Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 57

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Kayıtlara geçen en sıcak günü yaşadık

  • AB’den atık ithalatında şampiyon belli: Türkiye

  • AB Stratejik Öngörü Raporu yayımlandı

  • 1,5 milyon avroluk yeşil çelik anlaşması

  • Gelişmekte olan en iyi on teknolojiden üçü sürdürülebilirlikle ilgili

  • Enerji sektöründe anahtar teslim sözleşmelerinin önemi

  • Bankalara yeşil varlık oranı düzenlemesi

  • Yeşil sözlük: El Nino

Bültenimizin ulaşılabilirliği bizim için önemli. Aşağıdaki ankete katılarak lütfen sizlere düzenli bir şekilde ulaşabilmemize katkıda bulunun:

Bültenimiz e-posta kutunuza düzenli olarak geliyor mu?

Login or Subscribe to participate in polls.

🌍 İKLİM KRİZİ

🌡️Geçtiğimiz salı günü kayıtlara geçen en sıcak gün oldu

Birçok meteoroloji kurumunun ölçümüne göre 03 Temmuz pazartesi günü ortalama küresel sıcaklık 17.01 C’ye ulaşarak rekor kırmıştı. Ancak hemen ertesi gün küresel ortalama sıcaklık 17.18 C’ye yükselerek bir önceki günün rekorunu egale etti.

Uzmanlara göre, günümüzün değişen iklim şartlarında bu durum sürpriz değil. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve İklim Değişikliği Merkezi Başkanı Prof.Dr. Levent Kurnaz’a göre Temmuz ayında yaklaşık 10-12 kere sıcaklık rekoru kırılacak.

Bu hafta başından itibaren dünyanın dört bir yanında sıcak hava dalgaları etkili olurken, uzmanlar ABD'nin güneyinin, Çin’in bazı bölgelerinin ve Kuzey Afrika’nın aşırı hava koşulları nedeniyle yoğun bir sıcaklık kubbesi altında bulunduğunu bildirdi. Şu anda kış mevsiminde olan Antarktika'da bile anormal derecede yüksek sıcaklıklar (8.7C) kaydedildi.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

AB’den atık ithalatında şampiyon belli: Türkiye

Avrupa Birliği, yeşil dönüşüm hedefinde önemli bir ayağı teşkil eden atık yönetimi konusunda somut adımlar atmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde tekstil atıklarının bertarafı ile ilgili bir düzenlemeyi yürürlüğe sokması beklenen AB, atıkların bertarafında en ucuz ama en zararlı seçenek olan depolama uygulamasından hızla uzaklaşıyor. Bu kapsamda Birlik, halihazırda %49 olan geri dönüşüm oranını 2030'da %60'a çıkarmayı hedefliyor.

2021 yılında toplam 33 milyon ton atık ihraç eden AB'nin ihracat grafiğinde ise birinci sırayı %45'lik payla ülkemiz alıyor. Yaklaşık 15 milyon tonu bulan atık ithalatımızın büyük bölümünü demir ve demir dışı metal hurdalarının yanı sıra kağıt, plastik, tekstil ve cam atıkları oluşturuyor.

AB Stratejik Öngörü Raporu yayımlandı

Sürdürülebilirlik ile ilgili konuların AB’nin genel stratejisindeki yerini güncellemek için her sene hazırlanan Stratejik Öngörü Raporu’nun bu seneki sürümü Avrupa Komisyonu tarafından yayımlandı (indirme linki).

Sürdürülebilirliğin ekonomik gelişmelerle olan dengesine dair somut öneriler içeren raporun Ekim 2023 yılındaki Avrupalı liderler zirvesinde yürütülecek tartışmalara da altyapı görevi görmesi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde 2024 yılında yapılması planlanan çalışmalara çerçeve oluşturması bekleniyor.

Raporda bahsedilen on somut tavsiyeden bazıları ise şöyle:

  • Dirençli bir net sıfır ekonomiyi desteklemek için Tek Pazarı derinleştirmek.

  • Üretim ve tüketimde sürdürülebilirliğe yönelik değişimleri desteklemek ve dengeli yaşam tarzlarını teşvik etmek.

  • Geçişler için finansal akışları hızlandırmak üzere kamu eylemi yoluyla bir 'yatırımlar Avrupası'na doğru ilerlemek.

  • Etkin bir vergi çerçevesi ve kamu harcamaları yoluyla kamu bütçelerin sürdürülebilirliğe uygun hale getirmek.

Özellikle önümüzdeki günlerde gündeme gelmesi beklenen Çevre Restorasyon Yasası’nın kırsal kesimi zorlayıcı hükümler içermesi nedeniyle AB siyasetinde Yeşil Mutabakat karşıtı bir rüzgarın estiği söylenebilir. Kamuoyundaki muhtemel reaksiyonların önüne geçmek isteyen bazı liderlerin geçmişte yeşil dönüşüm sürecinde ‘mola’ çağrısında bulundukları da göz önünde bulundurulduğunda, bahse konu raporun sunduğu çerçeve daha da önem kazanıyor.

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

🟩1,5 milyon avroluk yeşil çelik anlaşması

İsveçli çelik üreticisi H2, AB otomotiv sektörünün en büyük tedarikçilerinden biri olan ZF Group ile 1,5 milyar avro değerinde bir yeşil çelik satış anlaşması imzaladığını duyurdu.

Kömür yerine hidrojen kullanarak neredeyse sıfır emisyonla üretilen yeşil çelik sayesinde; şasi, otomasyon ve aktarma organları üretiminde önemli bir aktör olan ZF'nin CO2 emisyonlarında 2,3 milyon tona yakın bir iyileşme görüleceği ve ilk yeşil çelik teslimatının 2026'da başlayacağı da aktarıldı. Yüzyılı aşkın bir süredir büyük ölçüde aynı üretim tekniklerine dayanan demir çelik sektörü, küresel karbondioksit emisyonlarının yaklaşık %7'sini oluşturuyor.

Gelişmekte olan en iyi on teknolojiden üçü sürdürülebilirlikle ilgili

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yaklaşık 11 senedir yayımlanan ‘Gelişmekte Olan En İyi 10 Teknoloji’ raporunun bu seneki sürümünde (indirme linki) belirlenen on teknolojiden üçü sürdürülebilirlikle ilgili teknolojiler oldu.

Önümüzdeki dönemde bizi daha çevre dostu bir geleceğe taşıması umulan bu teknolojilere kısaca göz atacak olursak:

Esnek bataryalar: Şarj edilebilir ve iletken polimer akım toplayıcılar üzerine yerleştirilmiş lityum-iyon veya çinko-karbon sistemleri içeren esnek piller, tekstil ürünleri başta olmak üzere her türlü esnek ortama adapte edilebilmeleri sayesinde enerji verimliliğini artırma alanında büyük bir potansiyel barındırıyor. Küresel esnek batarya pazarının 2022-2027 yılları arasında yaklaşık %25’lik bir büyüme oranı yakalayacağı tahmin ediliyor.

Sürdürülebilir havacılık yakıtları: Küresel emisyonların yaklaşık %3’üne sebep olan havacılık sektöründe elektrikli batarya teknolojisine geçmek maalesef uzak bir hedef olarak görünüyor. Ancak bu alanda, geleneksel jet yakıtlarına %50’ye varan oranlarda karıştırılabilen biyoyakıt katkılı sürdürülebilir havacılık yakıtları, havayolu sektörünün karbonsuzlaştırılmasına büyük katkıda bulunabilir. Jet yakıt sektörünün henüz sadece %1’ini oluştursa da bu alandaki gelişmeler göz önüne alındığında bu payın 2050 yılında %15 seviyesine çıkabileceği öngörülüyor.

Sürdürülebilir bilgi işlem: Günümüzde kullanım alanı gittikçe artan veri merkezleri küresel bazda %1 oranında elektrik kullanımına sebep oluyor. Veri kullanımındaki artan trend göz önüne alındığında, bu oranın gittikçe artması büyük ihtimal. Ancak eldeki teknolojilerin net-sıfır veri merkezleri hedefine kanalize edilmesiyle bu sorun hafifletilmeye çalışılıyor. Veri merkezlerin sebep olduğu atık ısının konutların ısıtılmasında kullanılması, yapay zeka vasıtasıyla veri merkezinde kullanılan enerjilerin en az maliyete sebep olacak şekilde optimize edilmesi ve bulut bilişim altyapısının aksi takdirde doğrudan atmosfere salınacak olan metan gazından güç almasını sağlamak için modüler veri merkezlerinin metan gazı yayılımının gerçekleştiği yerlere kurulması gibi yaklaşımlar bahse konu sürdürülebilir yaklaşımlardan sadece birkaçı.

💡Enerji sektöründe anahtar teslim sözleşmelerin önemi

Tesislere ilişkin tüm tasarım, mühendislik, tedarik, inşaat ve devreye almaya ilişkin sorumlulukları genellikle yüklenicilere vermesi sebebiyle büyük inşaat projelerinin sahipleri için gittikçe tercih edilen bir seçenek haline gelen anahtar teslim proje sözleşmeleri (Engineering Procurement and Construction-EPC) enerji sektörü için de önemli açılımlar getiriyor.

Hasanzade&Kantarcı Partners tarafından hazırlanan çalışmada, EPC sözleşmelerinin özellikle GES projelerinde nasıl uygulandığı ve bir EPC sözleşmesinde dikkat edilmesi gereken hususlara ayrıntısıyla yer verilmiş.

Buna göre; proje geliştirme süreci, mühendislik, tedarik, inşaat, işletme ve bakım gibi GES’lerin önemli aşamalarının, hukuki temelleri kurularak sunulması; yüklenici firmanın iş sahibinin beklentilerinin gerçekleştirmesi adına son derece önemli.

🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

💹 Bankaların sürdürülebilir olmayan projelere destek vermeleri zorlaştırılıyor.

Finansmanı yönetmeleri açısından sürdürülebilirliğe geçişte çok önemli bir rolü olan bankaların bu alanda göstereceği performans politika yapıcılar tarafından yakından takip ediliyor. Tasarrufların uygun yatırım sahalarına yönlendirilmesini isteyen yönetimler, başta AB Yeşil Taksonomisi ve SKDM gibi uygulamalarla finans sektörünü daha sürdürülebilir alanlarda yatırım yapmaya yönlendiriyor.

Ülkemizde de kredi veren kuruluşların portföylerindeki “Yeşil Varlık Oranı”na ilişkin düzenlemeler kapıda. Bankacılık mevzuatları uzmanı Deniz Vahdet Akçaoğlu’nun geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir makalesine göre, bu konuda BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği’nin işbirliğiyle 2022’den beri üzerinde çalışılan düzenlemelerin artık sonuna gelindi. Buna göre düzenlemelerle ilgili şunlar söylenebilir:

  • Belirli tutarın üzerindeki kredilerin bazı yeşil kriterleri karşılayıp karşılamadığının ek bilgi ve belgelerle ispatı gerekecek.

  • Bankaların bilançolarındaki yeşil varlıkların toplam varlıklara oranının hesaplamasına esas teşkil edecek kriterler (Teknik, yönetişim, çevreye önemli zarar vermeme standartları vb.) belirlenecek.

  • Bankalar bünyelerindeki yeşil varlık oranlarını periyodik olarak BDDK’ya raporlamakla yükümlü olacaklar.

  • Yeşil varlık oranı ile belirlenen sınırlara uyum sağlamayan bankalara yönelik olarak, ek sermaye yükümlülüğü getirilmesi dâhil bir takım tedbirler alınabilecek.

📗YEŞİL SÖZLÜK

🌊El Nino

El Niño Güney Salınımları, küresel bir okyanus-atmosfer olayıdır. Büyük Okyanus'un doğu bölgesindeki yüzey sularının sıcaklıklardaki büyük salınımları ve bu salınımların neden olduğu atmosferik olayların genel adı olarak kullanılır. Etkileri 2 ila 5 yıl arasında süren El Niño, yüzey sıcaklıklarında küresel bazda 0.2 santigrat dereceye varan artışlara sebep olabilir.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:

  • Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.

  • Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın.