- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 52
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 52
Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!
NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.
Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde;
Japonya İş Konseyi AB’nin yeni eko-dizayn kriterleri ile ilgili görüşleri
Avrupa Yatırım Bankası’nın yayımladığı döngüsel ekonomi rehberi
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın geçiş süreci
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Avrupa Parlamentosu’nda kabul edildi
Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu düzenlendi
Yeşil Sözlük’te bu hafta: Sürdürülebilirlik Raporlaması
🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI
♻️Japonya İş Konseyi AB’nin yeni eko-dizayn kriterleri ile ilgili görüş beyan etti
Sürdürülebilir Ürün İnisiyatifi kapsamında getirilen yeni eko-dizayn kriterleri ile ilgili devam eden “halka danışma“ sürecinde Japonya İş Konseyi’nin sunduğu görüşler şu şekilde:
Yeni eko-dizayn kriterlerine yönelik çıkarılacak ikincil yasaların, ürün gruplarının spesifik ihtiyaçlarını dikkate alarak tüm paydaşların katılımı ile şeffaf bir şekilde hazırlanması gerekiyor.
Yeni eko-dizayn kriterleri ile istenen gereksinimler ile bunların uygulanma maliyetleri arasında bir denge gözetilmeli.
Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Dizayn Düzenlemesi, çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili uygulanan Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması (Registration, Evaluation, Authorization and Restriction of Chemicals (REACH)) ve Sınıflandırma, Markalama ve Ambalajlama (Classification, Labelling and Packaging (CLP)) ile düzenlenen alanlara müdahale etmemeli.
Yeni eko-dizayn kriterlerinin, bu konu ile ilgili AB üyesi ülkelerde yer alan 25 inisiyatifi yürürlükten kaldırması, tek pazarın etkili bir şekilde işleyişi adına oldukça faydalı.
Ürünlere yönelik olarak AB seviyesinde onarılabilirlik indeksinin getirilmesi faydalı bir uygulama olarak göze çarpıyor.
Onarılabilirlik ile ilgili gereksinimler belirlenirken ürün güvenliğine yönelik çekinceler de dikkate alınmalı. Ürünlerin ehil olmayan kişiler tarafından onarılması veya onarım sürecinde düşük kaliteli parça kullanılması bazı kazalara yol açabilir ve ürünün ömrünü daha hızlı bir şekilde kısaltabilir.
Kimyasalların geri dönüşümü ile ilgili düzenlemeler REACH kapsamında yapılmalı. Yeni eko-dizayn kriterlerinin kapsamına sadece geri dönüşümü engelleyen maddeler eklenmeli.
🪙Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın geçiş süreci nasıl olacak?
SKDM 16 Mayıs 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak hayatımızdaki yerini aldı ve Ekim 2023 ayı itibarıyla üç senelik bir geçiş dönemi başlayacak. Peki bu geçiş döneminde bizleri neler bekliyor? Hasanzade & Kantarcı Partners’ın hazırladığı çalışmada 2023-2025 arasındaki üç yıllık yol haritası şu şekilde özetlenmiş:
• Avrupa’ya ihracat yapan ülkelerin SKDM’den doğrudan etkilenecek ürün gruplarına ait verilerinden karbon salımları toplanacak ve Avrupa’daki ithalatçı firma tarafından bunların bildirilmesi istenecektir. Ulusal otoriteler ithalatçıların yetki almasını ve sisteme kayıt olmasını sağlamak ve bu firmalara karbon sertifikası satmakla yükümlüler. Ayrıca ithalatçı firmaların bireysel ya da bir kurum aracılığıyla kendi ulusal otoritelerine her yılın 31 Mayıs gününe kadar bir önceki yıl ithal ettikleri ürünlerin karbon miktarını bildirmeleri gerekiyor.
• Üç senelik süre zarfında, SKDM’den dolaylı etkilenen sektörler belirlenecek. Geçiş döneminde dolaylı etkilenen sektörlerden toplanan veriler geçiş dönemi sonrası tüm ürün gruplarının fiyatlanması için öncü bir gösterge olarak kullanılacak.
• Sistem nihai olarak devreye girdiğinde, SKDM’den doğrudan etkilenen ürün gruplarının diğer ürünleri eklenmesi ile karbon vergileri ortaya çıkacaktır.
• Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın kapsamının tanımlanmasının yapılması geçiş döneminin bitiminden önce planlanmaktadır ve 2030 yılına kadar potansiyel olarak AB Emisyon Ticaret Sistemi kapsamındaki tüm malları kapsaması (örneğin, madeni yağ ürünleri, kireç, cam, seramik, kağıt hamuru, kağıt, karton, asitler ve toplu organik kimyasallar gibi) hedeflenmektedir.
SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
✈️Avrupa Yatırım Bankası tarafından döngüsel ekonomi rehberi yayımlandı
Küresel ekonomide büyüme ve yaşam şartlarının iyileşmesi, gezegenimizin üretim kapasitesini aşan bir tüketim eğilimine yol açtı. II. Dünya Savaşı sonrasında lineer ekonomi anlayışının yaygın şekilde benimsenmesi nedeni ile bir taraftan doğal kaynakların tüketimi hızlanırken, diğer taraftan büyük miktarlarda atık ortaya çıktı. Yapılan araştırmalar, doğadan çıkarılan kaynakların %20’sinin çöp haline dönüştüğünü gösteriyor.
Demir cevheri gibi bazı ürünlerde Avrupa Birliği’nin ithalatı %90’lara ulaşıyor. Avrupa Birliği tedarik açısından 16 hammaddeyi stratejik, 34’ünü ise kritik olarak nitelendiriyor. Bu hammaddelerde yaşanan tedarik problemleri ve fiyat dalgalanmaları Avrupa Birliği sınırları içerisindeki üretime de zarar veriyor.
Doğadan çıkarılan hammaddelerin ekonomik değerlerini azami sürede korumasını hedefleyen döngüsel ekonomi anlayışı, Avrupa Birliği’ndeki üreticileri hammadde tedarikinde yaşanan sorunların olumsuz etkilerinden koruyacaktır. Döngüsel ekonomi anlayışı şu şekilde özetlenebilir:
Yeni ürün ve varlıkların, doğadan yeni kaynak çıkarılmasını ve atık oluşumunu azaltacak şekilde dizayn edilmesi,
Az kullanılan veya boşta kalan ürün, bina, ekipman ve varlıkların yeni iş modelleri ile değerlendirilmesi.
Nesnelerin interneti ve büyük veri gibi yenilikçi teknolojiler, döngüselliğin artırılması adına önemli fırsatlar sunuyor. Bu teknolojiler sayesinde ürünlerin tüm yaşam döngülerinin izlenmesi ve bu ürünlerden maksimum seviyede istifade edilmesi mümkün hale geliyor. 3-D yazıcı ve yapay zeka teknolojileri de, dizayn aşamasında ürünlerin döngüselliğini artıracak tedbirlerin alınmasını kolaylaştırıyor.
KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Avrupa Parlamentosu, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSDDD) teklifini kabul etti.
Avrupa Parlamentosu tarafından 366 lehte ve 225 aleyhte oy ile kabul edilen teklifte, Avrupa Konseyi’nden farklı olarak finansal kuruluşların da CSDDD’nin kapsamına alınması yer aldı. Bir sonraki aşamada Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin de katılımıyla üçlü görüşmelere başlanması bekleniyor.
Hangi finansal kuruluşların CSDDD kapsamına alınacağı en tartışmalı konuların başında geliyor. Aralık 2022’de Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen teklifte, finansal kuruluşların CSDDD kapsamına alınmasının üye ülkelere bırakılması istenmişti. Avrupa Parlamentosu’nun yaklaşımında ise, kurumsal yatırımcıların, yatırım yaptıkları kuruluşların fiili olumsuz etkilerin giderilmesine yönelik gerekli özen yükümlülüğü tedbirlerini almasını sağlaması gerektiği yorumuna yer verildi.
Avrupa Parlamentosu’nun teklifinin kabul edilmesi halinde özellikle varlık fonu gibi kurumsal yatırımcıların, yatırım yaptıkları şirketlerin arkasına saklanarak özen yükümlülüğü kapsamındaki sorumluluklarından kaçınması zorlaşacak.
Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu Finlandiya’da düzenleniyor
Yeterli finansal kaynağın sağlanamaması döngüsel ekonomiye geçişi zorlaştırıyor. 30 Mayıs-02 Haziran arasında Finlandiya’da düzenlenen Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu-2023’te Çok Uluslu Kalkınma Bankaları (Multilateral Development Banks-MDB), döngüsel ekonomiyi destekleyecek şekilde harekete geçeceklerini duyurdu.
Döngüsel ekonomi modeline uygun projelerin finansal kuruluşlar tarafından değerlendirilebilmesi için bazı araçlara ihtiyaç duyuluyor. Döngüsel ekonomiye göre üretim yapmak isteyen şirketlerin ekonomik faaliyetleri yatırımcılar tarafından riskli bulunabiliyor. Ayrıca, döngüselliğin sağlanması için şirketler arasında iş birliklerin yapılması gerektiğinden, sadece bir şirketin gerekli finansal kaynaklara ulaşması da zorlaşıyor.
Bu durumun yarattığı olumsuzlukların giderilmesi adına Afrika Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankası gibi çok uluslu kalkınma bankaları, döngüsel ekonomiye geçişi destekleyecek projelerin finanse edilmesi için kendi aralarında iş birliği ve koordinasyonu artırmaya karar verdiler.
🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU
Tatlı su maliyeti 2035 yılında enerji maliyetlerini geçebilir.
TÜRKONFED ve Konrad Adenauer Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği ortaklığı ile düzenlenen etkinlikte konuşan BANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Funda Dedeoğlu şunları ifade etti:
Bölgemizin önemli kaynaklarından Manyas Gölü, dünyanın sayılı sulak alanlarından biriyken kuş habitatını, sulak alan özelliğini yitiren bir alan haline dönüştürüldü. Dünya genelinde yapılan projeksiyonlar da 2034-2035 yıllarında tatlı su maliyetinin başta sanayide olmak üzere tüm alanlarda enerji maliyetini geçeceğini gösteriyor. Ülkeler bu süreçte yöntemlerini değiştirmezse bu durum gezegenimiz ve tüm canlılar için felaket olacak. Bu yaklaşımla tüm işletmelerimizin de yeşil dönüşümü odağına almasını bekliyoruz
📗YEŞİL SÖZLÜK
Sürdürülebilirlik Raporlaması
Sürdürülebilirlik raporlaması, bir şirket veya kuruluşun çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansı ve etkisi hakkında bilgi açıklama uygulamasıdır. Bu tür raporlama, paydaşların kuruluşun sürdürülebilirlik çabalarını ve uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda kaydettiği ilerlemeyi anlamalarına yardımcı olur.
Bu raporlar, kuruluşun karbon emisyonları, atık azaltma çabaları, çalışan çeşitliliği ve kapsayıcılık girişimleri gibi ÇSY ölçütlerine ilişkin verileri içerir. Bu raporlar, kuruluşların sürdürülebilir uygulamalara ve şeffaflığa olan bağlılıklarını göstermelerine yardımcı olur ve sürekli iyileştirme ve hesap verebilirlik için bir araç olarak hizmet eder.
📰 BAŞKA NELER VAR?
Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:
🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA
Gündemin yoğunluğuyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için derledik:
Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.
Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın.