Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 56

Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!

NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.

Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;

  • Elektronik cihazlarda ortak şarj yükümlülüğü

  • AB iklim değişikliğini savunma planlarına dahil ediyor

  • Birleşmiş Milletler’den sürdürülebilir moda için el kitabı

  • Finans sektörünün sürdürülebilirliği için üç yeni kılavuz

  • Yeni yayımlanan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları (ISSB) el kitabı

Bültenimizden nasıl haberdar oldunuz?

Login or Subscribe to participate in polls.

🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI

Elektronik cihazlarda ortak şarj yükümlülüğü

Elektronik cihazlardan kaynaklanan atık miktarının her geçen gün artmasını engelleme adına Avrupa Birliği’nde 2024 yılından itibaren tüm cihazlarda kullanılan kabloların standart olması zorunlu hale getiriliyor. Akıllı telefon, tablet ve kameralarda sadece USB tip C standardı kullanılırken, hızlı şarj teknolojilerinde kullanılacak kablolar da uyumlu hale getiriliyor. Dizüstü bilgisayarlar için bu standartlar 2026 yılından itibaren zorunlu olacak.

Tüm cihazlar için şarj aletlerinin uyumlu olmasıyla birlikte gereksiz yere şarj kablosunun alınmaması, yıllık 980 ton elektronik atığın engellenmesini sağlayacak.

Avrupa Birliği iklim değişikliği ve çevresel bozulmayı güvenlik ve savunma konularında bir etmen olarak kabul etmeye hazırlanıyor

Avrupa Komisyonu tarafından 28 Haziran'da kabul edilen Tebliğ'e (indirme linki) göre, son dönemde tekrarlayan iklim aşırılıkları ve buna bağlı olarak yaşanan çevresel bozulmalar sebebiyle oluşması muhtemel toplumsal huzursuzluk ve istikrarsızlık gibi riskler ve iklim değişikliği sebebiyle oluşabilecek operasyonel zorluklar AB'nin ileriye yönelik savunma planlarına dahil edilecek.

İklim değişikliğini 2008 yılından beri bir tehdit çarpanı olarak değerlendiren ve gündemine alan AB bu Tebliğ'le birlikte, AB Uydu Merkezi bünyesinde iklim ve çevre güvenliğine ilişkin bir veri ve analiz merkezi kurulması; askeri misyon ve operasyonlarda çevre danışmanlarının görevlendirilmesi; hassas coğrafi bölgelerde ilgili politika ve eylemlere ilişkin kapsamlı analiz ve çalışmaların geliştirilmesi gibi eylemleri hayata geçirmeyi hedefliyor.

Bu politika sayesinde Avrupa'nın silahlı kuvvetleri, operasyonel etkinliklerini ve savunma ile ilgili kritik altyapının dayanıklılığını etkilemeden, yeşil enerjiye geçerken sera gazı emisyonlarını ve fosil yakıt bağımlılığını azaltmış olacak.

SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

♻️BM’den sürdürülebilir moda için el kitabı

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve BM İklim Değişikliği tarafından moda sektöründeki aşırı tüketime yönlendiren iletişim dilinin önüne geçmek ve döngüsel ekonomi prensiplerine daha uygun bir ekosistem oluşturmak adına sektör profesyonellerine hitaben bir Sürdürülebilir Moda İletişimi Çalışma Kitabı yayımlandı (indirme linki).

Rehber kitap niteliğindeki bu çalışma, sürdürülebilir ve döngüsel bir moda sektörünü mümkün kılmak için moda iletişimini değiştirmenin önemini vurgulayarak pazarlamacıların, marka yöneticilerinin, imaj yaratıcılarının, hikaye anlatıcılarının, medyanın, sosyal medya aktörlerinin rolüne dikkat çekiyor. UNEP ve BM İklim Değişikliği tarafından ortaklaşa yayınlanan kitap, iletişimcilere 1) yanlış bilgilendirmeye karşı koyarak, 2) aşırı tüketimi sürdüren mesajları azaltarak, 3) istekleri daha sürdürülebilir yaşam tarzlarına yönlendirerek ve 4) tüketicileri işletmelerden ve politika yapıcılardan daha fazla eylem talep etmeye yönlendirerek nasıl harekete geçeceklerini göstermeyi hedefliyor.

Çalışmayı destekleyenler arasında adidas, LVMH, H&M Group ve Chanel gibi tanınmış markaların Crystal Group, TAL Apparel ve AGI Denim gibi tedarikçiler de yer alıyor.

Finans sektörünün sürdürülebilirlik hedefleri için üç yeni kılavuz

Kendilerine iklim eylem hedefleri belirlemek isteyen kurumlara bilimsel temelli hedefler sunan Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi (Science-Based Targets Initiative-SBTi) geçtiğimiz hafta finans sektörünün sürdürülebilirliğinde kullanılması amacıyla üç yeni taslak kılavuz hazırladı. Kurum, bu taslak kılavuzları 14 Ağustos 2023'e kadar kamuoyu görüşüne açmış durumda. (Görüş bildirmek için)

Bahse konu taslakların konuları ise şöyle:

- Finansal Kurumlar Net-Sıfır Standardı Kavramsal Çerçevesi ve Başlangıç Kriterleri: Finansal kurumların güvenilir yakın ve uzun vadeli net-sıfır hedefleri oluşturmalarını sağlamak için gerekli kavramsal çerçeve ve kriterleri içeriyor

- Yakın Vadeli Finans Sektörü Bilim Temelli Hedefler Kılavuzu: SBTi'nin halihazırdaki çerçevesini, yakın vadeli emisyon azaltma hedeflerini 1,5°C ile uyumlu hale getirecek şekilde güncelliyor.

- Fosil Yakıt Finansmanı Pozisyon Belgesi: Bu belge, finans kuruluşlarının fosil yakıt şirketleriyle olan faaliyetlerini ele almak için hem yakın hem de uzun vadeli kriterler sunuyor.

📑KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Yeni yayımlanan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) standartları

Kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasında yeni bir dönemin işaretçisi olan ve 26 Haziran 2023’te yayımlanan ISSB S1 Sürdürülebilirlikle Bağlantılı Finansal Bilgiler Bildirimi İçin Genel Gereksinimler ve ISSB S2 İklimle Bağlantılı Bildirimler standartları, gelecek yıllarda şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarının özellikle yatırımcılar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlayacak bir raporlama çerçevesi sunmayı hedefliyor.

1 Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe girecek olan standartların ilk yıl uygulanmasında sadece iklimle bağlantılı risklere (climate first) olanak tanınıyor. ISSB standartlarının zorunlu olarak uygulanması, ülkelerin bu konuda belirleyecekleri yaklaşıma bağlı. İlk aşamada IFRS’nin finansal raporlama standartlarını kullanan şirketler için ISSB sürdürülebilirlik standartlarının kullanılması zorunlu değil.

Muhasebe dilinin hakim olduğu ISSB standartlarının IFRS S1 seti başlığında, iklimle bağlantılı risklerin şirketlerin genel nakit akışı, finansmana erişimi ve sermayesi gibi temel parametrelere olan kısa, orta ve uzun dönemli etkilerinin tarafsız, doğru, bütüncül ve makul bir bakış açısı ile raporlanması isteniyor. Şirketlerin sağlıklı bir şekilde değer üretmesi, faaliyet gösterdiği toplum, müşterileri ve yatırımcıları gibi tüm paydaşları ile kuracağı sağlıklı iletişime bağlı. Bu çerçevede, şirketlerin faaliyet gösterdiği sektörlerin doğası dikkate alınarak (SASB standartları) ve sürdürülebilirlikle ilgili önemlilik değerlendirmesi yapılarak sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların şeffaf bir şekilde paylaşılması gerekiyor.

🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Demir/Çelik sektörünü tedirgin ediyor

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği webinara katılan Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan şunları ifade etti:

Yeşil yatırımları yapmayan ülkelerin üreticilerine yönelik dolaylı olarak yaptırım ve tedbirler getirilecek. Sürdürülebilir uluslararası ticaret düzeni kuruluyor. Ve ortak değerleri uygulayanlarla serbest ticaretin devamı; bunun dışında kalan ülkelere ise tedbirlerin uygulanması söz konusu. Bunlardan en önemlisi Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması. AB tarafından dünyadaki ilk örneği olacak.

Bahar Güçlü

AB kendi çelik sektörünü çok yönlü olarak destekleyeceğini açıkladı. AB'nin koruma tedbiri öncesinde Türkiye'den birçok ürüne damping soruşturmaları açıklandı. AB önce sübvansiyon vergisi soruşturması başlattı sonra da koruma tedbiri koydu. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile amaç AB'deki üreticilerin rekabet gücünün korunması ve yenilik geliştirme şansını artırmak. Üzerinde 20 yıl çalışılmış bir mekanizma. Modern zamanların tarife dışı engeli olarak değerlendiriliyor. AB'deki üreticiler geçiş dönemine hazırlanmış durumda biz ise henüz uyum mevzuatını göremiyoruz. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması çerçevesine giren ürünlere baktığımızda Avrupa Birliği ithalatında Türkiye'nin payının yüzde 11 olduğu görülüyor. Çelik sektörünün ihracatında 2023'ün ilk dört beş ayında yüzde 40 gerileme yaşandı, 12 aylık ihracata baktığımızda ise yine yüzde 30'luk bir gerileme görüyoruz Avrupa ile durumumuzu değerlendirdiğimizde koruma tedbirinin en az bir sene hatta daha uzun seneler devrede olacağını görüyoruz.

Veysel Yayan

📗YEŞİL SÖZLÜK

Karbon bütçesi

Belirli iklim şartlarını koruma ve küresel ısınmanın tehlikeli seviyelere ulaşmasını önleme şartlarında atmosfere belirli bir süre içinde salınabilecek toplam karbon miktarıdır. Karbon yönetiminde anahtar bir kavramdır, çünkü Dünya'nın doğal karbon emme ve depolama kapasitesinin sınırlarını aşmadan salınabilecek maksimum karbon miktarının belirlenmesine yardımcı olur.

Kuruluşlar ve hükümetler, bir karbon bütçesi belirleyerek karbon emisyonlarını azaltmak ve kendilerine tahsis edilen bütçe dahilinde kalmak için stratejiler planlayabilir ve uygulayabilirler. Bu, insan faaliyetlerinin iklim değişikliğine olan etkisini asgari seviyede tutmaya yardımcı olur.

📰 BAŞKA NELER VAR?

Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:

🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA

Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik: