- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten
- Posts
- Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 49
Yeşil Büyüme Haftalık Bülten - 49
Merhaba, Yeşil Büyüme'nin Haftalık Bülteni'ne hoş geldiniz. Girdileriniz ve ekosistemin ihtiyaçlarıyla şekillenecek bu bültende hangi konuları görmek istersiniz? Bize yazın. Keyifli okumalar!
NOT: Eğer bültenimiz e-posta sağlayıcınızın "tanıtım" kutusuna düşüyorsa, sorunu gidermek için bülteni "birincil" kutuya sürüklemeniz yeterli olacaktır.
Bu bültende ele aldığımız başlıca konular şu şekilde
Glencore'un batarya geri dönüşüm tesisi kurma girişimi
Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi Ne Anlama Geliyor?
Ulusal Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Sistemi Kurulumunun Faydaları ve Aşamaları
Paris'te düzenlenen Sürdürülebilir Yatırım Forumu
Türkiye'nin hidrojen teknolojisi geliştirme politikaları
Türkiye'nin yeşil tahvil potansiyeli
Sabancı Holding'in emisyon azaltma hedefleri
Haftanın yeşil kavramı: Yeşil Yıkama (Greenwashing)
🗺AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI
🔋Glencore'un batarya geri dönüşüm tesis kurma girişimi
İsviçreli hammadde ve madencilik devi Glencore, elektrikli otomobillere geçişle birlikte doğal kaynaklar alanındaki faaliyetlerini büyütmek amacıyla Avrupa'nın en büyük batarya geri dönüşüm tesisini kurmayı planlıyor. Şirket, 2027 yılına kadar İtalya'da tesis kurmak için Kanadalı Li-Cycle ile ortak bir çalışma başlattı. Lityum, nikel ve kobalt geri dönüşümü yapılması planlanan tesisinin, 600.000 adet bataryayı geri dönüştürme kapasitesine sahip olması planlanıyor.
Aralık 2022'de Avrupa Birliği'nde bataryaların üretilmesi ve geri dönüştürülmesi ile ilgili düzenleme üzerinde uzlaşmaya varıldı. Bu düzenlemeye göre Avrupa Birliği sınırları içerisinde batarya satmak isteyen üreticiler madencilik faaliyetlerinden geri dönüşüme kadar tüm yaşam döngüsünü dikkate alarak karbon ayak izini hesaplamak zorunda.
Y🌍RUM: Ulaşımda elektrifikasyonun artmasına bağlı olarak batarya ihtiyacının ve bu bataryaların kullanımında gerekli olan kritik metallere yönelik talebin gelecek yıllarda artması bekleniyor. Bu çerçevede Türkiye'nin batarya üretiminde döngüselliği artıracak şekilde düşük emisyonlu üretim tesisleri kurması ve üretilen bataryalarda geri dönüşüm oranlarını artıracak tedbirler alması gerekiyor.
KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
📰Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi ne anlama geliyor?
Avrupa Birliği’nde belirli büyüklükteki şirketlere, tedarik zincirlerindeki partnerleri ile birlikte çevre ve insan haklarına yönelik yasal yükümlülükler getiren Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (Corporate Sustainability Due Diligence Directive-CSDDD) ile ilgili yasal sürecin sonuna yaklaşıldı.
İlk olarak Şubat 2022'de teklif edilen CSDDD üzerinde Avrupa Konseyi 1 Aralık 2022’de genel tutumunu belirlemişti. Teklifin, önümüzdeki günlerde Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’na getirilmesi ve sonrasında ise üçlü görüşmeler kapsamında ele alınması bekleniyor. Avrupa Birliği kurumları arasında teklif çerçevesinde benimsenen farklı yaklaşımlar nedeni ile üçlü görüşme (trialogue) sürecinin biraz zorlu geçeceği tahmin ediliyor.
Ayrıntılı analiz için Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi Ne Anlama Geliyor?
📜Ulusal Kurumsal Sürdürülebilirlik raporlama sisteminin faydaları ve aşamaları
Kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarının gönüllülük esasından zorunluluk esasına kaydığı bir dönemden geçiyoruz. Kamusal ve özel finansal kaynakların gerçekten sürdürülebilir proje ve şirketlere aktarılabilmesi için evrensel kurumsal sürdürülebilirlik standartlarına ihtiyaç duyuluyor.
Uluslararası kurumsal sürdürülebilirlik raporlama çerçevelerinin güçlendiği ve iklim değişikliğine bağlı olarak sorumlu tedarik zinciri uygulamalarının önem kazandığı günümüzde iyi işleyen ulusal bir kurumsal raporlama sisteminin oluşturulması ülkelerin net-sıfır hedefine ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartlar Kurulu (International Sustainability Standards Board (ISSB))'nin çalışmaları mevcut kurumsal sürdürülebilirlik raporlama çerçevelerinin birleşmesi sürecini hızlandırdı. AB tarafından Ocak 2023’te yürürlüğe konan “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability Reporting Directive (CSRD))'nin değer zincirlerini de kapsaması nedeni ile geniş bir coğrafyada etki oluşturması bekleniyor. Aynı şekilde ABD'de sürdürülen yasa çalışmalarına göre halka açık şirketler için gelecek yıllarda iklimle bağlantılı yönetim, risk yönetimi ve iş stratejisi ile ilgili bildirimde bulunmak zorunlu hale gelecek.
Kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasının enerji tasarrufu ve marka değerini yükseltme gibi pek çok faydaları da dikkate alındığında, uluslararası kurumsal sürdürülebilirlik raporlama standartlarına uyumlu bir milli raporlama altyapısının oluşturulması Türkiye’deki şirketlerin sürdürülebilirlik performansına büyük katkı sunacaktır.
Ayrıntılı analiz için Ulusal Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Sistemi Kurulumunun Faydaları ve Aşamaları
SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
⚓BM'den 'Mavi Mutabakat' çağrısı
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (United Nations Conference Trade and Development-UNCTAD)’nın 8 Mayıs’ta yayınladığı “Ticaret ve Çevre İncelemesi” raporunda en önemli tavsiye olarak küresel ticaret, yatırım ve inovasyon alanında bir ‘Mavi Mutabakat‘ çağrısı yapılması göze çarpıyor.
Raporda, bu mutabakat ile birlikte deniz ürünleri ticaretinin daha sürdürülebilir yollarla yapılmasının önündeki engellerin kalkacağı savunuluyor. Ayrıca, deniz yosunu ve deniz temelli plastik ikamesi madde üretiminin de artırılması tavsiyesinde bulunuluyor.
Rapora ulaşmak ve ayrıntılı analiz için BM Ticaret Kalkınma Konferansı’nın ‘Mavi Mutabakat’ Çağrısı
🏭 Sürdürülebilir Yatırım Forumu Paris'te gerçekleştirildi
Finans dünyasına sürdürülebilir yatırımlar konusunda açılımlar getirmeyi hedefleyen Sürdürülebilir Yatırım Forumu’nun altıncısı 9 Mayıs’ta Paris’te gerçekleştirildi. Londra merkezli Climate Action kuruluşu ve BM Çevre Programı (UNEP FI) işbirliği ile gerçekleştirilen etkinlikte uluslararası kurumlar ve küresel finans dünyasının önde gelen isimleri de konuşmacı olarak yer aldı.
Forumun açılış konuşmasını yapan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcracısı Simon Stiell’in değindiği önemli noktalar ise şöyle:
Gelişmekte olan ülkelerin 2030 yılına kadar iklim eylem planlarını uygulayabilmeleri için yaklaşık 6 trilyon dolara ihtiyaçları var.
Emisyonların azalmasını sağlayacak yenilenebilir enerji ve ulaştırma çözümlerinin belirli bir maliyeti var. Ancak gelişmekte olan ülkelerde görülen finansmana ulaşma zorlukları bu teknolojilerin istenen hızda yayılmasını engelliyor. Çin hariç gelişmekte olan ülkelerdeki temiz enerji yatırımı 2015'ten bu yana yaklaşık 200 milyar dolarda sabit kaldı.
Bu zorlukların aşılması için, görülen dağınık gayretlerin daha koordineli ve bütünleşik bir hale gelmesini sağlayan finansal bir reforma ihtiyaç duyuluyor.
Yatırımcıların iştahını açmak için garantiler, sigorta, yerel para birimi kaynaklı risklerden korunma gibi risk azaltıcı unsurların geniş ölçekte kullanılması gerekiyor.
🇹🇷 TÜRKİYE'NİN NET-SIFIR YOLCULUĞU
🟩Türkiye'nin hidrojen teknolojisi politikaları
Türkiye’nin iklim değişikliği mücadelesinde önemli bir role sahip olan hidrojen teknolojileri alanında politika geliştirme çabaları devam ediyor. Bu kapsamda, yayımlanan "Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası" raporu bahse konu çabalar ve belirlenen hedeflere dair önemli veriler içermekte.
Bu yol haritasında, 2035 yılına kadar enerji sektöründeki hedefler belirlenmiş durumda. Bu hedefler arasında göze çarpanlar ise şöyle;
Yeşil hidrojen üretim maliyetinin 2035 yılına kadar 2,4 USD/kgH'nin, 2053 yılına kadar ise 1,2 ABD/kgH 'nin altına düşürülmesi,
Kurulu elektrolizör güç kapasitesinin 2030'da 2 GW'a, 2035'te 5 GW'a ve 2053'te 70 GW'a çıkarılması,
Hidrojen enerjisinin ilk aşamada yerinde tüketiminin sağlanması,
2030 yılından başlayarak, 2053 sonuna kadar hidrojenin doğal gaza karışım oranının yüzde 12'ye, sentetik metana karışım oranının ise yüzde 30'a çıkarılması.
Ayrıca, Yol Haritası'nda belirlenen politikalar ve hedefler kapsamında, yeşil hidrojen üretim maliyetinin düşürülmesi ve yerli teknolojiler ile yeşil hidrojen veya amonyak ihraç edilmesi gibi önemli adımlar da bulunmakta. Bu hedefler doğrultusunda, 2023 yılında Türkiye'nin en büyük yeşil hidrojen tesisinin kurulması da planlanıyor.
Bu haber Hasanzade & Kantarcı Partners'ın katkılarıyla kaleme alınmıştır.
💹Türkiye'nin yeşil tahvil potansiyeli
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi'nin düzenlediği webinar etkinliğinde, Türkiye'nin yeşil tahvil potansiyeli raporu tanıtıldı. Raporda, Türkiye'nin önemli bir yeşil tahvil potansiyeline sahip olduğu ve enerji dönüşümü için yurtdışı finansmana erişilebileceği belirtildi. 2002-2021 döneminde gerçekleşen enerji yatırımlarının yarısı enerji dönüşümüne yönelik olup, finansmanın %46'sı yurtdışından sağlandı. Önümüzdeki dönemde, net sıfır karbon hedefine ulaşmak için yıllık ortalama 15 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı bulunuyor.
Yeşil borçlanma araçları finansmana erişimde öne çıkarken; enerji dönüşümü finansmanında, finansman sağlayıcılar, kamu kurumları, teknoloji ve enerji hizmet sağlayıcıları ile tüketiciler arasındaki bağların yönetimi önemli hale geliyor. Rapora göre, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl için 17 milyar dolarlık yeşil tahvil ihraç potansiyeli bulunuyor.
📉Sabancı Holding'in emisyonlarını %42 azaltmayı hedefliyor
Sabancı Holding, 2030'a kadar doğrudan karbon emisyonlarını en az %42 azaltarak "Net Sıfır" hedefine önemli bir adım atacaklarını açıkladı. Topluluk, bu hedefine yönelik olarak yenilenebilir enerji, alternatif yakıtlar, hammadde ikamesi, elektrik kayıp-kaçak azaltma ve yeşil hidrojen kullanımı gibi çeşitli sürdürülebilirlik inisiyatiflerini hayata geçirmeyi planlıyor.
"Kendimize koyacağımız hedeflerle kararlılığımızı bir kez daha ortaya koymak istedik. Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) ile koordinasyon halinde 2030 yılına kadar doğrudan karbon emisyonlarımızı en az yüzde 42 seviyesinde azaltarak, Net Sıfır hedefimiz doğrultusunda da önemli bir adım atmış olacağız. En geç 2025 sonunda ise yüzde 15’lik azaltımı yakalamış olmayı amaçlıyoruz."
📗YEŞİL SÖZLÜK
Yeşil Yıkama (Greenwashing)
Çevreye zarar veren üretim yöntemlerini kullanan firmaların, piyasa avantajı elde etmek amacıyla çevreci bir algı oluşturacak şekilde iddialarda ve faaliyetlerde bulunmasıdır.
Yeşil yıkamaya verilebilecek bazı somut örnekler:
Fosil yakıt satan bir firmanın, yakıt istasyonuna güneş paneli kurarak çevreci bir imaj oluşturmaya çalışması.
Bir otomobil firmasının, yanıltıcı emisyon testleri kullanarak araçlarının çevre dostu olduğunu iddia edip satması.
Daha fazla bilgi için Yeşil Yıkama
📰 BAŞKA NELER VAR?
Geçtiğimiz hafta gündeme dair basında yer alan ilgi çekici başlıklar:
🔎GÖZÜNÜZDEN KAÇTIYSA
Gündemin yoğunluyla birlikte kaçırmış olabileceklerinizi sizin için için derledik:
Bültende yer almasını istediğiniz konuları [email protected] üzerinden paylaşabilirsiniz.
Haftaya yine dolu dolu bir bültende buluşmak üzere. Hoşçakalın.