Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-77

Sevgili Yeşil Büyüme Okuyucuları,

Her hafta sizlere ulaştırdığımız ve sürdürülebilirlik dünyasının nabzını tutan bültenimizin 77. sayısına hoş geldiniz. Bugüne kadar çevre, ESG haberleri ve Türkiye'nin yeşil gündemi gibi hayati konularda bilgi ve analizler sunarak yaklaşık 7000 bilinçli okuyucumuzun hayatına dokunduk. Açılma oranımızın %40 civarında seyrettiği bu yolculukta, siz değerli okuyucularımızın ilgisi ve desteği bizim için en büyük motivasyon kaynağı oldu.

Sürdürülebilirliğin sadece bir konu değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğuna inanıyoruz. Bu inançla, bültenimizi daha da geniş bir kitleye ulaştırabilmek ve uzun vadede sürdürülebilir bir yapıya kavuşturabilmek adına önemli bir adım atıyoruz. Yeşil Büyüme ailesi olarak, bültenimize sponsorlar dahil etme kararı aldık.

Sponsorlarımız, sürdürülebilirlik alanında bilinçli ve hassasiyeti yüksek bir kitleye doğrudan ulaşma fırsatı bulacaklar. Profesyonellerden oluşan okuyucu kitlesine markalarını ve ürünlerini tanıtma, sektörel sürdürülebilirlik mevzularında lider düşüncelerini paylaşma ve yeşil gündemde öne çıkma şansı yakalayacaklar. Bültenimiz, reklam verenler için sadece bir reklam alanı değil, aynı zamanda değerlerini ve sürdürülebilirlik hedeflerini benzer düşünen bir toplulukla paylaşabilecekleri bir platform olacak.

Siz de Yeşil Büyüme bülteninin bir parçası olmak ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak istiyorsanız, bizimle [email protected] adresinden iletişime geçebilirsiniz. Birlikte yeşil bir dünya için çalışabilir, sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapabiliriz.

Sürdürülebilir bir dünya için attığımız her adımda yanımızda olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Global Stocktake (Küresel Durum Değerlendirmesi) nedir?

  • Bloomberg, COP 28’e yönelik kapsamlı bir kitapçık yayımladı

  • Türkiye Karbonsuzlaşma Yol Haritası

  • 9. Sürdürülebilir Finans Forumu

  • İklim değişikliği ile mücadelede 6.8 milyon avro hibe desteği

  • Şirketler sürdürülebilirliği nasıl sürdürebilir?

  • Bilgiye dayanan sürdürülebilirlik yaklaşımları

  • Avrupa’da değişen politik rüzgarlar Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı tehdit mi ediyor?

  • Net-Sıfır Endüstri Yasası Avrupa Parlamentosu’ndan geçti

COP 28

Global Stocktake (Küresel Durum Değerlendirmesi) nedir?

Bloomberg, COP 28’e yönelik kapsamlı bir kitapçık yayımladı

Yayımlanan kitapçıkta ilk defa küresel durum değerlendirmesinin yapılacağı COP 28’te politika yapıcıların yapısal sorunlara odaklanan daha radikal kararlar alması gerektiği ifade edildi. Fosil yakıtlara verilen desteklerin kaldırılması, etkili karbon ücretlendirme mekanizmalarının getirilmesi ve daha iddialı iklim politikalarının uygulanması bu çerçevede atılabilecek adımlara örnek olarak gösteriliyor.

Kitapçıkta yer alan ana mesajlar şu şekilde;

  • Hükümetlerin fosil yakıtların sonlandırılması konusunda attığı adımlar oldukça yetersiz. Fosil yakıtlara verilen destekler 2017 yılına göre %14 artarak 2021 yılında 600 milyar dolara ulaştı.

  • 2022 yılında fosil yakıtlara sağlanan 1.3 trilyon dolarlık destek güneş enerji sistemlerine harcansaydı, şu an G-20 ülkelerindeki mevcut kapasite 10 kat artırılarak 1.9 terawatt’a çıkarılabilirdi.

  • G-20 ülkelerinin tamamına yakını karbon rejimine sahip olsa da, bu rejimlerde uygulanan karbon ücretleri endüstriyel emisyonların azaltılması konusundaki yatırımları teşvik edecek düzeyde değil.

TÜRKİYE’NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

Türkiye Karbonsuzlaşma Yol Haritası

İstanbul Politikalar Merkezi tarafından yayımlanan “Türkiye’nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası Raporu“nda 2053 net-sıfır hedefi doğrultusunda farklı sektörlerde emisyonların nasıl azaltılabileceğine dair senaryo çalışmaları yapıldı. Raporda yer alan bulgular şu şekilde özetlenebilir:

  • Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi artarken, şebekede gerekli esnekliği sağlayacak şekilde enerji depolama kapasitesinin de güçlendirilmesine (2030 - 5.7 GW, 2035 - 10.7 GW, 2050 - 40 GW ) ihtiyaç duyuluyor.

  • Güneş enerji potansiyeli ve devreye girmesi beklenen Gökçekaya pompaj depolamalı HES nedeni ile Orta Anadolu, enerji depolama kapasitesi açısından ön plana çıkıyor.

  • Net-sıfır senaryosuna göre Türkiye’nin rüzgar kurulu gücü 2030’da 32 GW’ı, 2035’te 50 GW’ı ve 2050’de ise 62 GW’ı geçiyor.

  • Güneş enerji kurulu gücündeki artış ise 2030 yılı için 36 GW, 2035 yılı için 60 GW ve 2050 yılı için ise 193 GW’a ulaşıyor.

  • Net-sıfır senaryosunda bütün termik santraller 2030’lu yılların ilk yarısından devreden çıkıyor ve 2035-2040 yılları arasında linyit kömürle çalışan 1.3 GW kapasiteye sahip tek bir termik santral faaliyetlerine devam ediyor. Kömürlü santrallerin tamamının 2040 öncesinde devreden çıkması bekleniyor.

9. Sürdürülebilir Finans Forumu

Patronlar Dünyası’nda yer alan habere göre Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez şunları ifade etti:

Dünya genelinde yüksek sıcaklıkta da Türkiye rekorlar kırdı. Türkiye'de 20 yıl önce yaklaşık 200 ekstrem hava olayı oluyordu. Birkaç yıl önce bu rakamın bine çıktığı tespit edildi. Peki iklim değişikliğine adaptasyonun maliyeti nedir? İklim değişikliğini azaltmada, Türkiye'de 600 milyar doların üzerinde bir maliyet bekleniyor. Yani 100 milyar dolar deprem, 500 milyar dolar konutların güçlendirilmesi ve iklim değişikliği ile 1 trilyon doların üzerine çıkıyor. Bunu bağlama oturtmak gerekirse bütün Dünya Bankası Grubu'nun dünyaya sağlamış olduğu kredi 168 milyar dolar. 6 Şubat depremi sonrası 1 milyar dolarlık bir program duyurduk.

Humberto Lopez

İklim değişikliği ile mücadelede 6.8 milyon € hibe desteği

Dünya Gazetesi’nde yer alana habere göre İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Programı çerçevesinde hayata geçirilecek olan “Türkiye’de İklim Değişikliği Uyum Eylemlerinin Güçlendirilmesi Projesi İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı“ ile çeşitli paydaşlara 6 milyon avro hibe desteği sağlanacağını açıkladı.

Hibe Programı belediyeler, bölge ve il müdürlükleri, Bölgesel Kalkınma Ajansları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları, toplum temelli kuruluşlar, odalar, birlikler ve aynı zamanda etkilenebilir tüm noktalara ulaşacak. Yerel ve bölgesel düzeyde iklim değişikliğine uyum kapsamında 6,8 milyon avro hibe vereceğiz

Halil Hasar , İklim Değişikliği Başkanı

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Şirketler sürdürülebilirliği nasıl sürdürebilir?

Uluslararası danışmanlık şirketi KPMG’nin kurumsal sürdürülebilirlik yöneticilerinden Niven Huang, şirketlerde en üst yönetim tarafından sahiplenilmedikten sonra sürdürülebilirlikle ilgili etkili adımların atılmasının mümkün olmadığını ifade etti. Üretim süreçlerini kökten etkileyebilecek radikal kararların alınmasını gerektirebilecek risk ve fırsatlar karşısında, şirket yönetimlerinin yapılacak kapsamlı analizlerle açık ve anlaşılır hedefler koymaması durumunda, ortaya konulacak adımların etkinliği önemli ölçüde düşecektir. Bu nedenle şirket yöneticilerinin, organizasyonlarını yapısını düşük emisyonlu üretime geçişi sağlayacak şekilde yeniden kurgulamasına ihtiyaç duyuluyor. Bununla birlikte göstermelik olarak kurulacak sürdürülebilirlik kurulları veya reklam kaygısıyla hazırlanan sürdürülebilirlik raporları şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarının artırılması adına istenen neticeleri vermeyecektir. Şirketlerin orta ve uzun dönemde sürdürülebilirlik risklerinden sakınması ve fırsatlarının değerlendirebilmeleri için, sürdürülebilirlikle ilgili konuların yönetim stratejilerine entegre edilmesi gerekiyor.

Bilgiye dayanan sürdürülebilirlik yaklaşımları

Yayımladığı politika dokümanında Position Green, sürdürülebilirlik yönetiminde tüm paydaşların aynı düzlemde buluşturulabilmesi için şu konulara değindi:

UYUM VE RİSK: Avrupa Birliği’nde yürürlüğe giren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi yaklaşık 50.000 şirkete metrik tabanlı sürdürülebilirlik raporu hazırlama zorunluluğu getiriyor. Bilgi tabanlı olarak sürdürülebilirlik süreçlerini yöneten şirketler bir taraftan risk/fırsatları erken tespit etme imkanına kavuşurken, öte yandan daha sürdürülebilir şirketlerle iş ilişkisine girmek isteyen potansiyel müşterilerine artan ESG performanslarını daha kolay bir şekilde gösterebilecektir.

İŞ KRİTİĞİ: Gelen düzenlemelerle birlikte uzun dönemde sürdürülebilirlik performanslarını artıran ve bunu paydaşları ile etkili bir şekilde paylaşan şirketlerin ayakta kalması bekleniyor. Kurumsal sürdürülebilirlikle ilgili artan denetimler ve yasal yükümlülükler, şirketleri şeffaf ve bilgiye dayalı bir şekilde sürdürülebilirlik performanslarını paylaşmaya zorluyor. Özellikle borsalarda işlem gören şirketlerin gelecek yıllarda ESG konusunda daha fazla değerlendirmeye tabi olacakları ön görülüyor.

YÖNETİM KURULLARININ SORUMLULUKLARI: Şirketlerin ESG performanslarının ölçülmesi ve raporlanmasında nihai sorumluluk yönetim kurullarındadır. Gelecek yıllarda sürdürülebilirlik raporlamalarının daha katı bir şekilde denetlenecek olması (reasonable assurance), kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarında verilecek yanlış bilgilerin hukuki bazı sorumluluklar doğurabilme ihtimalini artırıyor.

ONAYLI TEDARİKÇİLER VE PARTNERLER: Özellikle büyük şirketler, sürdürülebilirlik performansı bağımsız denetçiler tarafından onaylanmış tedarikçiler ile çalışmak istiyorlar. Sera gazı emisyonları, enerji verimliliği, çalışanların hakları gibi konularda yapılacak değerlendirmelerin şirketlerin kendi kurulları yerine, Ecovadis ve CDP gibi değerlendirici kuruluşlar tarafından yapılması daha olumlu karşılanıyor.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

Avrupa’da değişen politik rüzgarlar Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı tehdit mi ediyor?

2019 yılında duyurulduğu tarihten itibaren oldukça iddialı hedeflerle ortaya çıkan Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili geldiğimiz son noktada bazı gerilemeler yaşanıyor. Bazı AB üyesi ülkelerde ise Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ruhuna aykırı uygulamaların hayata geçirildiği görülüyor. Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke, yaptığı bir açıklamada, AB’nin iklim politikaları hayata geçirilirken ortaya çıkabilecek itirazların seviyesinin tam olarak anlaşılamadığını ifade etti. İklim politikalarının getirdiği mali yüklere karşı oluşan tepki AB’de aşırı sağ partilerin elini güçlendiriyor. Örneğin Slovakya’da yeni seçilen sağcı popülist Başbakan Robert Fico, iklim değişikliğini inkar etmesi ile bilinen Rudolf Huliak’ı Çevre Bakanı olarak atadı. Benzer şekilde yine İtalya’da görev başına gelen Giorgia Meloni de iklim taahhütlerinde bazı değişiklikler yaptı.

Net-Sıfır Endüstri Yasası Avrupa Parlamentosu’ndan geçti

Paris İklim Hedefi ile belirlenen 1.5 derece hedefini yakalamak için gerekli olan net-sıfır teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda dünya genelinde yaşanan yarışta geri kalmak istemeyen Avrupa Birliği, “Net-Sıfır Endüstri Yasası“ ile bu konudaki kapasitesini artırmayı hedefliyor.

Avrupa Parlamentosu’nın 21 Kasım 2023’te onayladığı “Net-Sıfır Endüstri Yasası“ çerçevesinde 2030 yılında Avrupa Birliği’nde konuşlanan net-sıfır teknolojilerinin %40’nın AB’de üretilmesi hedefleniyor. Ayrıca AB, net-sıfır teknolojiler pazarındaki küresel payını %25’e çıkarmayı hedefliyor.

Yasaya göre net-sıfır teknolojiler “üretim“ ve “stratejik“ olmak üzere ikiye ayrılıyor. Normal projeler için izin alma süreçlerinin 9-12 arasına, stratejik projeler için ise bu sürenin 6-9 aya düşürülmesi hedefleniyor. Temiz teknolojilerin geliştirilmesi konusunda AB ETS’den elde edilen gelirlerden önemli ölçüde yararlanılması hedefleniyor.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎 GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!