- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-103
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten-103
Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Sürdürülebilirlik alanında çabalar somutlaşır ve yoğunlaşırken siz de olan biteni yakından takip edin. Keyifli okumalar!
Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;
Dünya Bankası Karbon Fiyatlandırmada Son Durum ve Trendler Raporu
CDP Türkiye 2023 Sonuçları ve Lider Şirketler Açıklandı
Sürdürülebilirlik Raporlamalarında Güvence Pratikleri
Sürdürülebilirlik Yöneticiliğinin Anlamı Değişiyor
Kritik Mineral Piyasasında Son Durum Ne?
YENİ YAYIN
Dünya Bankası Karbon Fiyatlandırmada Son Durum ve Trendler Raporu Geniş Özeti
Karbon azaltımı söz konusu olduğunda, karbon emisyon ticareti kaçınılmaz bir araç olarak öne çıkıyor. Dünya Bankası, konuda önemli bir veri bankası oluşturma hedefiyle "Karbon Fiyatlandırmada Mevcut Durum ve Trendler Raporu"nu her yıl düzenli olarak yayınlıyor. Bu yılın raporu da, 21 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilen tanıtım toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Sürdürülebilirlik ve uyumluluk konularında derinlemesine bilgi sunma taahhüdümüz çerçevesinde, Dünya Bankası'nın bu hafta yayımladığı "Karbon Fiyatlandırmada Mevcut Durum ve Trendler-2024" raporunun ayrıntılı özetini hazırladık. Çalışmamız, Superpeer sayfamız üzerinden yayımlandı.
Bu değerli kaynağa ücretsiz erişim, şu an için yalnızca Yeşil Büyüme'nin ücretli abonelerine özel. Eğer henüz aramıza katılmadıysanız, şimdi tam zamanı! Ücretli abonelik paketimizde bu özel içeriğin yanı sıra, kurumsal sürdürülebilirlik konusunda çeşitli kılavuzlar, dokümanlar ve eğitimlerimizde özel indirimler de sunuyoruz. Aboneliği istediğiniz zaman sona erdirebilirsiniz.
TÜRKİYE’NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU
CDP Türkiye 2023 Sonuçları ve Lider Şirketler Açıklandı
Görsel: cdpturkey.sabanciuniv.edu
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun 2010 yılından bu yana Türkiye'deki çalışmalarını üstlendiği CDP’nin 2023 yılı İklim Değişikliği ve Su Programı Türkiye sonuçları, 21 Mayıs'ta gerçekleştirilen “CDP Türkiye 14. İklim Değişikliği ve Doğa Konferansı ve Ödül Töreni” ile duyuruldu.
2023 yılında, CDP'nin iklim değişikliği, su güvenliği ve ormansızlaşma programlarına katılarak çevresel verilerini açıklayan şirketlerin oranında %36'lık bir artış gözlemlendi. Bu şirketlerin sayısı 116’ya ulaştı. Türkiye sonuçlarına göre, şirketlerin emisyon verilerinde olumlu bir iyileşme trendi görülürken, emisyonlarında mutlak bir artış raporlayan şirketlerin oranı %25'e düştü. Ayrıca, %53'ü emisyonlarında azaltım sağladı.
Konferansta, “İklim Raporlamasından Doğa Raporlamasına Geçiş” teması işlendi. Geçtiğimiz haftalarda bültenimizde haber verdiğimiz üzere CDP, 2024 yılı itibarıyla tüm raporlama temalarını bir araya getirerek yeni bir kurumsal soru setine geçiş yapmış ve KOBİ’ler için özel bir soru seti yayınladığını duyurmuştu.
CDP Türkiye’nin 2023 sonuçlarını içeren raporda, şirketlerin biyoçeşitlilik ve plastik yönetimi gibi konuları da ele aldıkları belirtildi. Şirketlerin %65’i biyoçeşitlilik konusunu yönetim kurulu düzeyinde ele alırken, %66’sı plastikle ilgili hedefler belirledi.
Ödül töreninde, çevre alanında dünyanın en prestijli listelerinden biri olan CDP Global A listesine Türkiye’den giren 23 şirket ile rekor bir artış kaydedildi. Bu şirketler arasında Aydem Yenilenebilir Enerji, Brisa, Mavi, Migros ve Yapı Kredi, hem iklim değişikliği hem de su güvenliği kategorilerinde Global A listesine girerek dikkat çekti.
KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Sürdürülebilirlik Raporlamalarında Güvence Pratikleri
Denetlenmek zor iş… Tablo: Marinus van Reymerswale/Two Tax Collectors
Gönüllü sürdürülebilirlik raporlamalarında sunulan bilgilere yönelik güvensizliğin artması, hayatımıza yeni giren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi ve IFRS S1 ve S2 standartları gibi zorunlu sürdürülebilirlik raporlama çerçeveleri ile giderilmeye çalışılıyor. Yatırımcılar aldıkları kararlarda giderek ESG faktörlerine daha fazla önem vermeye başlıyor. Bu da güvenilir ve doğru ESG verilerine olan ihtiyacı artırıyor. Denetim Kalite Merkezi'nin yaptığı çalışmaya göre 2021 yılında S&P 500 şirketlerinden 321'i çeşitli formatlarda güvence denetimi hizmeti almayı tercih etti.
Sürdürülebilirlik raporlamalarında yönetişimden çalışan ilişkilerine kadar farklı bilgiler de yer alıyor. Bu nedenle sürdürülebilirlik raporları için verilen güvence denetimleri bu raporlarda yer alan bütün bilgiler için geçerli değil. Güvence raporlarında, hangi bilgiler için güvence verildiği açık bir şekilde yer almalı. Örneğin 2023 yılında yayımlanan Siemens'in raporunun ekinde yer alan güvence raporunda, sadece işaretli bilgiler için güvence verildiği ifade ediliyor. 2022 yılında yayımlanan Coca Cola'nın raporunda ise güvence denetimi verilen bilgiler listeleniyor.
Zorunlu hale gelmeye başlayan sürdürülebilirlik raporlamalarında güvence denetiminin katılığı da artıyor. Halihazırda gönüllülük esasına göre verilen sınırlı güvence yaygın bir uygulama iken, CSRD ve IFRS S1&S2'nin tam olarak yürürlüğe girmesi ile birlikte daha katı bir güvence seviyesi olan makul güvence (reasonable assurance)'nin zorunlu hale gelmesi bekleniyor.
Sürdürülebilirlik Yöneticiliğinin Anlamı Değişiyor
Sürdürülebilirlik konusuyla ilgili iş dünyasında görülen en büyük yanlış anlamalardan biri de ilgili pozisyonların sadece çevre mühendisliği veya bağlantılı mesleklerle ilişkili olduğudur. Elbette konunun çevre mühendisliği ile ilgisi hala çok kuvvetli ancak mesele artık çok daha karmaşık bir hale gelmiş vaziyette. Sürdürülebilirlik raporlamasının zaman içerisinde zorunlu hale gelmesiyle birlikte sürdürülebilirlik profesyonelleri artık şirket stratejilerinin oluşturulmasında da önemli bir rol oynuyor ve CSO'lar firmaların yüzü haline geliyorlar.
Bir zamanlar sadece geri dönüşümle ilgili görevlerle anılan bu pozisyonlar artık daha geniş bir anlam kazanmış durumda. Sürdürülebilirlik liderleri şirketlerin operasyonları ve büyümesinde kilit figürler haline geldiler. Tüketicilerin şirketlerin iklim hedefleri konusunda daha şeffaf olmalarını talep etmesi, sürdürülebilirlik konusunda giderek katılaşan düzenlemeler ve yeşil finansın artan rolü bu değişikliklere ivme kazandırdı.
Sürdürülebilirlik yöneticilerinin rolleri günümüzde daha üst düzey, uzmanlığa daha yönelik ve daha stratejik hale geldi. Rakamlar da bu çıkarımları destekliyor: ABD’de 2011 yılında halka açık şirketlerden sadece 29'u bünyesinde CFO istihdam ederken bu rakam günümüzde 183'e yükselmiş durumda. Ayrıca bu profesyonellerin yaklaşık yarısının direkt olarak CEO'lara bağlı çalıştığını da belirtelim.
Düzenlemelerin Artan Önemi
Elbette bu durumun başlıca sebebi, başta AB Yeşil Mutabakatı olmak üzere düzenlemelerin karmaşıklığı ve birçok alanı içerecek şekilde tasarlanmış olması. Düzenlemeler, şirketlerin sürdürülebilirlik hususlarında stratejilerini, hedeflerini ve organizasyonlarını raporlamalarını gerektiriyor. Bu süreçte CSO'lar, düzenleyici gereksinimlerle ilgili bir dizi karmaşıklıkla karşı karşıya kalıyorlar. Bazı şirketler, verilerden sorumlu yeni roller oluşturuyor, bu da CSO'nun daha stratejik bir pozisyona yükselmesi demek.
CSO'lar ayrıca (en azından yurt dışındaki şirketlerde), şirket stratejisini hem iç hem de dış paydaşlara ileterek sürdürülebilirlik politikası için destek yaratma sorumluluğunu taşıyorlar. Üstelik birçok şirket kurumsal iletişimde sürdürülebilirlik konularının önemini fark ettiği için CSO'lar aynı zamanda şirketlerin yüzü olarak da görev yapmaya başladılar.
Elbette tüm bunlar tüm ülkelerde ya da tüm sektörlerde aynı hızda veya aynı keskinlikte yaşanmıyor ancak CSO'ların doğal CEO adayı olarak görülmeye başlayacağı günler de uzak değil.
SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Kritik Mineral Piyasasında Son Durum Ne?
Sürdürülebilirliğin temeli enerji verimliliği ise enerji verimliliğinin temeli de yeni teknolojiler. Bu teknolojilerin bir çoğu ise ‘kritik mineraller‘ olarak adlandırılan bazı hammaddelere ihtiyaç duyuyor. Bu durum politika yapıcılar içini yeni stratejiler oluşturulması gereken çok kritik bir alan. AB çıkarttığı “Kritik Hammaddeler Yasası“ ile tedbirini almaya çalışırken ABD de aynı sorunla Enflasyonla Mücadele Yasası kapsamında sağladığı sübvansiyonlar vasıtasıyla mücadele etmeyi tercih etti.
Uluslararası Enerji Ajansı konuyla ilgili her sene yayımladığı veri ve analizleri ile konunun ilgilileri için önemli bir kaynak rolü oynamakta. Kuruluş bu kapsamda ‘Kritik Hammaddeler Görünümü Raporu'nun son sürümünü geçtiğimi hafta yayımladı. Biz de sizin için inceledik:
Hızla büyüyen kritik mineral piyasalarında türbülans devam ediyor: 2023 yılında fiyatlar, iki yıllık dramatik artışların ardından keskin bir düşüş gösterdi. Özellikle batarya malzemeleri büyük düşüşler yaşadı; lityum spot fiyatları %75, kobalt, nikel ve grafit fiyatları ise %30-45 arasında düştü.
Talep büyümesi güçlü kaldı: 2023'te kritik mineral talebi güçlü bir büyüme kaydetti. Lityum talebi %30 artarken, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementleri talebi %8 ile %15 arasında arttı. Temiz enerji uygulamaları, kritik mineraller talep büyümesinin ana itici gücü haline geldi. Elektrikli araçlar, lityumun en büyük tüketicisi olurken nikel, kobalt ve grafit talebindeki payı da önemli ölçüde artmış durumda.
Fiyat düşüşlerinin ana nedeni, arzın güçlü bir şekilde artması ve teknolojilerin geniş envanterleri oldu: Afrika'dan Endonezya'ya ve Çin'e kadar yeni arzların artışı, talep büyümesini geçti. Bu durum, batarya hücreleri ve katotlar gibi aşağı yönlü sektörlerde envanter fazlasıyla birleşerek fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu.
Temiz enerji dağıtımı tüm senaryolarımızda ilerlemeye devam ediyor: 2023'teki %75'lik büyümenin ardından, güneş paneli ve rüzgar kurulumları her bölgede kapasite artışlarının çoğunluğunu oluşturuyor. Elektrik şebekelerinin genişlemesi bakır ve alüminyum talebini artırıyor.
Coğrafi yoğunlaşma artmaya devam ediyor: 2030'a kadar rafine lityum, nikel, kobalt ve nadir toprak elementleri arzının %70-75'i bugünkü üç büyük üreticiden karşılanacak. ABD ve Avrupa şirketleri bakır ve lityum arzında büyük rol oynarken, Çinli şirketler nikel ve kobalt üretiminde daha fazla rol oynuyor.
Bugünkü fiyat düşüşleri aslında bir çıkmaz da yaratıyor: Düşük fiyatlar, tüketiciler için ve temiz teknoloji maliyetlerinin düşmesi için iyi, ancak yatırımcılar için güvenilir ve çeşitlendirilmiş arz sağlama konusunda çekici değil.
Raporun tamamına buradan erişebilirsiniz.
KAPANIŞ
Kurumsal Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Raporlama (ISO-14064) Eğitimi
“Kurumsal Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Raporlama (ISO 14064-1)” eğitimi, katılımcıları uluslararası standartlara göre kurumsal karbon ayak izlerini ölçme ve raporlama konusunda yetkin hale getirmek üzere tasarlanmıştır. Yeşil Büyüme ev sahipliğinde ve Enexion Group eğitmenleri tarafından verilecektir. Ayrıntılar için⬇️
Eğitimi kurumunuza özelleştirilmiş biçimde, yüz yüze veya çevrimiçi olarak almak isterseniz koşullar ve rezervasyon için [email protected] adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
📰 BAŞKA NELER VAR?
Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:
IPCC Head Jim Skea: Are Humans Bungling Our Chance to Avert Disaster?
Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.
Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşça kalın!