Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-108

SKDM'nin dört problemi, Genişleyen Taksonomi çabaları, Özbekistan'a azaltım teşviki

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Sürdürülebilirlik alanında çabalar somutlaşır ve yoğunlaşırken siz de olan biteni yakından takip edin. Keyifli okumalar!

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması ile İlgili Dört Problem

  • UNEP FI, PRI ve Climate Bonds Initiative Dünya Çapındaki Taksonomi Çabalarını Desteklemek İçin Güçlerini Birleştiriyor

  • Özbekistan, Karbon Emisyonlarını Azaltarak Dünya Bankası'ndan Kredi Alan İlk Ülke Oldu

  • AB Emisyon Ticaret Sistemi’nden Gelen Gelirlerin Kullanımı

SINIRDA KARBON DÜZENLEME MEKANİZMASI

Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması ile İlgili Dört Problem

Avrupa Birliği’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ile koyduğu sera gazı emisyon azaltımı hedefine ulaşılması açısından temel araçlardan birisi olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) geçiş dönemi yükümlülükleriyle birlikte Ekim 2023 tarihinde yürürlüğe girdi. Mekanizma, işletmelerden gelen veriler doğrultusunda güncellenecek. Ayrıca işleyişe ilişkin problemler de bir yandan tespit edilmeye çalışılıyor. Energy Post'tan James Bushnell'ın kaleme aldığı makalede SKDM ile ilgili problemler şu şekilde sıralanıyor:

🧊 SKDM başlangıçta sadece yedi ürün kategorisine (alüminyum, demir, çelik, gübre, çimento, elektrik ve hidrojen) uygulanacak. Bu durum da, Avrupa'da üretilen bir araca giren ithal çeliğe karbon fiyatı uygulanırken, tüm araç başka bir yerde üretilip Avrupa'ya gönderilirse çeliğe karbon fiyatı uygulanmayacağı anlamına geliyor.

🧊 İkincisi; SKDM, kaynak bazlı karbon yoğunluklarını talep ediyor. Belirli bir tesisin üretim yöntemlerinin karbon yoğunluğunu ölçmek ve doğrulamak zaman alıcı bir süreç olabilir. "Temiz" firmalar temiz olarak doğrulanmak için teşvik alacakken, bu sürecin ne kadar hızlı çalışacağı veya doğrulama üzerinde ne kadar AB denetimi uygulanacağı net değil.

Ayrıca, ölçüm ve doğrulama için gereken zaman ve çabanın ötesinde, kaynak bazlı karbon skorları yeniden düzenleme (reshuffling) riskini artırabilir. Yeniden düzenleme, tedarikçilerin temiz ürünleri düzenlenen bölgelere yönlendirdiği, ancak halihazırda ürettikleri kirli ürünleri başka yerlere göndermeleri şeklinde tanımlanıyor. Avrupa çok sayıda düşük karbonlu gübre ve alüminyum çekebilir, ancak başka yerlerde yüksek karbonlu gübre ve alüminyum için yeterli talep olduğu sürece, SKDM istenen neticeleri vermeyecektir.

🧊 Üçüncüsü, SKDM bazı ithal malların maliyetlerini artırırken, AB ihraç edilen mallar için herhangi bir vergi iadesi uygulaması getirmeyi düşünmüyor. Bu durum Avrupalı üreticilerin mallarını Avrupa dışında satmaya çalıştıklarında dengesiz bir rekabetle karşılaşacağı anlamına geliyor.

🧊 SKDM çerçevesinde ithal edilen mallar üzerindeki sınır karbon vergilerinden ithalatın gerçekleştiği ülkelerden ödenen vergiler/ücretler düşürülecek. Bu uygulama ilk bakışta hem adil hem de olumlu görünüyor. Sanayilerine karbon fiyatı uygulayan diğer ülkeler hem dünya için iyi bir şey yapacaklar hem de Avrupa pazarında ödüllendirilecekler. Gerçekten de, diğer ülkelerin karbon fiyatlandırma "kulübüne" katılmaları için bu teşvik, CBAM politikasının büyük bir dış faydası olarak gösteriliyor. Bununla birlikte, diğer ülkelerde uygulanacak karbon vergileri ve ücretler ile ilgili uygulamalarda yeknesaklık olmadığından hesaplamalarda bir takım sorunlarla karşılaşılabilir.

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

UNEP FI, PRI ve Climate Bonds Initiative Dünya Çapındaki Taksonomi Çabalarını Desteklemek İçin Güçlerini Birleştiriyor

Sürdürülebilir finans piyasalarının yapıtaşı olarak nitelendirilen taksonomileri yatırımlar için bir nevi alışveriş listeleri olarak tanımlayabiliriz. Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI), İklim Tahvilleri Girişimi ve uluslararası kar amacı gütmeyen kuruluş Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI), sürdürülebilir finans taksonomilerinin ve diğer çerçevelerin küresel birlikte çalışabilirliğini ve daha kolay bir şekilde uygulanmasını sağlamak için işbirliğine gideceklerini duyurdu.

İşbirliği; standart belirleyici kuruluşlar, politika yapıcılar ve taksonomi kullanıcıları arasında taksonomi tanımları ve kavramları üzerinde fikir birliği oluşturmayı, taksonomilerin geliştirilmesini desteklemeyi ve uygulama için araçlar sağlamayı amaçlıyor.

Üç kuruluş, emisyon azaltımı, iklim esnekliği ve diğer çevresel hedefleri kapsayan taksonomilerin birlikte çalışabilirlik ve kullanılabilirliğine yönelik araçların sağlanmasını destekleyecek.

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Özbekistan, Karbon Emisyonlarını Azaltarak Dünya Bankası'ndan Kredi Alan İlk Ülke Oldu

Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre Özbekistan, Yenilikçi Karbon Kaynağı Uygulaması Enerji Dönüşümü (iCRAFT) Projesi kapsamında gerçekleştirdiği yarım milyon tonluk emisyon azaltımı karşılığında 7,5 milyon dolarlık bir hibe almaya hak kazandı. Bahse konu karbon azaltımı bağımsız olarak da doğrulanmış durumda.

Dünya Bankası Özbekistan Ülke Müdürü Marco Mantovanelli başarıyı "Bu girişim, politika reformlarını desteklemek için iklim finansmanını kullanan dünyadaki ilk projedir. Bu pilot çalışmanın diğer ülkeler için örnek teşkil etmesini umuyoruz." sözleriyle kutladı.

iCRAFT Projesi, uygun altyapı, sistem, süreç ve standart belgeler geliştirmeye yatırım yaparak, gelecekte benzer girişimlerin diğer kalkınma ortakları ve özel yatırımcıların desteğiyle hayata geçirilmesini hedefleyen bir girişim. Proje ayrıca, Paris Anlaşması’nın 6. Maddesi'ne uygun bir izleme, raporlama ve doğrulama (MRV) sistemi kurulmasına yardımcı oluyor.

Bahse konu hibe, iCRAFT Projesi kapsamında Özbekistan hükümeti ve Dünya Bankası arasında imzalanan Emisyon Azaltımı Ödeme Anlaşması (ERPA) kapsamında beklenen birçok ödemeden ilki. Bu anlaşma kapsamında, Özbekistan enerji sübvansiyonu reformları aracılığıyla doğrulanmış emisyon azaltımları veya karbon kredileri için 20 milyon dolara kadar hibe alabilir.

AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

AB Emisyon Ticaret Sistemi’nden Gelen Gelirlerin Kullanımı

Avrupa Birliği, Modernizasyon Fonu aracılığıyla AB üyesi on devletin geliştirdiği 39 enerji projesini desteklemek amacıyla 2.967 milyar avro dağıttı. Yatırımların, enerji sistemlerinin modernizasyonunu destekleyerek; enerji, sanayi ve ulaşım sektörlerindeki sera gazı emisyonlarını azaltması ve enerji verimliliğini artırması bekleniyor. Bu finansal tahsis bugüne kadar Modernizasyon Fonu aracılığıyla yapılan en büyük dağıtım olup, Ocak 2021'den bu yana toplam harcama ise 12.65 milyar avroya ulaşmış durumda.

2024'ün ilk dağıtımından yararlanan Üye Devletler şunlar: Bulgaristan (€65.2 milyon), Hırvatistan (€52 milyon), Çekya (€835.2 milyon), Estonya (€24.1 milyon), Macaristan (€76.8 milyon), Letonya (€26.8 milyon), Litvanya (€59 milyon), Polonya (€697.5 milyon), Romanya (€1.095 milyar) ve Slovakya (€35 milyon). Desteklenen projeler, yenilenebilir elektrik üretimi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve yaygınlaştırılması, enerji ağlarının modernizasyonu ve enerji verimliliğine odaklanıyor.

Fon alan teklif örnekleri ise şu şekilde:

  • Bulgaristan'da yenilenebilir enerji entegrasyonunu desteklemek için elektrik iletim şebekesinin güçlendirilmesi;

  • Hırvatistan'da kamu su hizmeti sağlayıcıları için fotovoltaik ve enerji depolama kapasitesinin devreye alınması;

  • Çekya'da yeni fotovoltaik sistemlerin edinimi ve kurulumu için hanehalklarına destek verilmesi;

  • Estonya'da kamu sektörü binalarında enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kullanımının teşvik edilmesi;

  • Macaristan'da yenilenebilir enerji temelli bölgesel ısıtma sistemlerinin modernizasyonu ve geliştirilmesi;

  • Letonya'da çok daireli binalarda, kamu binalarında ve enerji topluluklarında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı;

  • Litvanya'da enerji sistemlerini dengelemek için depolama kapasitesinin geliştirilmesi;

  • Polonya'da ağır vasıta şarj altyapısının güncellenmesi;

  • Romanya'da yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi için fark sözleşmesi destek programları;

  • Slovakya'da yenilenebilir hidrojen üretimi ve yüksek verimli kojenerasyon üretimi.

Üye Devletlerin Modernizasyon Fonu tarafından potansiyel destek için yatırım tekliflerini sunmaları için son tarihler ise öncelikli olmayan teklifler için 13 Ağustos 2024 ve öncelikli teklifler için 10 Eylül 2024 olarak belirlenmiş.

YEŞİL BÜYÜME FAALİYETLERİ

Sürdürülebilirlik Raporlamalarında Önemlilik Değerlendirmesi Eğitimi

Yeşil Büyüme olarak 16 Temmuz'da Superpeer üzerinden "Sürdürülebilirlik Raporlamalarında Önemlilik Değerlendirmesi" konulu bir çevrimiçi eğitim düzenliyoruz. Eğitimimiz, GRI, ESRS ve TSRS raporlamalarında ESG risk ve fırsatlarının belirlenmesi ve önceliklendirilmesi süreçlerinin yönetilmesinde ESG profesyonellerine yardımcı olacak şekilde tasarlandı.

Neden Katılmalısınız?

Önemlilik değerlendirmesi, etkili bir ESG stratejisi oluşturmanın temel taşlarından biri olmanın yanı sıra sürdürülebilirlik raporlamalarının da kalbini oluşturur. ESG risklerini anlamak, potansiyel itibar, operasyonel ve finansal etkiler hakkında önemli bilgiler sunar, bu da uzun vadeli başarı için stratejik kararlar almanıza olanak tanır.

Kurs İçeriği

Yaklaşık üç saat sürecek olan eğitim, teorik bilgilerin yanı sıra ve dünya genelinden seçilmiş en iyi raporlardan alınan örneklerle de zenginleştirildi.

Kurs kapsamında ele alınacak başlıca konular:

  • Önemlilik Değerlendirmesinin Tanımı

  • Etki önemliliği, finansal önemlilik ve çifte önemlilik

  • Şirketler neden önemlilik değerlendirmesi yapmalı?

  • Önemlilik Değerlendirme Süreçleri

  • Paydaş analizi nasıl yapılır?

  • Raporlanacak konular nasıl belirlenmeli?

  • Önemlilik matrisi nasıl hazırlanmalı?

  • Konulara göre raporlama nasıl yapılmalı?

  • Paydaşlarla iletişim nasıl kurulmalı?

Kimler Katılmalı?

  • ESG yolculuğuna yeni başlayan şirketler

  • ESG risk yönetimini geliştirmek isteyen şirketler

  • ESG ve sürdürülebilirlik raporlaması alanında varlık göstermek isteyen danışmanlar

Eğitimi kurumunuza özelleştirilmiş biçimde, yüz yüze veya çevrimiçi olarak almak isterseniz koşullar ve rezervasyon için [email protected] adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Yeni Yayın: AB İle Ticareti Etkileyecek ESG Trendleri

Avrupa Birliği, Gümrük Birliği anlaşmasının etkisiyle ihracatımızda önemli bir yer tutuyor. 2022 verilerine göre ihracatımızın %40'tan fazlası AB’ye yapılmakta ve bu oran her geçen gün artıyor. Bu nedenle, AB’deki gelişmeler sadece Avrupa’yı değil, ülkemizi de yakından ilgilendiriyor.

Yeşil Büyüme olarak hazırladığımız bu özel içerikte, AB’nin sürdürülebilirlik ve iklim politikalarının AB ile ticaretimiz üzerindeki etkilerini inceledik. Yeşil Mutabakat düzenlemelerinin yanı sıra Avrupa Parlamentosu seçimleri, aşırı sağın yükselişi, tedarik zincirleri ve diğer ESG faktörlerinin AB ile olan ticari ilişkilerimizi nasıl şekillendirdiğini ele aldık.

Superpeer abonelerimize özel içerik serimizin bu son çalışmasında neler bulacaksınız?

  • Düzenlemelerin Sınırlayıcılığı: ESG trendleri ve AB regülasyonlarının ticarete etkisi.

  • Tedarik Zincirleri: AB’nin tedarik zincirlerindeki değişimlerin analizleri.

  • Yatırımcı ve Tüketici Beklentileri: ESG kriterlerinin yatırım ve tüketim alışkanlıklarına etkisi.

Bu detaylı analize ücretsiz erişmek ve diğer premium içeriklerimize düzenli olarak ulaşmak için Superpeer sayfamıza abone olabilirsiniz. Ayrıca abone olmadan da içeriği satın almanız mümkün!

Hazır olduğunuzda Yeşil Büyüme'den aşağıdaki hizmetleri alabilirsiniz.

Login or Subscribe to participate in polls.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎 GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşça kalın!