Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 60

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması İle İlgili Güncel Gelişmeler

  • Almanya yeni “Hidrojen Stratejisi”ni onayladı

  • Alman yazılım devi SAP, tedarikçilerinden ürün temelli emisyon raporu istemeye hazırlanıyor

  • Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (ESRS)

  • Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat’ın SKDM hakkındaki açıklamaları

  • G-20 ülkeleri fosil yakıtların azaltılması konusunda anlaşmaya varamadı

  • IEA’ya göre yenilenebilir enerji yatırımları üç katına çıkarılmalı

  • Yeşil Sözlük: Avrupa Birliği Taksonomisi

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

🪙 Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması İle İlgili Güncel Gelişmeler

Avrupa Birliği’ne ihraç edilen malların, sebep oldukları emisyon miktarına göre karbon ücretine tabi tutulacakları Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) önümüzdeki Ekim ayında yürürlüğe girecek. İlk başta, 2025 yılının sonuna kadar sürecek olan bir geçiş sürecine tabi tutulacak olan SKDM ile ilgili, sadece bu geçiş sürecinde uygulanacak bir takım kurallar getirilmesi söz konusu. Bu kuralların Ağustos 2023 içerisinde Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanması bekleniyor.

SKDM kapsamına giren ürünleri AB’ye getirten ithalatçı, ürünlerin içerdiği emisyon miktarlarını üç ayda bir ulusal makamlara rapor etmek zorunda. Avrupa Birliği’nde gümrük yetkilileri, SKDM kapsamında ürün ithal eden ithalatçı firmaları SKDM’nin işleyişi ile ilgili uyarmaya başladı.

SKDM raporları, Avrupa Komisyonu tarafından elektronik ortamda oluşturulacak “SKDM Geçiş Sicili” üzerinden teslim edilecek. “SKDM Geçiş Sicili”nin hazırlanma çalışmalarının Avrupa Komisyonu tarafından 1 Ekim 2023 tarihinden önce bitirilmesi ve bu sistemin kullanımına yönelik eğitim/webinarların verilmesi planlanıyor.

SKDM süreci ve Türkiye’ye olan muhtemel etkileri ile ilgili ayrıntılı okuma için👇

⛽ Almanya yeni “Hidrojen Stratejisi”ni onayladı

Bild/BMW

Almanya, temiz enerji teknolojilerinin geleceği için yeni bir dönem başlatan ‘Hidrojen Stratejisi 2.0'ı kabul etti (indirme linki). Bu, hidrojenin artık yalnızca niş bir teknoloji olarak değil, aynı zamanda yüksek sanayileşmiş, iklim nötr bir ekonomiye geçişte önemli bir unsur olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.

Bu yeni strateji, 2020'deki önceki hidrojen stratejisi ile bir fark yaratarak, hidrojen kullanımının artık sadece yeşil hidrojenle (yenilenebilen enerjiyle üretilen hidrojen türü) sınırlı olmadığı bir çerçeve sunuyor. İlerleme aşamasında, doğal gazdan CO2 ile üretilen mavi ve turkuaz hidrojen ile atık temelli turuncu hidrojenin de kabul edilebilir olduğunu belirtiyor. Ancak, nükleer enerji ile üretilen kırmızı hidrojen uygun olarak sınıflandırılmamış durumda.

Yeni strateji, 2030 yılında toplam hidrojen talebini 95 ila 130 terawatt saat (TWh) olarak tahmin ediyor, bu önceki stratejiye göre biraz daha yüksek bir tahmin. Öngörülen bu talebin %50 ila %70'i başlangıçta, çoğunlukla amonyak formunda olacak şekilde ithal edilirken, geri kalanı Almanya'da yeşil elektrikten elektrolizörler kullanılarak üretilecek.

Almanya'nın bu gelişmiş hidrojen stratejisi Avrupa Birliği çapında yeni eylemleri de tetikleyebilir.

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Alman yazılım devi SAP, tedarikçilerinden ürün temelli emisyon raporu istemeye hazırlanıyor

Net-sıfır hedefine giden yolda, şirketlerin karbon ayak izlerini azaltmakta en kritik kalemi Kapsam-3 emisyonlar oluşturmakta. Kısaca, üretimde kullanılan bileşenlerin barındırdığı emisyonlar olarak tanımlayabileceğimiz Kapsam-3 emisyonların azaltımı, özellikle tedarik zincirleri çeşitlilik arz eden büyük şirketler için büyük önem taşımakta.

Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden SAP, yaptığı bir açıklamada en büyük 100 tedarikçisinden önemli ürünler için şirket çapında ve ürün düzeyinde emisyonlarını rapor etmelerini isteyeceğini duyurdu. Şirketin yayımladığı son Sürdürülebilirlik Raporu'na göre, Kapsam 3 emisyonları şirketin brüt değer zinciri emisyon ayak izinin yaklaşık %97'sini oluşturuyor ve bunların %16'sı satın alınan mal ve hizmetler gibi yukarı akış kategorilerinden kaynaklanıyor.

Büyük şirketlerde son dönemlerde arttığı gözlenen sürdürülebilir satın alma uygulamaları, özellikle birçok AB şirketinin tedarik zincirinde yer alan Türk şirketleri için hem bir alarm zili hem de bir fırsat olabilir. Her şey konuya nasıl yaklaştığınıza bağlı.

🏢KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (ESRS)

Josef Wagner/Höhenberg beim Notar

Avrupa Birliği’nde uygulanacak olan ESRS standartlarının uygulanmasına sadece 6 ay kaldı. Belirli büyüklükteki şirketlerin, 2024 yılının başından itibaren ESRS standartlarına uygun olarak kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması yapması zorunlu hale geliyor. Avrupa Komisyonu tarafından taslak olarak 9 Haziran 2023’te yayımlanan ESRS1 ve ESRS2 standartları ile ilgili 7 Temmuz 2023’e kadar devam eden halka danışma sürecinde şirketler, sivil toplum kuruluşları ve AB vatandaşları tarafından yaklaşık 600 adet görüş bildirildi.

Avrupa Finansal Raporlama Danışma Grubu (EFRAG) tarafından hazırlanarak Kasım 2022’de Avrupa Komisyonu’na sunulan standartlarda zorunlu olarak raporlanması istenen bazı hususlar, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan taslakta şirketlerin yapacakları önemlilik değerlendirmesine bağlı olarak raporlanacak şekilde gevşetildi. Avrupa Komisyonu’nun teklifinde çalışan sayısı 750’den fazla olan şirketler ilk yıl yapacakları raporlamalarda aşağıdaki hususlara yer vermeyebilir:

  • Biyoçeşitlilik

  • Kendi çalışanları

  • Değer zincirindeki çalışanlar

  • Etkilenen toplumlar

  • Tüketiciler ve son kullanıcılar

  • Kapsam-3 emisyonların raporlanması

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi kapsamında kullanılacak olan ESRS standartlarının en geç Ağustos 2023’e kadar Avrupa Komisyonu tarafından onaylanması bekleniyor.

Bazen insanın Katip Bartleby gibi “Yapmamayı tercih ederim” diyesi geliyor.

🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

🎤 Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat’ın SKDM hakkındaki açıklamaları

Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat, Türkiye’nin yeşil dönüşüm çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. SKDM, Türkiye’de kurulması planlanan emisyon ticaret sistemi, KOBİ’lerin yeşil dönüşümü gibi konulara değinen Bolat’ın açılamalarından bazıları şöyle:

SKDM'nin geçiş dönemi uygulaması 1 Ekim 2023 itibarıyla demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleriyle başlayacak. İlgili sektörlerde 2022 yılında AB'ye ihracatımız 13,1 milyar dolar ve AB'nin söz konusu ürünlerin dünyaya ihracatındaki payı yüzde 41'dir. Uygulama, geçiş döneminde emisyon raporlama yükümlülüğüyle başlayacak, karbon vergisi niteliği taşıyacak olan mali yükümlülükler ve verilerin doğrulanması uygulaması ise 2026 yılında devreye alınacak. Bu itibarla kısa vadedeki önceliklerimizden birini AB'nin raporlama metodolojisinin belli olmasının hemen akabinde sektörümüzün uygulamaya hızlı adaptasyonunu sağlayacak faaliyetler teşkil etmektedir. Bu doğrultuda, sınırda karbon düzenlemesine tabi olacak öncelikli imalat sanayi sektörlerinde düşük karbonlu üretime yönelik yol haritaları hazırlıyoruz. Halihazırda demir-çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için yol haritası çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi.

Bu itibarla yine eylem planımız kapsamında 'Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası' çalışmaları sürdürüyoruz. Gerek ülkemiz net-sıfır emisyon hedefi gerekse sınırda karbon mekanizması kapsamında oluşacak karbon maliyetinin ülke içinde tahsil edilerek AB'ye aktarılmasından ziyade, ekonominin yeşil dönüşümünü sağlayacak bir finansman kaynağına dönüştürülmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ulusal düzeyde bir emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmaları devam ediyor. Bu hususta taslak İklim Kanunu'nun çıkarılmasının ardından emisyon ticaret sistemine yönelik ikincil mevzuatın hızla geliştirilmesini hedefliyoruz.

Ömer BOLAT, Ticaret Bakanı

Konuşmanın tam metni burada

🌤️ İKLİM HABERLERİ

🛢️ G-20 ülkeleri fosil yakıtların azaltılması konusunda anlaşmaya varamadı

Jacques-Louis David/Oyun Alanı Yemini

Geçtiğimiz hafta G20 ülkeleri ve çeşitli uluslararası organizasyonların temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen 4. Enerji Geçişi Çalışma Grubu Toplantısı’ndan net bir sonuç çıkmadı.

Fosil yakıt üreticisi üyeler, fosil yakıtların aşamalı olarak azaltılması ve 2030 yılına kadar yenilenebilir kapasiteyi üç katına çıkarma hedefine itiraz ediyor. Bu ülkeler, fosil yakıtların aşamalı olarak azaltılması yerine karbon yakalama yöntemlerine ağırlık verilmesini istiyorlar. Bu yüzden, toplantılar sonucunda, üye ülkeler arasında tüm konularda tam bir mutabakat sağlandığında yayımlanan ortak bildiri yerine, sadece bir sonuç bildirisi ve başkanlık özeti yayımlamakla yetinildi.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın son yayımladığı bir raporda da belirtildiği üzere, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak, net-sıfır hedeflerine zamanında ulaşmak için kritik önemde. (Bakınız: aşağıdaki haber)

🌍ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

🎐IEA’ya göre yenilenebilir enerji yatırımları üç katına çıkarılmalı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) geçtiğimiz hafta yayımladığı bir analizde, küresel ısınma hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılması gerektiğini belirtti. 1,5°C hedefine ulaşmak için kritik olarak tanımlanan bu adım sayesinde, 2023 ile 2030 yılları arasında yaklaşık 7 milyar ton CO2 emisyonunu önleneceği hesaplanıyor.

Analizde dikkat çeken hususları şöyle özetleyebiliriz:

  • Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası yaşanan küresel enerji krizi, yenilenebilir enerjinin enerji güvenliği ve iklim değişikliği konularındaki öneminin daha da belirginleşmesine sebep oldu.

  • Yenilenebilir enerji kapasitesi, teknolojik ilerlemeler ve artan talep sayesinde hızla artıyor. 2023 yılında, yenilenebilir enerji kapasitesi ilavelerinin şimdiye kadarki en büyük mutlak artışını kaydetmesi bekleniyor.

  • IEA'nın Net Sıfır Yol Haritası'na göre, 2050 yılına kadar enerji sektöründe net sıfır emisyona ulaşmak için, dünyanın 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarması gerekiyor. 2015 yılından itibaren yenilenebilir enerji kapasite artırımının yıllık ortalama %11 olduğu göz önüne alındığında kapasiteyi üç kat artırma hedefinin biraz daha fazla gayretle ulaşılabilecek bir hedef olduğu söylenebilir.

  • Güneş enerjisi, bu hedefe ulaşmada önemli bir rol oynayacak. 2024 yılına kadar, güneş enerjisi kapasitesinin iki katından fazla artması ve yılda 1.000 GW'a ulaşması bekleniyor.

  • Ancak, rüzgar türbini tedarik zincirlerinin hızlı büyüme gösterememesi, bu sektördeki ilerlemeyi yavaşlatıyor. Artan emtia fiyatları ve tedarik zinciri zorlukları, üreticilerin karlılığını azaltıyor.

📗YEŞİL SÖZLÜK

🏷️ AB Taksonomisi

AB Taksonomisi, çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunan ekonomik faaliyetleri tanımlamak ve kategorize etmek için Avrupa Birliği tarafından geliştirilen bir sınıflandırma sistemidir.

Yatırımcıların, şirketlerin ve diğer paydaşların çevresel açıdan sürdürülebilir yatırımları ve faaliyetleri belirlemelerine ve değerlendirmelerine yardımcı olmanın yanı sıra çevresel etkilerinin nasıl ölçüleceği ve raporlanacağı konusunda rehberlik sağlaması amaçlanmaktadır.

Taksonomi, iklim değişikliğinin azaltılması ve adaptasyonu, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ve restorasyonu, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü, döngüsel ekonomiye geçiş ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı dahil olmak üzere altı temel çevresel hedefe dayanmaktadır.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!