- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 64
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 64
Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!
Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;
ABD Hükümeti yeni Sürdürülebilir Tedarik Kuralları'nı açıkladı
GRESB nedir?
McKinsey’in “Teknoloji Trendleri Görünümü” raporu yayımlandı
Dijital Ürün Pasaportu analizi
ISSB IFRS S1 standartları ile ESRS arasındaki ilişki
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Batarya Düzenlemesi yasalaştı
Almanya’dan büyük yeşil dönüşüm yatırımları
Frans Timmermans istifa etti
Yeşil Sözlük: SECAP
Yeşil Büyüme'nin "Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması" Ücretsiz Çevrimiçi Eğitimi Başarıyla Gerçekleştirildi!
Yeşil Büyüme ekibi olarak 24 Ağustos 2023 tarihinde "Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması" konulu ücretsiz bir çevrimiçi seminer gerçekleştirdik. Eğitimimize hemen her sektörden ve akademi, finans, hukuk, danışmanlık gibi ilintili alanlardan yaklaşık 750 katılımcı katıldı. Eğitimimize gösterdiğiniz büyük ilgi ve katılım için tüm katılımcılarımıza içtenlikle teşekkür ederiz. İlerleyen dönemdeki faaliyetlerimiz ve hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için bizimle buradan irtibata geçebilirsiniz.
SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
📰 ABD Hükümeti yeni Sürdürülebilir Tedarik Kuralları'nı açıkladı
Senelik ortalama 600 milyar dolarlık alımla dünyanın en büyük mal ve hizmet alıcısı konumunda olan ABD hükümeti, satın alımlarında sürdürülebilir ürün ve hizmetlere öncelik verme planları kapsamında yeni bir Sürdürülebilir Ürün ve Hizmet Tedarik Kuralları yönetmeliği yayımlandığını duyurdu.
Yeni teklif, Başkan Joe Biden tarafından Aralık 2021'de başlatılan ve ABD federal hükümetinin 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşması için bir dizi hedef ve girişimin ana hatlarını çizen Federal Sürdürülebilirlik Planının da bir parçasını oluşturuyor.
Yeni kurallarla birlikte, daha önce Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen eko-dizayn kriterleri sağlık hizmetleri, profesyonel hizmetler, laboratuvarlar, üniformalar ve giysiler ve gıda hizmeti gereçleri dahil olmak üzere yeni ürün ve hizmet kategorilerini kapsayacak şekilde genişletilmiş olacak. Ayrıca yeni satın alma kuralları kurumları PFAS (Per- and polyfluoroalkyl substances) denilen ve insan vücudunda ve çevrede çok uzun süre parçalanmadan kalarak biriken kimyasal türünü içeren ürünleri almaktan da kaçınmaya zorluyor.
🎛️ GRESB nedir?
GRESB (Global Real Estate Sustainability Benchmark), gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirlik performansını değerlendirmek ve karşılaştırmak amacıyla kullanılan bir standart ve değerlendirme sistemi olarak öne çıkıyor. GRESB, gayrimenkul portföylerinin ve varlıklarının çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansını ölçmek ve raporlamak için bir çerçeve sunuyor.
Bu sistem, yatırımcılar, portföy yöneticileri, gayrimenkul geliştiricileri ve diğer paydaşlar için sürdürülebilirlik performansını değerlendirmede bir kılavuz ve araç olarak işlev görüyor. GRESB değerlendirmeleri, şirketlerin ve projelerin enerji verimliliği, su yönetimi, emisyon azaltma, atık yönetimi, sosyal etki, yönetim politikaları ve daha birçok sürdürülebilirlik kriterini içeriyor.
GRESB, sürdürülebilirlikle ilgili verileri toplamak, analiz etmek ve raporlamak için katılımcı gayrimenkul şirketleri ve fonlarından veri topluyor. Bu veriler daha sonra karşılaştırmalı analizler yapmak ve sektörün genelinde sürdürülebilirlik trendlerini anlamak için kullanıyor. GRESB puanları ve raporları, yatırımcıların sürdürülebilirlik performansını daha iyi değerlendirmelerine yardımcı olurken, şirketlerin ve projelerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına da katkıda bulunuyor.
💻 DİJİTAL DÖNÜŞÜM
📰 McKinsey’in Teknoloji Trendleri raporu yayımlandı
Uluslararası danışmanlık firması McKinsey, gelişmekte olan teknolojilerin halihazırdaki görünümünü analiz ettiği "Teknoloji Trendleri Görünümü" raporunu geçtiğimiz günlerde yayımladı. Toplam 15 heyecan verici teknolojiye odaklanan raporda yer alan ve sürdürülebilirlikle yakından ilişkili olarak gördüğümüz iki ana teknolojiye dair ilgimizi çeken bazı temel çıkarımları sizin için özetledik:
elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra
elektrifikasyon ve yenilenebilir enerjilerin ötesinde iklim teknolojileri.
Bu iki teknolojinin yatırım ve iş olanakları açısından son durumuna bakacak olursak:
"Elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji" net sıfır hedeflerine ulaşmada önemli bir yere sahip olmakla birlikte, güneş, rüzgar ve benzeri yenilenebilir enerji sistemleri gibi bazı teknolojileri kullanmaktadır. Nükleer enerji, sürdürülebilir yakıtlar ve nispeten düşük karbon emisyonları nedeniyle elektrikli araçlar da buna örnek olarak verilebilir. Yatırımcıların oldukça ilgisini çeken bu teknolojiye geçtiğimiz sene yaklaşık 288 milyar dolar yatırım yapılmış. Ayrıca rapora göre, bu teknoloji alanında verilen iş ilanları bir önceki seneye göre %27 artmış durumda.
Raporda sürdürülebilirlikle ilgili olarak geçen ikinci teknoloji olan elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ötesindeki iklim teknolojisi ise karbon yakalama teknolojileri gibi bazı yeni teknikleri içermekte. Öte yandan, diğer bazı net-sıfır teknolojiler de döngüsel ekonomi ilkeleriyle uyumlu doğal iklim çözümleri başlığı altında toplanabilir. Henüz gelişmeye açık olan bu alan dünya genelinde geçtiğimiz yıl 86 milyar $ yatırım alırken iş alanı ise yaklaşık %8 oranında artmış.
Yatırımlarda ve iş fırsatlarında gözlenen artış, bu teknolojilerin gelecekteki potansiyelini teyit etmekte. Karbon yakalama gibi iklim teknolojileri ise yenilikçi ve gelişmeye açık alanlar olarak öne çıkıyor. Bu trendler, teknoloji ve sürdürülebilirlik arasındaki sinerjinin gücünü gösteriyor.
✍️Döngüsel ekonomi ve veri paylaşım araçları
Avrupa Komisyonu tarafından “Sürdürülebilir Ürünler için Ekodizayn Düzenlemesi“ kapsamında duyurulan “Dijital Ürün Pasaportu (Digital Product Passport-DPP)” uygulaması, lineer ekonomiden döngüsel ekonomiye geçiş açısından önemli fırsatlar sunuyor. Bu uygulama (indirme linki) sayesinde; ürünlere ait bilgilerin paylaşılmasının, değer zincirinde bulunan üreticiler, tedarikçiler, perakendeciler, tüketiciler ve geri dönüştürücüler gibi paydaşların daha bilinçli kararlar alabilmesinin ve döngüselliği artırma adına fırsatları değerlendirmesinin de önü açılmış olacak.
Avrupa Birliği’nde döngüsel ekonomiye geçişin önündeki en büyük engellerin başında, değer zincirleri boyunca paydaşlar arasında ürünlere yönelik bilgi akışının kısıtlı olması geliyor. Bu bilgi akışını sağlayacağı düşünülen Dijital Ürün Pasaportu uygulamasının fayda sağlayacağı alanları ise şöyle özetleyebiliriz;
İZLENEBİLİRLİK-RAPORLAMA: Üretim esnasında kullanılan materyallerin nereden geldiğinin bilinmesi, üreticileri daha sorumlu davranmaya zorlayacaktır.
SORUMLU ÜRÜN ALIMI VE KULLANIMI: Tüketicilerin, ürünlerin çevresel performansı (bakım, onarım vb.) ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmaları, döngüsel ürünlerin daha fazla tercih edilmesini sağlayabilir.
AKILLI DİZAYN VE ÜRETİM: Döngüsellik büyük oranda dizayn aşamasında sağlanıyor. Dijital Ürün Pasaportu ile bilgi paylaşımı, ürünlerin dizayn karakteristiklerinin döngüsellik açısından daha bilinir olmasını sağlayacaktır.
ETKİLİ MATERYAL GERİ DÖNÜŞÜMÜ: Ürünlerin geri dönüşümlerinden sorumlu aktörlerin, bu ürünlerin özellikle dizayn karakteristikleri ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmaları ömür sonu işlemlerinde geri dönüşüm oranlarını artıracaktır.
HİZMETLERİMİZ
Yeşil Büyüme’ye en çok yöneltilen sorulardan bir tanesi de hangi hizmetleri verdiğimiz. Bu bölümde verdiğimiz hizmetlere dair örnekler ve geçmiş referansları sizinle paylaşacağız. Bu hafta Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Eğitimi hizmetimizden kısaca bahsedeceğiz.
Sürdürülebilirlik raporlamasını 2024 yılından itibaren kademeli olarak yaklaşık 50.000 şirket için zorunlu hale getirecek olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi, Avrupa Birliği’ndeki şirketlerin tedarik zincirlerinde bulunan ve AB’de belirli bir hacmin üzerinde ciroya sahip olan şirketlerimizi yakından ilgilendiriyor. İşte biz de verdiğimiz Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Eğitimi ile şirketlerimizin doğrudan muhatap olacakları veya tedarik zincirleri üzerinden karşılaşabilecekleri raporlama zorunluluğu sürecine uyum sağlamalarına yardımcı olarak analize dayalı sürdürülebilirlik raporu hazırlamalarını kolaylaştırıyoruz.
Bu kapsamda geçtiğimiz dönemde İstanbul Madenler ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB)’e "Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Eğitimi" verdik. Birlikte, sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan adımları daha bilinçli ve etkili bir şekilde atmaya devam edeceğiz.
Katılımcılara ve İMMİB ailesine gösterdikleri ilgi ve enerji teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Siz de organizasyonunuz için Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Eğitimi ihtiyacı olup olmadığını öğrenmek veya bu eğitimi almak isterseniz lütfen bizimle iletişim sayfamızdan irtibata geçin.
🏢KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
ISSB IFRS S1 standartları ile ESRS arasındaki ilişki
Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (International Sustainability Standards Board-ISSB) tarafından yayımlanan ve özellikle borsalarda aktif olarak kullanılması beklenen IFRS S1 standartları ile Avrupa Birliği tarafından yayımlanan Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (European Sustainability Reporting Standards-ESRS)) arasında uygulamada nasıl bir ilişki kurulacağı merak konusu.
ESRS standartlarının hazırlanması sürecinde IFRS S1 ve S2 standartları ile birlikte çalışılabilirlik konusuna büyük önem verildi. Örneğin, ISSB standartlarının da oluşması sürecinde aktif olarak yararlanılan TCFD mimarisinin (yönetim, strateji, risk yönetimi ve metrik & hedefler) ESRS’te de yer aldığını görüyoruz. Öte yandan, ESRS ve IFRS S1&S2’nin önemlilik değerlendirmesi konusunda ayrıştığını görüyoruz. Harvard Üniversitesi tarafından yayımlanan bir makaleye göre ESRS ve GRI çifte önemlilik prensibini benimserken, IFRS S1&S2 standartları yatırımcıların çıkarlarını gözetecek şekilde finansal önemlilik prensibini kullanıyor. Bu durum GRI ve ESRS’ye göre yapılacak raporlamaların maliyetlerinin daha yüksek olmasına yol açıyor. EFRAG’a göre ESRS’e göre yapılacak raporlamalar, şirketlerin kârlarının %0.004-0.008’ine karşılık geliyor. ESRS kapsamında yapılacak raporlamalarda önemli esnekliklerin sağlanmasının uygulamada sürdürülebilirlik raporlaması maliyetlerine nasıl yansıyacağı uygulama ile birlikte gözlemlenecek.
🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI
🔋 Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Batarya Düzenlemesi yasalaştı
Grafik: Avrupa Konseyi
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin üzerinde uzlaşmaya vardığı “Batarya Düzenlemesi“ 18 Şubat 2024’ten itibaren üye ülkelerin iç hukuk sistemlerinde doğrudan yürürlüğe girecek. Yasalaşan bu yeni düzenleme ile batarya üreticilerine özen yükümlülüğü kapsamında sürdürülebilirlik, güvenlik ve markalama konularında yeni yükümlülükler geliyor.
Batarya Düzenlemesi, şekil, ağırlık, hacim ve materyal kompozisyonu gibi faktörlere bakılmaksızın tüm bataryaların yaşam döngüleri boyunca geçerli olacak maddeler içermekte. Bu düzenlemelerin çerçevesinde getirilecek yeni kurallardan bazıları ise şöyle:
Elektrikli araç bataryaları, 2 kWh ve üzeri kapasiteye sahip yeniden şarj edilebilir endüstriyel bataryalar ve hafif ulaşım araçlarının bataryaları, karbon ayak izi beyanları ile birlikte piyasaya sunulacak.
Bataryalarda kullanılacak geri dönüştürülmüş malzeme miktarı ve ömürlerini tamamlamış bataryalardan elde edilecek geri dönüştürülebilir malzemelerle ilgili asgari standartlar belirleniyor.
Bataryalar CE işaretiyle etiketlenecek ve bu bataryalara dair riskler, kullanım koşulları, tehlikeler, depolama ve taşıma yönergeleri gibi detaylı bilgiler verilecek.
18 Şubat 2027 tarihinden itibaren, bataryalara 'batarya pasaportu' olarak bilinen QR kodlar yerleştirilmesi zorunlu olacak.
Batarya üreticilerinin sorumluluğu, ömürlerini tamamlayan bataryalar için de devam edecek; bu kapsamda üreticilere özel toplama ve geri dönüştürme kriterleri oluşturacak.
Dijital batarya pasaportlarında yer alacak bilgiler arasında bataryaların servis geçmişi, şarj kapasiteleri, materyal kompozisyonu ve yedek parçalar gibi detaylar bulunuyor.
💵 Almanya’dan büyük yeşil dönüşüm yatırımları
Alman hükümeti, 2024-2027 yılları arasında yeşil dönüşümü hızlandırmak için bina yenileme, karbonsuzlaştırma ve sanayi alanlarına toplamda 212 milyar Avro ayıracağını duyurdu. Özellikle binaların enerji verimliliğini artırmayı, sanayiyi karbonsuzlaştırmayı ve yenilenebilir enerjilere geçişi hızlandırmayı amaçlayan bu fon, Alman harcama kurallarının dışında tutuluyor. Yalnızca 2024 yılı için planlanan harcama 57.6 milyar Avro olacak, ki bu rakam bir önceki yıla göre 20 milyar Avro daha fazla.
Bütçenin önemli bir kısmı, mevcut petrol ve gaz ısıtma sistemlerinin ısı pompaları gibi daha sürdürülebilir alternatiflerle değiştirilmesi için kullanılacak. Hükümet, 2024 yılından itibaren kurulacak ısıtma sistemlerinin en az %65 oranında yenilenebilir enerji ile çalışmasını zorunlu kılmayı planlıyor. Ayrıca demiryolu ağı için 12.5 milyar Avro, elektrikli araçların şarj altyapısı için 4.7 milyar Avro ve hidrojen endüstrisi için 3.8 milyar Avro harcanması öngörülüyor.
Bu büyük çaplı yatırımların finansmanı, ulusal ve AB emisyon ticareti sisteminden elde edilecek gelirlerle sağlanacak. Maliye Bakanlığı'nın 2024 yılı için bu gelir kaynağından 19 milyar Avro beklediği belirtiliyor. Ayrıca Alman hükümeti, yarı iletken endüstrisine yapılacak yatırımları artırmayı ve bu alanda yaklaşık 4 milyar Avro harcamayı planlıyor. Yarı iletken üretimine yönelik bu hamle, Almanya'nın Intel ve TSMC gibi büyük firmalarla yaptığı yatırım anlaşmalarını da destekleyecek.
Frans Timmermans istifa etti
Avrupa Yeşil Mutabakatı'ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, yaklaşan Hollanda genel seçimlerinde aday olma kararının ardından yaklaşık dört senedir sürdürdüğü görevinden istifa etti. 21 Ağustos'ta Avrupa Komisyonu'nda düzenlenen törenle görevini Maroš Šefčovič'e devreden Timmermans 2019 yılından bu yana sürdürdüğü Yeşil Mutabakat ile ilgili görevinde yeşil dönüşümün yasal çerçevesini büyük ölçüde oluşturmuş ve Avrupa Birliği'ni 2050 yılına kadar iklim nötr hale getirme yolunda önemli adımlar atmıştı.
Görevi devralan Başkan Yardımcısı Maroš Šefčovič'in ise, şimdi bu temeli kullanarak odak noktasını yasal çerçeveden uygulamaya kaydırması bekleniyor. Šefčovič'in önünde enerji geçişi ve kritik hammaddelere erişim gibi gündemler, ayrıca Yeşil Mutabakat'ın küresel boyuta taşımak gibi önemli bir de görev bulunmakta.
📗YEŞİL SÖZLÜK
SECAP (Sustainable Energy and Climate Action Plan – Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı)
2015 yılında Avrupa Komisyonu'nun öncülüğünde oluşturulan "İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi" kapsamında, sözleşmeye katılan belediyeler tarafından geliştirilmesi gereken bir yol haritasıdır. SECAP, sürdürülebilir enerji kullanımı ve iklim değişikliğine karşı alınacak önlemleri kapsayan kapsamlı bir strateji belgesidir. İmzacı belediyeler, bu plan aracılığıyla enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve sera gazı emisyonlarının azaltılması gibi konulara dair somut eylemler ve hedefler belirler. Plan, yerel ölçekte sürdürülebilirliği ve çevresel duyarlılığı teşvik etmek amacıyla tasarlanmıştır.
Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.
Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!