Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 58

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Avrupalı alüminyum üreticileri SKDM'den rahatsız

  • AB sürdürülebilir taşımacılık konusunda yeni bir adım daha attı

  • Analiz: Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi’nde 2022 yılı emisyon trendleri

  • Denizcilik sektörü net-sıfır hedeflerini açıkladı

  • Tedarikçi seçiminde kurumsal sürdürülebilirlik hususları daha da önem kazandı

  • Borusan Grubu 2022 yılına ait Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı

  • Anadolu Isuzu Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi (SBTi)’ne katıldı

  • Okyanusların rengi gittikçe değişiyor

  • Yeşil sözlük: Karbon yutağı

Bültenimizde iklim ile ilgili haberleri kısıtlı tutarak sürdürülebilirliğin diğer yönlerine daha fazla önem vermeye gayret ediyoruz. Peki, sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Lütfen aşağıdaki ankete katılarak içeriğimizi planlamamızda bize yardımcı olun:

Bültende iklim haberlerine daha fazla yer vermemizi ister misiniz?

Login or Subscribe to participate in polls.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

🪙Avrupalı alüminyum üreticileri SKDM'den rahatsız

Önümüzdeki Ekim ayında yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması uygulamasındaki bazı boşluklar çeşitli sektör temsilcileri ve uzmanlar tarafından eleştiriliyor. Bu eleştirilere son olarak uygulamanın Avrupa alüminyum sektörüne zarar verecek şekilde tasarlandığı iddiaları da eklendi.

Üretim süreci en yoğun metal olan ve endüstriyel emisyonların yaklaşık %3'üne sebep olan alüminyum sektörü SKDM'den en çok etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Bu kapsamda SKDM yasasında bulunan bir boşluk Avrupalı üreticilerin tepkisini çekiyor. Buna göre, cevherden üretilen alüminyum ürünleri SKDM kapsamına alınırken, hurdaların eritilmesi yoluyla elde edilen alüminyum kesitleri, yoğun karbon emisyonuna sebep olsalar dahi kapsama alınmayacak. Bu durumun özellikle Çin'de imal edilen yüksek emisyonlu alüminyum ürünlerinin, barındırdığı vergi avantajından dolayı Avrupa'yı istila edeceği ve Avrupalı üreticilerin rekabet gücünü baltalayacağı yönünde itirazlar mevcut.

AB sürdürülebilir taşımacılık konusunda yeni bir adım daha attı

Avrupa Komisyonu 11 Temmuz 2023 tarihinde, yük taşımacılığını daha sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlayan “Yük Taşımacılığının Yeşillendirilmesi” hakkındaki düzenleme teklifini açıkladı. Teklif, 2050 yılında taşımacılık emisyonlarını %90 oranında azaltmayı hedefleyen AB’nin bu hedefi gerçekleştirmek üzere tasarladığı Akıllı Mobilite Stratejisi’nin önemli bir parçası.

Taşımacılık sektörünün toplam emisyonunun %30’una sebep olan yük taşımacılığını, ekonomik büyüme ve Avrupa Tek Pazarı’na zarar vermeden daha sürdürülebilir kılmayı hedefleyen Teklif’in içerdiği iyileştirmeler ise şöyle:

  • Yeni demiryolu hattı inşasının oldukça pahalı olduğu göz önüne alınarak mevcut hatların daha efektif kullanılması sağlanacak. Bunun için, bakım çalışmalarının ortak bir merkezden koordine edilmesi, rezervasyonların daha kullanıcı dostu bir şekilde yapılmasının sağlanması ve yük taşımacılığı seferlerinin modern tedarik zinciri anlayışına daha uyumlu olarak tasarlanması hedefleniyor.

  • Yük taşımacılığında kullanılan kamyonlar için izin verilen azami ağırlık ve boyutlar artırılacak. Böylece, taşıdığı bataryalarda dolayı içten yanmalı motor kullanan araçlara göre daha ağır olan elektrikli kamyon kullanımının da önü açılmış oluyor.

  • Sektöre yönelik emisyon hesaplamaları için ortak bir metodolojik yaklaşım getirilecek. Önerilen metodoloji, taşımacılık sektöründen kaynaklanan emisyonların ölçülmesi ve raporlanması için yakın zamanda kabul edilen ISO/CEN standardına dayanıyor.

🔎Analiz: Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi’nde 2022 yılı emisyon trendleri

Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi’ne dahil sektörlerin 2005-2021 yılları arasındaki emisyon rakamlarını incelediğimizde %36’lık bir düşüş yaşandığını görüyoruz. Bunun başlıca sebebinin de, endüstriyel üretim süreçlerinde kömür ve linyit yakıtlarının kullanımının azaltılması ve yenilenebilir enerjinin payının artırılması olduğu söylenebilir.

Ancak 2009 yılına kadar, küresel ekonomik krizin de etkisiyle hızlı bir şekilde düşen emisyon rakamları, o günden beri günümüze kadar olan süreçte hemen hemen aynı kaldı. AB ETS’de sektörlere yönelik olarak dağıtılan ücretsiz karbon tahsisatı miktarının, salınan emisyon miktarıyla neredeyse eşit olması bu durumun başlıca sebebi olarak görülüyor. SKDM’nin 2034 yılından tamamen devreye girmesi ve ücretsiz tahsisat uygulamasına son verilecek olmasının karbon fiyatlarında hızlı bir yükselişe sebep olacağı düşünülüyor.

Ayrıntılı analiz için👇

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

⚓Denizcilik sektörü net-sıfır hedeflerini açıkladı

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) küresel emisyonların yaklaşık %3'üne sebep olan deniz taşımacılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin stratejisini güncelledi.

Buna göre üye devletler, net-sıfır emisyona 2050 yılından da önce ulaşmak için çeşitli hedefler belirlediklerini açıkladılar. 2018 yılında açıklanan ilk stratejide 2050 yılı için hedef, emisyonların sadece %50 azaltılması şeklindeydi.

Yenilenen stratejiye göre, denizcilik yakıtlarında emisyonların azaltılmasını sağlayan sürdürülebilir katkı maddelerinin oranının 2030 yılına kadar %10'a çıkarılması hedefleniyor. Bu konudaki yasal düzenlemeler ise 2025 yılına kadar hazırlanarak yürürlüğe girecek.

Ayrıca örgüt, 2050 net-sıfır yolculuğunda kendine ara hedefler de koymuş durumda. Buna göre emisyonların 2030 yılında %30, 2040 yılında ise %80 oranında azaltılması isteniyor.

Ancak bu stratejiye yönelik eleştiriler de mevcut. Denizcilik sektöründe gemilerin genelde gerçekte ait oldukları ülkelerin değil de Marshall Adaları, Panama, Vanuatu gibi küçük ülkelerin bandıraları ile işletilmesinin, hedeflere ulaşmayı imkansız kıldığı bazı uzmanlar tarafından vurgulanıyor.

🏢KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kurumsal sürdürülebilirlik hususları tedarikçi seçiminde daha da önem kazandı

Uluslararası danışmanlık firması Deloitte tarafından küresel bazda 350 şirketin satın alma yöneticilerinin katılımıyla yapılan “Küresel Satın Alma Eğilimleri” anketi, sürdürülebilirlik hususlarının şirketlerin tedarik politikasındaki güncel yerini ortaya koyuyor.

Ankete göre, AB'nin çıkarmaya hazırlandığı ve şirketleri tedarik zincirlerindeki paydaşlarının davranışlarından da sorumlu tutacak olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi veya sürdürülebilirlik raporlamalarında kurumsal değer zinciri boyunca bir emisyon bildirimini şart koşan ISSB standartları gibi düzenlemeler, şirketlerin satın alım politikalarında ESG kriterlerinin önemini artırmış durumda. ESG, katılımcıların yüzde %72'sine göre en önemli ikinci satın alma önceliği olarak görülüyor.

Ancak bu hususun şirket davranışlarına yansıdığını söylemek zor. Rapora göre, şirketlerin sadece %40'ı tedarikçilerine yönelik ESG kriteri belirliyor ve uyguluyor.

🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

🧾Borusan Grubu 2022 yılına ait Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı

Borusan Holding 2008 yılından beri yayımladığı sürdürülebilirlik raporlamalarının 2022 sürümünü “Entegre Faaliyet Raporu” ismiyle yayımladı. GRI raporlama standartları çerçevesinde hazırlanan raporda dikkat çeken hususlardan bazıları şöyle:

  • Bu senenin raporunda yeni bir önceliklendirme analizine gidilmeyerek 2021 yılı raporunda belirlenen öncelikli konulardaki gelişmelerin aktarılması yolu tercih edilmiş.

  • Grup yatırımlarında, çeşitli kredi kuruluşlarından elde edilen toplam 88 milyon avro yeşil finansman kullanılmış.

  • Hedefler: 2030 yılında net-sıfır olmayı hedefleyen grubun Kapsam-1 ve Kapsam-2 emisyon azaltım oranı %5 olarak gerçekleşmiş. Ayrıca 2022 için %25 olarak hedeflenen kadın istihdam oranının ise %18 olarak gerçekleştiği ve hedeflerin altında kalındığı görülüyor.

  • Holdingin otomobil sektörüne yönelik supap üreten iştiraki Supsan, içten yanmalı otomobil sektöründe Yeşil Mutabakat kaynaklı yaşanacak daralmayı şirket stratejisinde bir etmen olarak değerlendirerek, ilerisi için üretimini elektrikli araçlara uygun olarak şekillendirme kararı almış.

🚌Anadolu Isuzu Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi (SBTi)’ne katıldı

Anadolu Isuzu, net-sıfır hedeflerine ulaşmak için yol haritası belirlenmesi konusunda SBTi ile birlikte çalışacağını açıkladı.

2015 yılında kurulan SBTi, şirketlere dekarbonizasyon konusunda bilim temelli ve gerçekçi hedefler koyma ve bu hedeflere nasıl ulaşılması gerektiğini sektör özelinde gösterme konusundaki çalışmalarıyla öne çıkıyor. 2040 yılında sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Anadolu Isuzu olarak çevrenin korunmasına ve sürdürülebilirliğe büyük bir önem veriyoruz. Ülkemizde ürettiğimiz %100 elektrikli ve alternatif yakıtlı otobüslerle dünya belediyelerinin ve ulaşım operatörlerinin her geçen gün artmakta olan çevreye saygılı araç talebine yanıt veriyoruz. Üretim süreçlerimizden ve faaliyetlerimizden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını en aza indirme hedefimiz doğrultusunda, uluslararası Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi’ne imza vermiş olmamız bu alandaki kararlılığımızın da göstergesi. Avrupa Yeşil Mutabakatı akabinde düşük karbon ekonomisi stratejisi sistemine hızla uyum sağlamak ve olası bir Emisyon Ticaret Sistemi ile ilave Karbon Vergisi yükünü fırsata dönüştürmek için ’Environmental Actions‘ faaliyetlerini başlattık. Şirket olarak çalışmalarımızı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya hedefiyle sürdüreceğiz.”

Tuğrul Arıkan-Genel Müdür

🌍 İKLİM KRİZİ

Okyanusların rengi gittikçe değişiyor

Katsushika Hokusai’nin ‘Kanagawa Açıklarındaki Büyük Dalga’ isimli tablosu

İngiltere’de bulunan Southampton Oşinografi Merkezi araştırmacılarından B.B.Cael’in NASA uydu görüntülerinden oluşan bir arşive dayanarak yaptığı çalışma insan faaliyetlerinin ekosisteme olan etkilerinin okyanuslarda renk değişimine sebep olduğunu gösteriyor.

Çalışmaya göre, özellikle Ekvator’a yakın enlemlerde belirgin olarak görülen renk değişimi, ekosistemin bozulmasıyla birlikte okyanuslardaki plankton popülasyonunun değişmesinden kaynaklanıyor. Bu durumun ileride yaşamımıza ne gibi etkileri olacağı ise henüz cevabını bulmamış bir soru. Ayrıca, denizlerde artan mikro plastik varlığının da denizlerin maviden koyu yeşil tonlara bürünmesinin bir diğer sebebi olabileceği yine çalışmada belirtilen diğer bir önemli konu.

📗YEŞİL SÖZLÜK

🌲Karbon yutağı

Karbon yutağı, atmosferdeki karbondioksiti emen ve depolayan, sera gazı emisyonlarının çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olan doğal veya yapay bir sistemdir. Doğal karbon yutaklarına ormanlar, okyanuslar ve topraklar örnek olarak verilebilirken, yapay karbon yutakları karbon yakalama ve depolama teknolojilerini içerir.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın!