Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 61

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Sürdürülebilir fiyatlara(!) hazır mısınız?

  • Avrupa Sürdürülebilirlik Standartları kabul edildi

  • Sürdürülebilirlik raporlarının doğrulanmasına yönelik taslak metin yayımlandı

  • AB alternatif yakıt altyapısını tamamlıyor

  • FuelEU denizcilik düzenlemesi yürürlüğe giriyor

  • Enerji Depolama Yatırımları

  • TOBB Karbon Platformu hizmete girdi

  • Yeşil Sözlük: Dijital Karbon Ayak İzi

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

🪙Sürdürülebilir fiyatlara (!) hazır mısınız?

Fotoğraf: ANKA

Alman süpermarket zinciri Penny, gıdaların gerçek iklim maliyetini ücretlendirmeye yönelik bir haftalık bir deney yaptı. Firmanın yaklaşık 2000 şubesinde yürütülen "Gerçek Maliyetler" kampanyası kapsamında; sosis, peynir ve yoğurt gibi ürünlerin fiyatları, çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerine göre belirlendi.

Nürnberg Teknoloji Enstitüsü ve Greifswald Üniversitesi'nin iş birliğiyle gerçekleştirilen bu deneyin hesaplamalarında, metan ve karbondioksit gibi gazların emisyonları, yoğun tarım ve hayvan yemi üretiminden kaynaklanan toprağa verilen zarar, kullanılan tarım ilaçlarının insan sağlığına olan etkisi ve gübre kullanımı yoluyla yeraltı sularının kirlenmesi gibi faktörler de maliyetlere eklendi. Bu hesaplamalar neticesinde deney kapsamına alınan sınırlı ürünlerden sosislerin fiyatı neredeyse iki katına çıktı, mozzarella %74, meyveli yoğurt ise %31 artış gösterdi.

Şirket yaptığı açıklamada, süpermarketlerin gıdaların üretim ve perakende maliyetlerinin gerçek çevresel ve sağlık maliyetlerini yansıtmadığına dair bir farkındalık yaratmayı amaçladığını belirtti. Yine şirketin yaptığı açıklamaya göre satışlardan elde edilen fazla gelir, hayatta kalmakta zorlanan aile çiftliklerini destekleyen bir yardım kuruluşuna bağışlanacak.

Bununla birlikte, Penny'nin bu hamlesi, bazı çevreler tarafından yalnızca yüzeysel bir çaba olduğu ve gerçek sürdürülebilir çözümlere yönelmediği gerekçesiyle yeşil yıkama (greenwashing) suçlamalarına maruz kaldı.

🏢KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları kabul edildi

Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları

Avrupa Birliği tarafından Aralık 2022’de kabul edilen Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability Reporting Directive-CSRD) ile birlikte, sürdürülebilirlik raporlaması 2024 yılından itibaren kademeli olarak yaklaşık 50.000 şirket için zorunlu hale getiriliyor. İlk etapta 2024 yılından itibaren Finansal Olmayan Raporlama Direktifi’ne tabi büyük şirketler için geçerli olan bu yükümlülük, 2028 yılı sonrasında Avrupa Birliği’nde 150 milyon €’dan fazla ciroya sahip Avrupa dışındaki şirketleri de kapsayacak. CSRD kapsamında değer zincirinde bulunan tedarikçileri de içerecek şekilde raporlama yapılacak olması, Avrupa Birliği’nin değer zincirinde bulunan şirketlerimizin gelecek yıllarda sürdürülebilirlik konusunda daha fazla bilgi talebi ile karşılaşacağını gösteriyor.

Avrupa Komisyonu 31 Temmuz 2023’te CSRD kapsamında kullanılacak olan Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (European Sustainability Reporting Standards-ESRS)’nın ilk iki setini onayladı. Büyük oranda GRI ve ISSB raporlama çerçeveleri ile uyumlu olarak hazırlanan ESRS’de çifte önemlilik (double materiality) prensibi benimseniyor.

Avrupa Komisyonu, EFRAG tarafından hazırlanarak sunulan ilk ESRS taslağında önemli değişikliklere gitti. Şirketlerin sürdürülebilirlik raporlama maliyetlerini düşürecek şekilde raporlanacak hususların büyük bölümü zorunluluktan çıkarılarak önemlilik değerlendirmesinin sonucuna göre yapılacak. Başka bir ifade ile, şirketler önemli olarak değerlendirmedikleri standartlara raporlarında yer vermeyebilecek.

CSRD’nin şirketlerimize ne getireceğini merak ediyorsanız ayrıntılı analizimizi okuyabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik raporlarının doğrulanmasına yönelik taslak metin yayımlandı

Uluslararası Denetim ve Güvence Standartları Kurulu (International Auditing and Assurance Standards Board-IAASB), sürdürülebilirlik raporlamalarının doğrulanmasına yönelik Uluslararası Sürdürülebilirlik Güvencesi Standardı 5000 (International Standard on Sustainability Assurance-ISSA) taslak metnini yayımladı. ISSA 5000 standartları, kurumsal sürdürülebilirlikle ilgili ISSB ve CSRD ile ilgili yeni raporlama çerçevelerinin duyurulduğu bir ortamda açıklandı.

IAASB’ye göre yeni standartlar, küresel düzeyde kurumsal sürdürülebilirlikle ilgili bir referans hattı oluşturmayı hedefliyor. Sınırlı (limited) ve makul (reasonable) güvence standartlarını içeren taslak ISSA 5000 metni ile ilgili 31 Aralık 2023 tarihine kadar paydaşlardan geri besleme almak için çeşitli toplantılar yapılacak.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

AB alternatif yakıt altyapısını tamamlıyor

Avrupa Parlamentosu’nun ardından Avrupa Konseyi de, Avrupa çapında daha fazla şarj ve yakıt ikmal istasyonu için düzenlemeler getiren Alternatif Yakıt Altyapı Düzenlemesi (AFIR)’ni kabul etti.

55'e Uyum Paketi kapsamında çıkarılan AFIR sayesinde, önümüzdeki yıllarda Avrupa genelinde alternatif yakıtlar için daha fazla şarj ve yakıt ikmal istasyonu kurularak taşımacılık sektörünün karbon ayak izinin önemli ölçüde azaltması hedefleniyor. 

Düzenlemenin öngördüğü yol haritası şöyle:

✔️ 2025 yılından itibaren, otomobil ve kamyonetler için en az 150kW'lık hızlı şarj istasyonlarının, AB'nin 'trans-Avrupa ulaşım (TEN-T) ağı' olarak adlandırılan ana ulaşım koridorları boyunca her 60 km'de bir kurulması

✔️ Ağır vasıtalar için minimum 350kW gücünde şarj istasyonlarının TEN-T çekirdek ağı boyunca her 60 km'de bir ve 2025'ten itibaren daha büyük TEN-T kapsamlı ağında her 100 km'de bir konuşlandırılması ve 2030'a kadar ağın tamamının kapsanması

✔️ Hem otomobillere hem de kamyonlara hizmet veren hidrojen yakıt ikmal istasyonlarının 2030'dan itibaren tüm kentsel düğüm noktalarında ve TEN-T çekirdek ağı boyunca her 200 km'de bir konuşlandırılması

✔️ Büyük yolcu gemisi veya konteyner gemisi ağırlayan limanların 2030 yılına kadar bu gemiler için kıyı elektriği sağlayabilecek hale gelmesi

✔️ Havaalanlarının 2025 yılına kadar tüm kapılardaki sabit uçaklara ve 2030 yılına kadar tüm uzak stantlara elektrik sağlayabilmesi

✔️ Kullanıcıların, şarj veya yakıt ikmal noktalarında ödeme kartları veya temassız cihazlarla, abonelik gerektirmeden ve fiyat şeffaflığı içinde kolayca ödeme yapabilmesine imkan tanıyan bir altyapının 2027 yılına kadar kurulması

Düzenlemenin, Konsey tarafından yapılan resmi kabulün ardından yaz aylarından sonra AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanması bekleniyor. Yeni kurallar, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay sonra uygulanmaya başlanacak.

AFIR metnini indirmek için 👉 pdf (europa.eu)

Denizcilik sektörünün karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen FuelEU denizcilik girişimi düzenlemesi yürürlüğe giriyor

Avrupa Konseyi geçtiğimiz hafta, 55’e Uyum Paketi’nin önemli düzenlemelerinden biri olan FuelEU serisinin denizcilikle ilgili bölümünü onayladığını duyurdu. Yaz aylarında AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe girecek olan düzenlemenin hükümleri 2024 yılının başından itibaren geçerli olacak.

AB’de denizcilik sektöründen kaynaklanan emisyonları 2025 yılında %2’den başlayarak 2050 yılına kadar %80 oranında azaltmayı hedefleyen düzenlemenin içerdiği bazı hükümler şöyle:

✔️ Yolcu gemileri ve konteynerler limanda bulundukları süre içerisinde elektrik ihtiyaçlarını karadaki güç kaynaklarından temin etmek zorunda olacaklar.

✔️ Yüksek dekarbonizasyon potansiyeline sahip biyolojik kökenli olmayan yenilenebilir yakıtların (RFNBO) alımını desteklemek için özel bir teşvik rejimi kurulacak.

✔️ Fosil yakıtlar yönetmeliğin belgelendirme sürecinin dışında tutulacak.

✔️ Düzenlemenin uygulanmasından elde edilen gelirler denizcilik sektörünün karbonsuzlaştırılmasını destekleyen projeler için kullanılacak.

Dekarbonizasyonun zor olduğu sektörlerden biri olan denizcilik sektörü ile ilgili tek çalışma AB’nin düzenlemeleri değil. Geçtiğimiz ay Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) da daha önce %50 olan 2050 dekarbonizasyon hedefini net-sıfır olarak revize etmişti.

FuelEU düzenlemesinin orijinal metnine erişmek için pdf (europa.eu)

🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

🔌Enerji Depolama Yatırımları

Karbon ayak izini azaltma çabalarında en önemli pay kuşkusuz enerji yönetiminde. Hem üretimin daha çevre dostu usullerle yapılması hem de enerjinin kullanımına dair daha optimum yolların geliştirilmesi enerji sektörünün geleceğe dair tek rotası olacak gibi görünüyor.

Bu alandaki gelişmelerden biri de depolamalı elektrik üretimi. Enerji depolamalı güneş enerjisi santralleri (“GES”) ve rüzgar enerjisi santralleri (“RES”), kömür/doğalgaz yakıtlı santrallerin en büyük alternatiflerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle fosil yakıt ithalatının yol açtığı cari açığı azaltma potansiyeli sayesinde, bu santrallere yapılan depolamalı tesis yatırımları önemli bir fırsat olarak görülebilir. Çünkü kesintili üretim yapan tesisler, depolama imkanı sayesinde enerjiyi ihtiyaçtan fazla olduğu zamanlarda depolayarak enerjinin değerli olduğu zamanlarda piyasaya sunma olanağı bulmaktadır.

Ülkemizde son zamanlarda yapılan mevzuat düzenlemeleri ile birlikte, özellikle enerji üreticileri için, kendi üretim kapasitelerini aşmayacak büyüklükte depolama tesisleri kurabilmeleri kolaylaştırıldı. Ayrıca özellikle ihalesiz ve doğrudan kanun yoluyla kapasite verilmesi nedeniyle, depolamalı RES-GES projelerinin yatırımcılar nezdinde cazibesinin arttığı da söylenebilir.

Ayrıntılı okuma için Hasanzade&Partners’ın araştırmasını okuyabilirsiniz.

TOBB Karbon Platformu hizmete girdi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin bir süredir üzerinde çalışmakta olduğu Karbon Platformu Projesi 02 Ağustos çarşamba günü yapılan çevrimiçi bir seminerle tanıtıldı. İşletmelere karbon ayak izi hesaplama konusunda rehberlik etmek ve işletmelerin karbon ayak izlerini hesaplamalarını sağlamak üzere kurulan ve ücretsiz olan platforma buradan kayıt olabilirsiniz

📗YEŞİL SÖZLÜK

Dijital Karbon Ayak İzi

Son zamanda sıklıkla duyduğumuz dijital sürdürülebilirlik kavramını hayatımıza uygulamak istersek attığımız her adımın doğrudan ya da dolaylı yoldan karbon emisyonuna sebep olması belki bizi şaşırtabilir. Öncelerde gönderdiğimiz mektuplarda kullandığımız kağıtların etkisini tahmin etmek çok zor değilken gönderdiğimiz e-postanın da bir maaliyeti olduğunu düşünmek belki can sıkıcı olabilir.

Bu durumda içimiz biraz rahatlayabilir çünkü araştırmacılar dijitalleşme sonucunda gündelik faaliyetlerin karbon salınımında ciddi miktarda azalma sağlandığını söylüyor. Ancak her alanda olduğu gibi, yapılabilecek belli başlı müdahalelerle teknoloji alanında da karbon salınımı azaltılabilecektir. Bu önlemler arasında çok yüksek kalitede video izlememek, gereksizken elektrikli aletleri fişten çıkarmak ve video toplantılarında gerekmedikçe kamera açmamak gibi faaliyetler bulunuyor.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!