Yeşil Büyüme Haftalık Bülten (Newsletter) - 30

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Özellikle sizin girdilerinizle ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar! 

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan AB Taksonomisi Uygulama Rehberi

  • Kurumsal sürdürülebilirlik alanında 2022 yılında yaşanan gelişmeler

  • Küresel sürdürülebilirlik inisiyatiflerine örnekler

  • Biyokütlede frene değil gaza basılmalı

  • Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin'in Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı ile ilgili değerlendirmeleri

Hazırsanız başlıyoruz:

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI 

🌞 Avrupa Komisyonu, AB Taksonomisi'nin uygulamasına yönelik bir rehber yayımladı. 

AB Taksonomisi, çevresel kriterlerin ekonomik aktivitelere uygulanmasını sağlayacak şekilde, sürdürülebilir yeşil projeler için bir sınıflandırma sistemi olarak yürürlüğe girdi. Ekonomik bir aktivitenin AB Taksonomisi'ne göre sürdürülebilir olarak nitelendirilebilmesi için AB'nin iklim hedeflerinden en az birisini desteklemesi ve çevreye ciddi zarar vermemesi gerekiyor.

Bir şeffaflık enstrümanı olan AB Taksonomisi kapsamında büyük şirketler ekonomik faaliyetlerini raporlamak zorunda. Bu sayede, büyük şirketlerin sürdürülebilirlik performansları, yatırımcılar tarafından daha sağlıklı bir şekilde karşılaştırılabiliyor. Her ne kadar AB Taksonomisi yatırımcılar için zorunlu bir çerçeve sunmasa da, zaman içerisinde sürdürülebilir projelerin daha fazla tercih edilmesini kolaylaştıracağı düşünülüyor. AB Taksonomisi yaşayan bir doküman olarak adlandırılıyor. Diğer bir deyişle, halihazırda sürdürülebilir olarak nitelendirilen bir proje zaman içerinde sistemden çıkabilir veya sürdürülebilir olarak nitelendirilmeyen bir proje ise sisteme dâhil olabilir. Sürdürülebilir projelerle ilgili ortak bir dili oluşturmayı hedefleyen AB Taksonomisi'nin amaçları;

  • Şirketlerin yeşil dönüşüm planlarını ve finansal kaynaklara erişimini kolaylaştırmak

  • Piyasada parçalanmaları engellemek

  • Yeşil yıkama (aklama) faaliyetlerini engellemek

AB Taksonomisi'nin fonksiyonlarının tam olarak anlaşılabilmesi için "Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability Reporting Directive (CSDR))" ve "Sürdürülebilir Finans Raporlama Düzenlemesi (Sustainable Finance Disclosure Regulation (SFDR))" ile birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. CSDR kapsamına giren şirketler, ekonomik aktivitelerinin AB Taksonomisi'ne göre uygunluğunu raporlamak zorunda. 10 Mart 2021'de yürürlüğe giren SFDR'ye göre ise belirli şirketler, finansal ürünlerin Taksonomiye uygunluğuna yönelik bildirimde bulunma yükümlülüğüne sahip.  

Finansal Olmayan Raporlama Direktifi'nin kapsamına giren büyük finansal ve finansal olmayan şirketler faaliyetlerinin ne ölçüde AB Taksonomisi'ne uygun olduğunu raporlamak zorunda. Bunun yanında varlık yöneticileri gibi finansal piyasa katılımcıları da faaliyetlerinin AB Taksonomisi'ne uygunluğunu bildirmekle sorumlu tutuluyor. 

Y🌎RUM: Raporlama zorunluluğunun getirilmesi, şirketleri daha şeffaf davranmaya zorluyor. Bu sayede özellikle yeni yatırımların finansal olarak sürdürülebilir projelere aktarılması amaçlanıyor. Geçen yıl Güney Afrika kendi taksonomi sistemini kurduğunu açıkladı. Türkiye'de de benzer bir sistemin kurulması, kamu ve özel yatırımların bilimsel kriterlere göre sürdürülebilir olarak nitelendirilen projelere aktarılmasını hızlandırması açısından açısından önemli. 

🎋SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİK

Biyokütlede frene değil gaza basılmalı

Dünya Biyoenerji Birliği Başkanı Chirstian Rakos'un biyokütle ile ilgili yazdığı makalede dikkate çeken hususlar;

  • Ukrayna Savaşı sonrasında Avrupa Birliği'nin fosil yakıtlardan çıkma faaliyetlerinin hızlanması, yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması çalışmalarını tetikledi.

  • Avrupa Parlamentosu'nun sürdürülebilir biyokütle kullanımını azaltma ile ilgili teklifi, Avrupa Komisyonu tarafından yapılan biyoenerji ile ilgili çalışmaların sonuçları ile çelişiyor.

  • REPowerEU ile yenilenebilir enerji ile ilgili belirlenen %45 hedefinin yakalanabilmesi için bu alandaki tüm enerji türleri ile ilgili kapasitenin hiç zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde artırılması gerekiyor. Aksi takdirde %45 hedefi sadece kağıt üzerinde kalır.

  • İsveç, Danimarka, Litvanya, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya'da odun yongaları ısınma için kullanılıyor ve bu sayede doğal gaza olan bağımlılık azalıyor.

  • Hasat edilen kalıntıların çürümesi ile birlikte zaten atmosfere karbondioksit yayılıyor. Bu durumda neden bu bunlar kullanılmasın?

  • Avrupa Birliği'nin Yenilenebilir Enerji Direktifi'nin gözden geçirilmesi teklifine göre denizcilik, havacılık ve endüstride iklim hedeflerinin yakalanabilmesi için biyokütle kullanımının %69 artması gerekiyor.

💼KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

📕 Kurumsal sürdürülebilirlik alanında 2022 yılında yaşanan gelişmeler

ABD'de kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasının zorunlu tutulmasına yönelik tartışmalar devam ederken, Avrupa Birliği ESG alanındaki düzenlemelerle ilgili süreçleri hızlandırdı. Geçtiğimiz aylarda kabul edilen Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi'nin (Corporate Sustainability Reporting Directive (CSRD)) yanı sıra, Almanya ve Norveç'te tedarik zincirlerinde uyulması gereken yeni kurallar kabul edildi. CSRD, 5 Ocak 2023 tarihinden itibaren sadece AB'deki şirketler için değil, AB'de ciddi faaliyet yürüten üçüncü ülke şirketleri için de yürürlüğe giriyor.  

CSRD kapsamına giren şirketlerin ilk raporlamalarını 2024 yılı için 2025 yılında yapmaları gerekiyor. Daha küçük ölçekli işletme için bu raporlama zorunluluğu daha ilerleyen tarihlerde başlayacak. Avrupa Finansal Raporlama Danışma Kurulu (European Financial Reporting Advisory Group (EFRAG)) tarafından yayımlanan ilk raporlama standartları taslağı Avrupa Komisyonu'na teslim edildi. Bu standartların 30 Haziran 2023 tarihine kadar onaylanması gerekiyor. 

Avrupa Birliği'nde görüşmeleri devam eden bir diğer önemli düzenleme "Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (Corporate Sustainability Due Diligence (CSDD))". Avrupa Konseyi'nin 30 Kasım 2022'de bu direktifle ilgili benimsediği genel yaklaşımda aşağıdaki farklılıklar bulunuyor;

  • Kuralların kademeli olarak uygulanması

  • Şirketlerin sorumluluğunu azaltacak şekilde "değer zinciri" kavramı yerine "faaliyetler zinciri" ifadesinin metne konulması

  • Şirket yöneticilerine özen yükümlülüğü ile ilgili getirilmesi gereken yükümlülüklerin çıkarılması

  • Hukuki sorumlulukların gözden geçirilmesi

  • CSDD'nin finansal kuruluşlara uygulanmasının opsiyonel olması

🎯Küresel sürdürülebilirlik örnekleri

  • Astrazeneca: 2026 yılına kadar dünya genelinde emisyonlarını %98 azaltma kararı aldı. Su kullanımı ve atıklar konusunda projeler geliştiriyor. AZ Orman Programı kapsamında 2025 yılına kadar dünya genelinde 50 milyon ağaç dikmeyi hedefliyor.

  • Google: 2007 yılında karbon nötr olacağını taahhüt eden Google, 7/24 enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak şekilde projelere ağırlık veriyor. LEED sertifikaları binalar ile su, enerji ve materyal kullanımı açısından en optimum seçenekleri kullanmaya çalışıyor. 2020 yılından itibaren Nest ve Pixel cihazlarında geri dönüştürülmüş malzeme kullanıyor. Google'ın bir diğer önemli inisiyatifi ise şehir planlamacılarının insan sağlığı konusunda daha bilinçli kararlar almasını sağlayacak şekilde cadde bazında hava kalitesinin haritalandırılması.

  • Etsy: Lojistikten kaynaklanan emisyonlarını dengeleyen ilk e-ticaret platformlarından birisi oldu. Alışverişlerde karbon-nötr politikalarını belirterek tüketici davranışlarını olumlu yönde etkilemeye çalıştı. Sosyal sorumluluk kapsamında çalışanlarına gönüllülük projelerine katılmaları için 5 gün izin verdi.

  • Bank of Amerika: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında düşük emisyonlu iş modellerini desteklemek için 300 milyar dolar finansal kaynak ayırdı.

  • Apple: iPhone 12 ve Apple Watch ürünlerinde %100 oranında nadir elementleri kullandı. MacBook with Retina ürününde ise %40 oranında geri dönüştürülmüş materyal kullandı.

  • Intel: 2030 yılına yönelik %100 oranında yenilenebilir enerjiye geçiş hedefini benimsedi. Enerji verimliliği projeleri için 300 milyon $ kaynak ayırdı. Yeni veri merkezleri ve fabrikalarını LEED sertifikalarına uygun şekilde inşa ettirdi.

🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

👉 İklim Değişikliği Zirvesi 2022 - COP 27'nin arından

İklim Değişikliği Zirvesi 2022 - COP 27'nin ardından etkinliğinde konuşan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin şu önemli değerlendirmelerde bulundu:

 2020’de Türkiye’nin toplam emisyonu 524 milyon tona çıktı. Kişi başı emisyonumuz ise 6,3 ton oldu. Toplam emisyonun önemli bir kısmı enerji sektöründen kaynaklandı. 2015’te hükümetin verdiği Ulusal Katkı Beyanı’na göre, Türkiye’nin 2030’a kadar emisyonlarının 1 milyar 175 bin tona çıkacağı varsayılıyordu ve bundan yüzde 21 azaltım öngörülüyordu. Bu sene ise yüzde 21’lik artıştan azalım hedefi, yüzde 41’e çıkarıldı. Yani toplam emisyon 929 milyon ton değil, 693 milyon ton olacak. Ancak bu miktarın gerçekleşeceği de öngörülmüyor. Ortalama 650 milyon ton olacağı hesaplanıyor. Türkiye, emisyon azaltım hedefini yüksek bir seviyeden vermiş gibi gözüküyor. Buradan görüyoruz ki, Türkiye’nin hayali bir referans senaryosu var. Ancak 650 milyon ton bile uluslararası pek çok kuruluş tarafından yetersiz kabul ediliyor.

Ümit Şahin

Eğer bir arkadaşınızın yönlendirmesiyle buraya geldiyseniz, bültene abone olabilirsiniz. Her cuma dolu dolu bir bülten ile posta kutunuzdayız.

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları iletiş[email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın.