurtiçi faaliyetlerden daha karbon yoğundur, çünkü birden fazla üretim aşaması ve sınır ötesi taşımacılık gerektirirler. Bu yüzden, karbon fiyatlandırmasının küresel değer zincirleri boyunca uygulanması önem taşıyor.
Emisyon Azaltma Hedefleri ve Çok Uluslu Şirketlerin Rolü: Mevcut emisyon azaltma hedefleri, KDZ aktörlerinin rollerini net bir şekilde tanımlamıyor. Çok uluslu şirketlerin iklim değişikliğiyle mücadelede daha aktif rol alması gerekiyor.
Ulusal Düzenlemeler ve Pazar İtici Güçleri: KDZ'nin yeşillendirilmesinde ulusal çevre düzenlemeleri ve pazar itici güçleri önemli bir rol oynuyor. Ulusal çevre düzenlemeleri gibi kurumsal itici güçler, KDZ'nin yeşillendirilmesinde öncü rol oynamaya devam etmekte. Pazar ve teknolojik itici güçler, hala kurumsal itici güçler tarafından yönlendirilme eğiliminde bulunuyor.
Tedarik Zincirinde Yeşil Stratejiler: Lider firmalar, tedarikçilerine yeşil stratejilerin uygulanması için yeterli kaynak sağlamazsa, küçük firmalar risk altında kalabilir.
🔎 Tedarik zincirlerinin geleceği hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız SolarPower Europe Başkan Yardımcısı ve Aquila Capitals Satınalma Grup Başkanı Özer Ergül ile yaptığımız ‘Tedarik Zincirlerinde Sürdürülebilirlik‘ sohbetimizi izleyebilirsiniz.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ
Mısır'ın Yeşil Hidrojen Hamlesi ve Türkiye'nin Potansiyeli
Fotoğraf: acwapower.com
Fosil yakıt tüketimini azaltmak için çeşitli yolların arandığı günümüzde öne çıkan teknolojilerden biri de yeşil hidrojen olarak göze çarpıyor. Hidrojen, özellikle de dekarbonizasyon süreçleri zor olan sektörler için önemli bir alternatif olarak masada duruyor. Küresel olarak da hidrojen yatırımlarına belli bir iştahın olduğu söylenebilir. Şu ana kadar duyurulan projelere göre hidrojen üretimi 2030 yılına kadar 40 kat artabilir. COP28’de 39 ülke küresel hidrojen sertifikasyonu için imza attı.
İşte bu alandaki son gelişmelerden birisi de Mısır’dan geldi. Suudi Arabistan merkezli ACWA Power, yaptığı açıklamada, Mısır'da yılda 600.000 ton yeşil amonyak üretebilecek bir yeşil hidrojen projesini başlattığını duyurdu. Bu hamle, sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelik global geçişin can alıcı bir parçası olarak kabul ediliyor.
Ayrıca projenin ikinci aşaması olarak, Mısır yetkili makamlarıyla ACWA arasında 4 milyar dolar değerinde ve yılda 2 milyon ton potansiyel kapasiteyi öngören bir çerçeve anlaşması imzalandı.
Y🌍RUM: Türkiye'nin, benzer yenilenebilir enerji kaynakları ve teknolojilerine yatırım yapması, bölgesel enerji liderliği için kritik. Özellikle Avrupa Birliği’nin yeşil hidrojen ve amonyak üretimi konusunda kendisine güvenilir partnerler arayışında olduğu da düşünüldüğünde, bu tarz yatırım anlaşmaları ülkemizin sürdürülebilir bir geleceğe hazırlanması adına anahtar rol oynayabilir.
🔎 Hidrojen teknolojisinin nerelere evrileceğini merak ediyorsanız Twente Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Canan Acar ile yaptığımız ‘Yeşil Dönüşümde Hidrojenin Rolü‘ sohbetimizi izleyebilirsiniz.
AB, Modernizasyon Fonu Aracılığıyla Temiz Enerji Projelerine 2 Milyar Avro Yatırıyor
Görsel: modernisationfund.eu
AB, Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında elde edilen gelirlerle finanse edilen Modernizasyon Fonu vasıtasıyla düşük gelirli on AB ülkesinin enerji dönüşümüne destek sağlıyor.
Fon, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi, enerji verimliliği, enerji depolama, bölgesel ısıtma, boru hatları ve enerji ağlarının modernizasyonu gibi alanlara odaklanıyor. Özellikle karbona bağımlı bölgelerde adil geçiş yatırımlarına önem veriliyor.
Fon son olarak, 2.17 milyar avro değerindeki 19 proje aracılığıyla dokuz Üye Devletin enerji sistemlerinin modernizasyonuna finansman sağladı. Haziran ayında 31 proje için ayrılan 2.49 milyar avro ile birlikte 2023 yılı için toplam yatırım 50 proje için 4.66 milyar avroya ulaştı.
Bu 50 proje, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi, enerji şebekelerinin modernizasyonu, enerji verimliliği ve kömür üretiminin düşük karbon yoğunluklu yakıtlarla değiştirilmesine odaklanıyor. Proje örnekleri arasında Bulgaristan'da elektrik dağıtım şebekesinin modernizasyonu, Hırvatistan'da belediye atık hizmetleri tarafından fotovoltaik enerji üretimi, Çekya'da kamu binalarının enerji standardının yükseltilmesi ve Estonya'da kamu binalarında enerji verimliliğinin artırılması gibi çalışmalar bulunuyor.
2024'ten itibaren Yunanistan, Portekiz ve Slovenya da bu fona dahil olacak.
🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI
Avrupa Birliği, ESG Derecelendirme Süreçlerine Yönelik Yeni Düzenlemeler Getiriyor
Avrupa Konseyi, şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren ESG derecelendirme şirketlerine ilişkin yeni düzenleme ile ilgili açıklama yaptı. Bu yeni düzenlemeler, şirketlerin ESG performanslarının nasıl ölçüleceği ve raporlanacağı konusunda daha şeffaf ve standartlaştırılmış bir çerçeve sunmayı amaçlıyor.
Önerilen kurallar kapsamında, ESG derecelendirme sağlayıcılarının Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA) tarafından yetkilendirilmesi ve denetlenmesi gerekecek. Böylece şirketler, hesaplama metodolojileri ve bilgi kaynakları ile ilgili şeffaflık gerekliliklerine uymak durumunda kalacaklar.
Ayrıca, Avrupa Birliği, ESG derecelendirmelerinin Kurumsal Sürdürülebilir Raporlama Direktifi (CSRD) ile uyumlu olmasını ve çevresel, sosyal ve yönetişim faktörlerini kapsamasını zorunlu kıldı.
Yeni kurallara göre, AB içinde faaliyet göstermek isteyen ESG derecelendirme sağlayıcıları ESMA'dan yetkilendirme almak zorunda. AB dışında kurulmuş ESG derecelendirme sağlayıcılarının ise, denklik kararı veya ESG derecelendirmelerinin onaylanması gibi belirli gerekliliklere uymaları gerekecek.
Düzenlemenin, AB yasa yapıcı kurumları arasındaki üçlü müzakere süreci sonrası nihai halini alarak yasalaşması bekleniyor.
Y🌍RUM: Artan yatırımcı ilgisiyle birlikte, şirketlerin sürdürülebilirlik performansının önem kazandığı günümüzde, ESG skorlaması yapan şirketlerin metodolojilerini bilmek ve bu metodolojileri bir yol haritası olarak kabul etmek oldukça kritik önemde.
Yüksek bir ESG skoru, şirketlerin itibarını güçlendirir, finansal performansını artırır ve yatırımcıların dikkatini çekebilir. Skorlama sürecinde şirketler zayıf ve güçlü yönlerini görerek stratejilerini bu bilgiler ışığında geliştirebilir ve sürdürülebilirlik uzmanlarından profesyonel yardım alabilirler.
AB Emisyon Ticaret Sistemi’nin Geçirdiği Dönüşüm
Türkiye'de 2024 yılında kurulması planlanan milli Emisyon Ticaret Sistemi, AB ETS ile tam uyumlu olacak şekilde tasarlanıyor. 2005 yılında kurulan AB ETS, zaman içerisinde değişimlere uğrayarak 4. uygulama safhasına girdi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde ve AB'nin 2050 hedefleri doğrultusunda yeniden gözden geçirildi. Bu çerçevede AB ETS'de yeni yapılan değişiklikleri şu şekilde özetleyebiliriz:
✅ 2030 yılına kadar AB ETS'deki üst sınırın %62 oranında azaltılması
✅ SKDM'nin kademeli olarak devreye girmesi ile AB ETS'deki ücretsiz tahsisatların kaldırılması
✅ Piyasa istikrar fonunun gözden geçirilmesi
✅ Denizcilik sektörünün AB ETS kapsamına alınması
✅ Karayolu taşımacılığı ve binaların için ayrı bir ETS kurulması
✅ ETS'den elde edilen gelirlerin Yenilikçilik ve Modernizasyon Fonu’nda kullanılması
Gelecek döneme ilişkin alınan değişiklik kararları ise şöyle:
✅ Lineer azaltım faktörünün (linear reduction factor) 2024-2027 yılları arasında %2.2, 2028-2030 yılları arasında ise %4.4 olarak belirlenmesi
✅ 2024 yılında 90 milyon tahsisatın, 2026 yılında ise 27 milyon tahsisatın azaltılması
✅ 833 milyondan fazla tahsisat olması durumunda bu tahsisatların piyasa istikrar rezervine aktarılması
✅ Denizcilik sektörünün, gerçekleştirdiği emisyonlara yönelik olarak 2024 yılı için %40, 2025 için %70 ve 2026 için %100 tahsisat satın almak zorunda olması
✅ Binalar ve ETS kapsamında yer almayan diğer küçük işletmeler için kurulacak yeni ETS’nin 2027 sonrasında işler hale gelmesi. Enerji fiyatlarında dalgalanma devam ederse, yeni ETS'nin kurulumu 2028 yılına ertelenecek. Hanehalklarını bu yeni ETS'nin olumsuz etkilerine karşı korumak için, tahsisat ücretleri 45 €'yu aşarsa, 20 milyon ilave tahsisat piyasaya sürülecek
✅ ETS 2'den elde edilecek gelirler Sosyal İklim Fonu'na aktarılacak
✅ İnovasyon fonuna aktarılacak tahsisat miktarı 450 milyondan 575 milyona çıkarılacak (2020-2030)
✅ Sosyal İklim Fonu 30 Haziran 2024'ten itibaren operasyonel olacak
📗YEŞİL SÖZLÜK
Değer Zinciri
Değer Zinciri, bir ürün veya hizmetin yaratılma sürecindeki tüm faaliyetlerin ve işlemlerin toplamını ifade eder. Bu zincir, ham maddenin elde edilmesinden başlayarak, üretim, işleme, dağıtım ve son olarak tüketiciye ulaştırılmasına kadar olan tüm aşamaları kapsar. Değer Zinciri kavramı, her bir aşamanın, ürüne veya hizmete nasıl değer kattığını ve son ürünün kalitesi, maliyeti ve müşteri memnuniyeti üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur.
Sürdürülebilirlik bağlamında değer zinciri, yalnızca ekonomik verimliliği değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkileri de dikkate alır. Bu, üretim süreçlerinin çevre üzerindeki etkisini azaltmayı, adil çalışma koşulları sağlamayı ve kaynakların etkin kullanımını içerir. Sürdürülebilir bir değer zinciri, uzun vadede hem işletmeler hem de toplum için faydalıdır, çünkü çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk, işletmelerin rekabet gücünü artırır ve marka değerini yükseltir.
📰 BAŞKA NELER VAR?
Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:
🔎 GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA
Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:
Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.
Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!